Anadolu Selçuklu Dönemi Kubadabad Sarayı çini figürlerinin göstergebilimsel açıdan incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sanat, sanatçının kendini yansıttığı ve içinde yaşadığı toplumsal ve çevresel koşulları yansıtan eserleri ortaya koymaya dönük yöntemler bütünüdür. Ortaya konulduğu dönemin kültürünü, değerlerini, yaşam koşullarını ve yönetim anlayışını yansıtma işlevini yerine sanat eserleri, birer metin gibi okunabilme özelliğindeki yapılardır. Kültür, ideoloji ve geleneklerin etkisini açık olarak yansıtan bu eserler, geçmişe ışık tutma işlevini yerine getirirler. Birer toplumsal bellek taşıyıcısı olan sanat eserleri, ortak değerlerin yaratılmasına da hizmet ederler. Ortak değerlerin hem yaratılmasında hem de gelecek nesillere aktarılmasında dil, kurumlar ve sanat yapıtları önemli işlevleri yerine getirmektedirler. Sanat eserleri ortaya konulduğunu dönemin soyut değerlerini yansıtan somut göstergelerdir. Onların birer gösterge olarak analiz edilebilmesi, yaratıldıkları dönemin toplumsal, kültürel, ideolojik ve sanat anlayışı açısından yorumlanabilirliğini göstermektedir. Göstergeler, birer iletişim ve anlam yaratma aracılarıdır ve işaretler sistemi olarak bireylerde çağrışımlar yaratırlar. Göstergelerin anlamlandırılışının incelenmesi, göstergebilimsel çözümlemeler yoluyla yapılabilir. Göstergebilim, göstergeleri inceleyen bilim dalı olarak tanımlanmakta; göstergelerin bilimsel incelenmesini temel felsefe olarak kabul etmektedir. Göstergebilim, işaretler sisteminin anlamsal ya da anlatısal boyutlarını incelemeye ilişkin ilkelere dayanan biçimde metinlerin çözümlenmesine kuramsal bir çerçeve sunmaktadır. Göstergebilim, toplum yaşamı içinde ele alınan gösterge dizgelerini inceleyen ve onların sosyal yaşam içindeki işlevlerini araştıran bir yaklaşım olarak da Kabul edilmektedir. Yorumlanan birim olarak gösterge, bir şeyin yolarak Kabul edilmektedir ve bir göstergenin analiz edildiği biçimde göstergebilimsel açıdan çözümlenebilmektedir. Bu çalışma, Türk Tarihinin en önemli dönemlerinden biri olarak kabul edilen Anadolu Selçuklu dönemi sanat eserlerinden çini süslemelerinde yer alan figürleri göstergebilimsel olarak incelenmiştir. Anadolu Selçuklu Döneminde yapılan eserlerden en önemlileri arasında yer alan Kubadabad Sarayı örneklem birimi olarak alınmıştır. Çinilerde bulunan figürler, dönemin koşulları bağlamında Saussure tarafında ortaya konulan ve Roland Barthes tarafından geliştirilen yaklaşım çerçevesinde çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda Kubadabad Sarayı çinilerinde figürlerin genellikle ikili olarak stilize edildiği, figürlerin stilize edilişinde Orta Asya geleneğinden izlerin yer aldığı, yanı sıra çinilerde Bizans, Hristiyan ve İslam geleneğine ilişkin figürlerin de yer aldığı saptanmıştır. Figürlerin genellikle dinamik ve hareketli resmedildikleri, dönemin tüm koşullarına rağmen ihtişamın ve güçlü görünme arzusunun yansıtıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Art is the whole of methods, that reflect the artist himself and aimed at revealing works of art reflecting the social and environmental conditions in which he lived. Artworks, that function to reflect the culture, values, living conditions and management mentality of the era they were designed, are the structures which are readable like a text. These works, which clearly reflect the influence of culture, ideology and traditions, function to shed light on the past. The works of art, which are also social memory carriers, also serve in the creation of common values. Language, institutions and works of art fulfill important functions both in creating common values and transfering them to future generations. The works of art are concrete signs that reflect the abstract values of the period in which they were introduced. Their ability to be analyzed as signs demonstrates their interpretability in terms of social, cultural, ideological and artistic understanding of the era they are created.Signs are intermediaries for communication and meaning creation, and they create associations in individuals as signs system. Examination of the significance of the signs can be done through semiotic analysis. Semiology is defined as the science discipline that examines signs; accepts the scientific examination of the signs as the basic philosophy. Semiology presents a theoretical framework for the analysis of texts, based on principles of examining the semantic or narrative dimensions of the signs system. Semiology is also considered as an approach that examines the signs covered in social life and explores their functions in social life. Sign as an interpreted unit is regarded as something else that takes the place of something and the signs and works can be analyzed in a semiotic way as a sign is analyzed.In this study, the figures in the ornamentation of the tiles, from the works of Anatolian Seljuk period which is accepted as one of the most important periods of Turkish History, analyzed semiotically. Kubadabad Palace, which is one of the most important works made during the Anatolian Seljuk Period, was taken as a sampling unit. The figures found in the tiles have been analyzed in the framework of the approach which was revealed by Saussure in the context of the conditions of the period and developed by Roland Barthes. As a result of the study, it was determined that the figures of the Kubadabad Palace tiles were usually styled in pairs. In the stylization of the figures, there were traces of Central Asian tradition, and the figures related with the Byzantine, Christian and Islamic tradition took place. The study reached the result that the figures were designed as dynamic and moving in order to reflect magnificence and power, despite all the circumstances of the period.
Collections