Spinoza felsefesinde yaratma problemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Spinoza felsefesinde yaratma problemini incelediğimiz çalışmamızda Spinoza'nın doğrudan ya da dolaylı olarak yaratma kavramına değindiği bölümleri inceledik. Spinoza, yaratma kavramını reddediyor görünmesine rağmen yine de oluşu açıklayabilmek için yaratma kavramının eş anlamlıları olan; düşünme, zorunluluk, amaçlılık vs. kavramları kullanmak zorunda kalır. Yaratma/oluş kavramı olmaksızın özgürlükten, Tanrı'dan ve doğadan bahsedilemez. Nedensellik, cismin bölünmezliği, Tanrı ve Doğa ilişkisi, etik gibi konular yaratma/oluş kavramı ile ontolojik bir ilişki içindedirler. Spinoza, her şeyi zorunlulukla yaratan bir Tanrı ve Tanrının aynı zorunlulukla ortaya çıkardığı bir doğa anlayışına sahip olmasına rağmen, felsefesinde özgürlük ve erdem konuları önemli bir yer tutar. O, hem Tanrı, hem de insan için; `kendi kendini belirleyen ya da zorunlu bir biçimde var olan varlık` tanımını yapar ve bu iki uç arasındaki gelgitler onun felsefesinin karakteridir. In our study, where the creation problem of Spinoza's philosophy is investigated, we examined the parts where Spinoza directly or indirectly refers to creation. While Spinoza appears to be refusing the notion of creation, in order to explain being, he is forced to use synonyms of creation, such as thinking, essentiality and purposefulness. Freedom, God and nature cannot be described without the notion of creation/being. Causality, indivisible nature of matter, the link between God and Nature, ethics and similar topics are in an ontological relationship with the notion of creation/being. Even though Spinoza has an understanding of God who imperatively creates everything and an understanding of nature created by this imperative, freedom and virtue has a very prominent place in his philosophy. He defines both God and human as `self–identifying or essentially existing beings` and variation between these two extremes is the character of his philosophy.
Collections