Türkiyede değişim mühendisliği uygulamaları 1980`den 2001`e Türkiye`nin siyası yapılanmasındaki değişim mühendisliği uygulamaları çerçevesinde gazetelerin kullanımı

Abstract

ÖZET Değişim mühendisliğini uygulamanın ve onu yönetmenin amacı, ülkenin uzun vadeli sürdürebilir büyümesini sağlamak ve aynı zamanda rakiplerine karşı rekabetçi bir üstünlük sağlayarak performansını artırmaktır. Bir başka yönden Türkiye örneğinden yola çıkarak denilebilir ki, Mustafa Kemal Atatürk`ün de dediği gibi `Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak` ve çağı yakalayarak ona ayak uydurmayı sağlayacak tedbirler almak değişim mühendisliğinin uygulanmasındaki bir diğer amaçtır. Değişim projelerini sürekli olarak uygulamak, devletlerin, danışmanlık ve araştırma geliştirme alanlarına önemli miktarda yatırım yapmasını gerektirmektedir. Günümüzdeki en radikal değişim yöntemi olan reengineering'in siyasi alanındaki yansıması, Türkiye örneği çerçevesinde, 12 Eylül 1980 Darbesi'yle başlamış ve 1980'li yıllar boyunca Türkiye siyasetinde yaşanan değişim süreci, 2001 yılma kadar, bazı önemli dönemeçler baz alınarak incelenmiştir. Reengineering çalışmasının uygulandığı 1980'li yıllar boyunca, Türkiye Cumhuriyeti, toplumsal, ekonomik, siyasal ve kurumsal alanlarda, gerek performans ve insan kaynaklarının etkinliği açısından gerekse yeni yapılanmaların gerçekleştirilmesi açısından zaman zaman sancılı, zaman zaman da gayet olumlu süreçler yaşanmıştır. Devletin kurumlarında çalışanlar ya da devletin halkı her bir yeni projenin gereklerine uyum sağlayabilmek için kendilerini sürekli bir baskı altında hissedebilmektedir. Bu durum, o kurumda çalışan deviniminin (turnover) artması yönünde baskı yaratabilmektedir. Halkın da değişime direnç göstermemesi ya da onu anlayabilmesi için iletişimler kurulmalı ve bire bir halkla devlet arasında bağ kurulmalıdır. Değişim, küreselleşme sürecinde kaçınılmaz bir dizi sonuçların ardından yaşanması zorunlu olan bir süreçtir. Bu sürecin yönetilmesi de süreç kadar önem taşımaktadır. Dolayısıyla değişimden korkmamak, değişimi öngörümleyip, fırsat haline dönüştürmek gerekir.

ABSTRACT Objectives of implementing and managing re-engineering are to provide sustainable growth of the country as well as increasing its performance by providing it a competitive superiority against their competitors. In other words, main objectives of re-engineering are taking measures to catch the modern era and to adapt to it as Mustafa Kemal Atatürk said `Reaching to the level of contemporary civilizations`. Continuously implementing change projects requires the states to invest in significant amounts in informative and research areas. Political reflection of re-engineering that is currently the most radical change method began with September 12 militaristic motion in Turkey. And in this study, the process of changing occurred in Turkey throughout 1980s until the year 2001 was reviewed based on some important milestones. During the 1980s Turkey experienced some positive and some negative processes in terms of performing new structuring as well as effectiveness of human resources and performance in political, economical, social and organizational areas. Workers who work in state enterprises as well as the public could feel themselves under pressure on occasion to adapt the necessities of each new project. This may a pressure to increase turnover rate of workers. Communication should be made and a direct relationship should be built between the state and the public in order for the people not to resist to changes or to understand the changes well. Change is an inevitable process that must be experienced following the globalization process. Managing this process is also as important as the process itself. Thus, one shouldn't be afraid of change and convert it into an opportunity to catch the current era.