İslâm tarih ve medeniyetinde İskenderiye şehri (Fethinden Emevîlerin sonuna kadar)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İskenderiye şehri, Büyük İskender tarafından m.ö. III. asırda kurulmasından itibaren Batlamyuslar, Romalılar ve Bizanslılar başta olmak üzere birçok millet tarafından yurt edinilmiş, en son 21/642'de Hz. Ömer döneminde Amr b. el-Âs komutasındaki ordular eliyle Müslümanların idaresine geçmiştir. İskenderiye, tarihi binlerce yıl eskiye dayanan Mısır uygarlığının yaşandığı bir coğrafyada kuruldu. Şehir, Müslümanlar tarafından fethinden, 132/750 tarihinde Emevîlerin yıkılışına kadar geçen sürede siyasî, ekonomik, askerî, sosyal, kültürel, dinî ve ilmî birçok yönden gelişmeler kaydetti. Fetihle birlikte geri dönülmeyecek şekilde yeni bir dönem başladı ve bunun etkileri bugüne kadar devam etti.Fetih öncesi Yunan dili ve kültürünün zorla dayatıldığı ve birçok baskılara maruz kalan şehir halkı, Müslümanların idaresinde rahat bir hayat sürdü. İskenderiye, fetih sonrası dönemde farklı din ve etnik gruplara müntesip insan topluluklarının barış içinde birlikte yaşadığı nadir şehirlerden biri oldu. İslâmî devirle birlikte gerçekleştirilen iskân faaliyetleri neticesinde Müslüman Araplar, Yahudiler, Romalılar, Yunanlılar ve yerli Kıptî halk huzur içerisinde yaşadılar ve hiç kimsenin inanç ve etnik kimliğine müdahale edilmedi. İskenderiye'de uygulanan İslâm idare sistemi farklı etnik ve dinî kimliklere sahip insanların barış içinde bir arada yaşamalarının en güzel örneklerinden birini burada gösterdi. İskenderiye'nin yerli halkı olan Kıptîler, Müslümanların hâkimiyeti döneminde eski dillerini ve kültürlerini tekrar hayata geçirme imkânı buldular.Şehir, bu coğrafyanın tarım, ticaret ve ilmî bakımdan en hareketli merkezlerinin başında gelmektedir. Nil deltasının batı ucunda yer alan İskenderiye Asya, Afrika ve Avrupa'yı birbirine bağlayan yolların kesiştiği noktada önemli ticaret, ulaşım ve ilim merkezidir. Bu şehir sayesinde Doğu ile Batı kültürlerinin birbirleriyle yoğun bir etkileşimi söz konusu olmuştur. Helenistik dünyanın batıdaki merkezi kabul edilen İskenderiye, sahip olduğu ilmî ve kültürel birikimini fetihten sonra da devam ettirmiş, fetihle birlikte bu birikimin İslâm dünyasına aktarılma imkânı olmuştur. The city of Alexandria, after founded in 3rd. century b.c. by great İskender, it was dwelt by many nations like Batlamyus, Romans and Byzantines. Ultimately, in 21/642 period of Hz. Ömer, it was came under the muslims by the help of Amr b. el-Âs armies. It was founded in Egypt civilization where historical date based on thousand of years. The city has been developed as politics, economics, military, social, cultural, religion and science in many ways from the conguest by muslims, until the demolition of Umayyads in 132/750. With the conguest, a new era has begun and the effects of these have gone on until these days.Before the conguest, townspeople exposure to many repairs when the Greek language and culture forced, and they have lived a comfortable life under the direction of muslims. The Alexandria, after the conguest, become one of the rare cities which different religion and ethnic groups of human community live in peace. As a result of scout activities performed with the Islamic era, Muslim Arabes, Jewry, Romans, Greeks and domestic mode people has lived in peace and Nobodys belief and ethnic identity intervened. The Islamic administration system which performed in Alexandria, showed one of the finest examples of the peaceful coexistence of human beings who has different ethnic and religion identity. The domestic mode of Alexandria had the chance to re-imagine their old languages and cultures during the domination of muslims.The city was one of the most active centers with regard to agriculture, trade and science in this geograpy. The Alexandria on the west end of Nile Delta was an important center of trade, transportation and science at the intersection of the routes linking Asia, Africa and Europa. Thanks to the this city, there has been intense interaction between the East and West cultures. The Alexandria, the center of Hellenistic World in the West, continued ıt's scholary and cultural accumulation after conguest. With conguest, this accumulation has been transferred the World of Islam.
Collections