TRT repertuvarında bulunan Muğla türkülerinin ayak-makam, usul ve tür yönünden incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
TÜRKÇE ABSTRACT (En fazla 250 sözcük) (TÜBİTAK/TURDOK' un Hazırlama Kılavuzuna Bakınız) 1940 'Iı yıllardan beri, T.H.M. üzerinde yeterli olmamakla beraber çeşitli çalışmalar derlemeler yapılmış, nota'lama sistemi geliştirilmiş, çeşitli yörelerin tavırları icra yönünden araştırılmış, T.H.M. usulleri hakkında kuramlar konulmuş yerli, yabancı araştırmacılar çeşitli kitap ve makaleler yayınlamıştır. Son yıllarda da T.H.M. nin ana sazı olan bağlamanın perde ve ses sistemleri üzerine müzik adamları tarafından çok olumlu araştırmalar ve açıklamalar ortaya konmuştur. Bunların sonucunda T.H.M. de çok önemli bir konu olan `Ayak - Makam` tartışmaları henüz çözümlenmemiş, dolayısıyla geleneksel T.H.M. nin ezgisel yapısı hakkında bilimsel bir kuramsallaşma oluşmamıştır. Yıllardan beri benimsenerek kullanılan `Ayak` teriminin artık bilimsel bir dayanağı kalmamıştır. Bu çalışmada konuya ışık tutabilecek bir araştırma ve kuramsallığa başlangıç olabilecek olan Muğla türküleri incelenmiştir. İlk önce ayak ve makam kavramı açıklanmış, sonra T.H.M. ve T.S.M. deki perde ve ses sistemlerine devinilip, makamlar hakkında bilgi vererek türkülerin makamsal tasnifleri yapılmıştır. Yapılan bu incelemede segah makam veya hüzzam makamı dizisinde olan türküler `karabahtım`, `azeri` gibi ayak isimleri almıştır. Örneğin Ankara'nın misket türküsünden esinlenerek Eviç makamındaki türkülere Misket ayağında türküler denilmiştir. Ancak merhum Muzaffer Sarısözen, Çanakkale'nin `Karanfilin moruna` türküsünden esinlenerek (Eviç makamında) bu makamdaki, türkülere `Karanfil ayağı` demiştir. Aynı şekilde Kütahyalılar da `Turna ayağı` olarak adlandırmıştır. Ortaya çıkan bu kaosun önlenmesi de bilimsel çalışmaların çokluğu ile sağlanabilecektir. İncelenen Muğla türkülerinde de görüleceği gibi bütün türküler makamsal özellikleri içermektedir. Buna göre, GTHM repertuarındaki türkülerin ezgisel yapılarını eğitimde, makamsal olarak incelenip açıklamakta ve öğretmekte kesin olarak yarar vardır. İNGİLİZCE ABSTRAKT (En fazla 250 sözcük) Since the years 1940's, there have various works and collections about Turkish Folk Music, however not sufficient. Also written music system has been improved and searched with respect to the reaction of some places. In addition, some theories have been presented about Turkish Folk Music methods and both native and foreign researchers have published some books and articles on Turkish Folk Music. During the last few years, music researchers have made very good researchers and declarations about the fret and sound systems of `bağlama` which is the main instrument of Turkish Folk Music. However, inspite of these, `ayak - Makam` discussions, which are very important for Turkish Folk Music, have come to no conclusion and there fore, a scientific theory has not been presented on the melodical form of Traditional Turkish Folk Music. The term `Ayak`, which has been adapted and used for a long time, has got no scientific value anymore. In this work, a research, which focuses on the subject and `Muğla Türküleri` which might be the beginnig of the theary have been examined. First, the terms of `ayak` and `makam` have been explained and then mentioning the frets and sonud systemo of Turkish Folk Music and Traditional Turkish Music, some information has been given related to `makamlar` and also `Türküler` have been classified according to their `makam`. During this research, `Türküler`, which are in the group of Segah makam, or Hüzzam makam, have been given `ayak` names such as `karabahtim` and `Azeri`. For example, having been inspired from Ankara Misket Türküsü, `Türküler` in Eviç Makam are being called Türküler in Misket fret. However, the deceased Muzaffer Sarısözen, having been inspired from Çanakkale Türküsü `karanfilin moruna` (Eviç Makam), called these `Türküler` in the same makam `karanfil ayak'Mn the sameway, people from Kütahya called it `Turna ayak`. We can stop this confusion by doing as many scientific researches as possible in the `Muğla Türküleri`, which have been examined, it is easy to see that all of them have got `makam` qualities.In conclusion, during giving training on melodical formation of `Türküler` in the repertoire of Traditional Turkish Folk Music, we should examine, announce and teach them with respect to their `makam`.
Collections