Tire Necip Paşa Kütüphanasi`nde bulunan İbn-i Sina`ya ait Kitab-üş Şifa ve İbn-i Kasım`a ait Ravzul Ahyar isimli yazmalardaki tezhiplerin Türk sanatı tarihi açısından incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
TÜRKÇE ABSTRACT ( En fazla 250 sözcük): (TÜBİTAK / TURDOK'un Abstrakt Hazırlama Kılavuzunu Kullanınız.') Türk tezhip sanatı günümüzde geleneksel Türk el sanatları içerisinde yer alır ve eski kitapçılık sanatlarımızdan hat, minyatür, cilt gibi süsleme ve estetik yönünden yazıyı tamamlayıcı bir özellik gösterir. Tezhip sanatı göze yakın mesafeden hitab eden ayrıntılı bir el sanatıdır. Bu yüzden en güzel örneklerini el yazması kitap sayfalarında buluruz. Bu sanatın çok zengin bir renk, motif ve kompozisyon yapısı vardır. Bütün bunlar dönemler içerisinde değişim gösterir. Türk kitap sanatlarında tezhiple süslenen eserleri dört grupta toplayabiliriz; 1. Dinî eserler: Kur'an-ı Kerim'ler, Hadis kitapları, Tefsir kitapları, En'am-ı Şerifler, Kur'an-ı Kerîm cüzleri ve DelâilüT Hayratlar. 2. Edebî eserler: Divan, Külliyat. 3. İlmî eserler. 4. Levhalar: Hilye-i Şerifler, Fermanlar, Tuğralar, Beratlar v.s. Yüzyıllara göre özel kütüphaneler ve tanınmış kişilere sunulmak üzere yazılan eserler külliyat, divan ve değer verilen kitapların çoğu tezhiplenmiştir. Araştırmamıza konu eserlerin her ikisi de dönemine göre güzel ve ince işlenmiş tek nüsha eserlerdir. 446 Envanter no'lu eser, İbn-i Sina'nm Kitabüş Şifa adlı eseridir. 378 Envanter no'lu eser ise Muhammed bin Kasım bin Yakup'un Ravzul Ahyar adlı eseridir. 446 Envanter no'lu eser, Fatih döneminde yapılmış bir istinsah eserdir. Fatih Sultan Mehmet, kültürlü ve bilime düşkün bir hükümdardı ve zengin bir kütüphanesi bulunmaktaydı. Kitaba gösterdiği büyük ilgi, çok sayıda ilmî, dinî ve edebî eserlerin kendisine sunulmak için hazırlanmasına yolaçmıştır. Bu dönemde Osmanlı tezhibi, Anadolu Selçuklu tezhibine nazaran daha zarif desenler, zengin kompozisyonlar ve pastel tonları ile çeşitlenen renkleri dolayısıyla farklılık gösterir ve klâsik çizgisini belirlemeye başlar. Fatih, İstanbul'un fethinden sonra yeni sarayda bir nakışhane kurdurur ve basma Özbekler şeyhi Baba Nakkaş'ı getirir. Baba Nakkaş'a ait eserler, herhangi bir gözün 40 cm. uzaklıktan yorulmadan görebileceği bir inceliktedir ve hiç bir göz hatası, uygunsuzluk, ahenksizlik görülmez. Fatih bu dönemde yaptığı seferlerinden dönüşte İstanbul'a, Şiraz, Tebriz, Herat gibi merkezlerden sanatçılar getirtmiştir. Fatih dönemi yazmalarının çoğu küçük boyutlu eserler olup tezhipleri, özellikle zahriye, temellük, kitabe, serlevha, hatime, sure başlarında, cilt ve mıkleblerde görülmektedir. Fatih'in kitapları bugün Süleymaniye Kütüphanesi' nde toplu, diğer kütüphanelerde dağınık hâlde bulunmaktadır. Fatih'in kitaba duyduğu sevgisiyle ilim ve sanat koruyuculuğu sayesinde, Türk kitap sanatları (cilt, hat, tezhip, minyatür) kendine has milli özelliklere sahip bir devrin açılmasına ve devamına vesile olmuştur. 378 Envanter no'lu eser, M. 1609 tarihlidir ve 17. yy. başlarına tekabül eder: 17. yy.'ın ortalarına doğru, Osmanlı İmparatorluğu'nda başlayan sosyal ve politik gerileme,sanat faaliyetlerini de etkilemiştir. Bu yüzyılın ilk yarısında Osmanlı tezhip sanatı, klâsik üslûp özelliklerini devam ettirirse de işçiliğin kalitesinin bir hayli zayıfladığı göze çarpar. Bu gerileme, motif, renk ve kompozisyonları da etkilemiştir. Gerçekçi çiçek motifleri önem kazanmıştır. Tire Necip Paşa kütüphanesinde 446 no'lu envanter numarasıyla kayıtlı bulunan İbn-i Sina'nın Kitabüş-Şifâ adlı eseri, İbn-i Sina'nın orijinal eseri değildir. Eserin zahriye sayfaları incelendiğinde kitabın Fatih Sultan Mehmed için hazırlanmış olan bir istinsah olduğu anlaşılmaktadır. Eser 25.7 cm.-15.7 cm. ebadındadır ve tamamı 331 varakdır. Cildbendi, cildi ve şirazesi sağlamdır. Fakat cildin derisinde yer yer soyulmalar görülmektedir. Cild siyah deridendir (bkz. resim 9-10-12) ve soğuk şemse tekniğiyle yapılmıştır. Miklebi vardır ve sağlamdır (bkz. resim 10-12). Cildbend ise (bkz. resim 8) eserin orijinal cildbendi değildir. Necip Paşa tarafından kütüphanedeki tüm eserlere ayrı ayrı yaptırılan muhafaza kaplandır. Eserin tezhiplerinde tamir gördüğüne dair hiç bir ize rastlanmamıştır ancak cilt kapağının iç kısmının tamir edildiği görülmektedir. Eser, nesih hattıyla yazılmıştır. Her sayfa; altm cetvellerle çevrilmiş olarak metin kısmı onbeş şatodan meydana gelmektedir. Dili Arapçadır. Eserde müzehheb olarak; çift sayfa zahriye (bkz. resim 13-14), unvan sayfası (bkz. resim 15) bir de ketebe sayfası (bkz. resim 17) bulunmaktadır. Fasıl başları zer mürekkeple yazılmış ve siyah tahrir çekilmiştir (bkz. resim 16). Eserin tezyinatında, düz tezhip, çift tahrir ve kaat'ı tarz ve tekniklerine rastlanmaktadır. Kompozisyonlar genelde simetriktir ve rûmî, penç, hatayî, goncagül ve kısmen kullanılmışta olsa bulut motifleri görülmektedir. Renklerde ise Fatih dönemine özgü olan ve kırmızı ışıklar saçan güzel bir lacivert renk (lapislazuli) yoğun olarak göze çarpar. Bunun yamsıra beyaz, yeşil, turuncu, siyah, kırmızı ve mavi renkler de görülür. Eserde san altm hakimdir ve ilk günkü kadar gözalıcı bir şekilde parlamaya devam etmektedir. Tire Necip Paşa kütüphanesinde 378 no'lu envanter numarasıyla kayıtlı bulunan Muhammed bin Kasım bin Yakup'un Ravzul Ahyar adlı eseri h.1018 tarihinde hazırlanmıştır. Bağdat'lı, Hadıyyatul Arifin II, s.230 adlı eserden edindiğimiz bilgiye göre baskısı Mısır'da yapılmıştır. Eser, 12.8 cm.-19.8 cm. ebadlarındadır ve tamamı 236 varakdır. Cildbendi, cildi ve şirazesi sağlamdır. Cild (bkz. resim 19-21) siyah deridendir ve mülemma şemse tekniğiyle süslenmiştir. Miklebi vardır ve sağlamdır (bkz. resim 20-21). Cildbend (bkz. resim 18) ise eserin orijinal cildbendi değildir. Necip Paşa tarafından kütüphanedeki tüm eserlere ayn ayrı yaptırılan muhafaza kaplandır. Eserin tezhiplerinde tamir gördüğüne dair herhangi bir ize rastlanmamıştır. Ancak, yer yer boyalarda bozulmalar, altınlarda kararmalar ve cild kapağının iç kısmında mikleb ve sırtın bağlantı kısımlarında bir tamirat görülmektedir. Eser nesih hattıyla yazılmıştır. Her sayfa; ortada altın cetvellerin çevrelediği metin kısmı ve bunun etrafında yine altm cetvellerle çerçeve içine alınmış dip not kısmından meydana gelmektedir. Eserde 50 adet fasıl başı vardır. Dolayısıyla birbirine bağlı 50 farklı konu işlenmiştir. Bu konular fasıl başlarının incelendiği bölümde tek tek belirtilmiştir. Eserde aynı zamanda bir içindekiler bölümü mevcuttur. Eserde müzehhep olarak; unvan sayfası, (bkz. resim 22) ve 50 adet fasıl başı (bkz. resim 23-72 arası) bulunmaktadır. Eserin tezyinatında ise düz tezhip, çift tahrir ve zerefşan tarz ve tekniklerine rastlanılmaktadır. Kompozisyonlar genelde simetriktir ve rûmî, penç, hatayî, goncagül ve bulut motifleri göze çarpar. Renklerde ise lacivert, beyaz, turuncu, mavi, açık mavi, san, kırmızı, yeşil, ve siyah renkler görülür. Eserde sarı altm hakimdir fakat yer yer yeşil altm da kullanılmıştır. İNGİLİZCE ABSTRACT (en fazla 250 sözcük): SUMMARY Turkish art of illumination, tezhip is one of the traditional Turkish handicrafts; just like old book decoration arts such as calligraphy, miniature and book-binding, it has a complementary character in terms of decoration. The art of illumination is a handicraft that takes effect within a short distance of looking. So, its best examples are found in the pages of handwritten books. This art of decoration has a very rich structure of hue, motif and composition. All these qualities show some differences within different periods. We can divide the works that are decorated by illumination art into four groups; 1. Religious works: Korans, books of hadith, books interpreting the Koran, En'am-ı Serifs, booklets of sections of Koran and Delâilü'l Hayrais. 2. Literary works; Divans, and collected works of an author külliyat. 3. Scientific works. 4. Framed inscriptions: Hilye-i Serifs, firmans, tuğra -imperial signatures and warrants Most of the written works, kiilliyats, divans and other books of high value, all of which are written for special libraries and important persons according to the centuries, are illuminated by the art of tezhip. Both of the books that are subject to our research are nicely and elaborately decorated, single-copied works. The work with the inventory number 446 is a book named Kitabüş Şifa by İbn-i Sina. The work with the inventory number 378 is a book named Ravzul Ahyar by Muhammed bin Kasım bin Yakup. The book with the inventory number 446 is a copy of the period of Fatih. Fatih Sultan Mehmet was a well-educated ruler, he was fond of science and he had a rich library. The interest he had for books caused a lot of scientific, religious and literary books to be written to be presented to him. In this period, the Ottoman illumination differs from the one of the Seljuks', because of its more elegant designs, rich compositions and colors increased by pastel tones and thus Ottoman illumination put forward its classical characteristics. Fatih, after the conquest of Istanbul, established a new nakışhane the studio for decoration of books and valuable papers, and appointed Baba Nakkaş, the sheik ofUzbeks to its administration. Works belonging to Baba Nakkaş has a quality of thinness that they can be read within a distance of 40 centimeters without difficulty, and they show no fault, inappropriateness or inharmoniousness. Fatih in the return to istanbul from his military expeditions to Şiraz, Tebriz and Herat, brought artists with him. Most of the writings in the era of Fatih, are small-sized and their illuminations are seen especially in zahriye, temmellüks, kitabes, headings, book ends, at the beginnings of suras, bindings and binding tucks. The books that belong to Fatih can be found in Süleymaniye Library assembled, and in other libraries scattered. Thanks to the Fatih's love for books and his protective attitude for science and art, Turkish book decoration arts (book-binding, calligraphy, illumination, miniature) caused a new era with national characteristics to be born and continued. The book with inventory number 378 dates back to 1609 and corresponds to the beginning of the 17. Century: The social and political regression in the Ottoman empire towards the middle 17. century, affected art activites, too. In the first half of this century, althought the art of illumination maintained its classical style, the manual workmanship decreased very much in quality. This regression also affected motifs, hues and compositions. The importance of realistic flower motifs increased. The book named Kitabüş Şifa by lbn-i Sina which is registred with the inventory number 446 in the Tire Necip Paşa Library, is not the original work of lbn-i Sina. When the zahriye pages of the book was examined it was seen that the book is a copy that writen for Fatih Sultan Mehmet. The dimensions of the book are 27.5 cm-1 5.7 cm and it has 331 leaves. Its folder, binding and headband is undamaged. However, in some parts of the skin of the binding, some peel offs are observable. The binding is a black skin (see picture 5-7) and prepared with soğuk şemse method. It has a binding tuck and it is undamaged (see picture 6-8). However the folder of the book (see picute 4) is not its original folder. It is one of the folder prepared by Necip Paşa for each work in the library seperately. There is no trace of repair in the illuminations, but the inner face of the cover is seen to be repaired. The book is written with nakshi manuscript. Each page is bordered with lines of gilding and the text in each page consistes of 15 lines. Its language is Arabic. In terms of illuminations the book, there are double-page zahriye (see picture 13), a title page (see picture 11) and a ketebe page (see picture 13). First lines of each section are written with golden ink and framed with black ink (see picture 12). In the decoration of the book, there are style and methods of düz tezhip, double outlining and kaat'i. Compositions are often symmetrical and there are motifs of rûmi,penç, hatayî, budding rose, and partially clouds. In terms of colors, a nice navy that scatter red lights which is specific to the era of Fatih, is distinguishly observed. In addition, there are white, green, orange, black, red and blue hues. In the book, yellow gold is dominant and it glows as fascinating as ever. The book named Ravzul Ahyar by Muhammed bin Kasım bin Yakup which registered with the inventory number 378 in the Tire Necip Paşa Library is prepared in 1018 in hijrah calendar. According to the information we get from the book named Hadıyyatul Arifin II, p.230, its printing was done in Egypt. The dimensions of the book are 12.8 cm-19.8 cm and it consists of 236 leaves. Its folder and binding and headband are undamaged. The binding (see picture 15-17) is prepared with a black skin and it is decorated by mülemma şemse method. It has a binding tuck and it is undamaged (see pictures 16-17). The folder (see picture 14) is not the original folder of the book. It is one of the folder prepared by Necip Paşa for each work in the library seperately. There is no trace of repair in the illuminations, but there are decays of dye, fadings in the golds and a repair in the inner face of the cover, in the binding tuck, and in the back ties of the binding. The book is written with nakshi manuscript. Each page consists of text bordered with lines of gold, and outside of it, footnote again framed with gold. There are 50 section entries in the book. Thus, there are 50 seperate subjects examined connectedly. Each of these subjects mentioned in the explanatory section. In addition, there is an index section in the book. In terms of illuminations, there are a title page (see picture 21) and 50 section entries (see picture 23-72) in the work. In the decoration of the book we see the styles and methods of düz tezhip, double outlining and zerefşan. Compositions are often symmetrical and there are motifs of rûmi, penç, hatayî, budding rose, and partially clouds. In terms of colors, navy, white, orange, blue, light blue, yellow, red, green and black are observed. Yellow gold is dominant, but in some parts there is also green gold.
Collections