Toplumsal değişim ve iletişim eleştirisi olarak ütopya ve karşı-ütopya: Aldous Huxley`in `Cesur Yeni Dünya` romanı üzerine bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çağlar boyunca bireyler üyesi oldukları toplumların gerek siyasi, sosyal gereksel ekonomik ve coğrafi özelliklerinden memnun olmadıklarından, kendileri için ideal ve mutlu bir toplum düzeninin düşünü kurmuşlardır. Ütopya adı verilen bu ideal toplum tasarıları Antik Çağdan, Platon'a, Thomas More'dan H.G.Wells'e kadar geniş bir yelpazede ele alınmıştır. Teknolojik ve bilimsel gelişmelerin toplumsal değişmey yol açmasıyla, toplumlar ya da bireyler bu mutlu ve ideal toplum tasarımlarından uzaklaşarak, yüzlerini giderek karamsar bir gelecek tasarımına dönmeye başlamışlardır.Bu doğrulta baskıcı, otoriter, bilimin ve teknolojinin egemenliği altında bireyselliği, inançları ve değerleri yok eden karanlık gelecek tasvirleri ortaya konulmakta ve ütopyalar bu karanlık tasvirleri tanımlayan karşı-ütopyalara dönüşmektedir. İlk çağlardan bu yana insanın en önemli gereksinimlerinden olan iletişim olgusu, toplumsal değişme çağcıl dönemde farklı bir boyuta taşınmakta ve karşı-ütopik düşüncenin ortaya koyduğu bilimsel ve teknolojik gelişmelerle birey ve toplum üzerindeki etkisi başkalaşmaktadır.Ütopik ve karşı-ütopik temaların insanlığa gösterdiği toplumsal düzenler çerçevesinde toplumsal yapı, toplumsal değişme ve iletişimin yeni iletişim teknolojileriyle biçimlenmesinin günümüzde sahip olduğu anlama dayanarak, iç içe ayrılmaz bir bütün olduğunu ifade etmek mümkündür. Bu anlamda, çalışmada bu bütüne bir örnek teşkil etmesi bakımından seçilen Aldous Huxley'in karşı-ütopik düşünceye iletişim, toplumsal değişim, bilim ve teknoloji bağlamında katkılarından dolayı Cesur Yeni Dünya isimli değerlendirmek anlamlı olmaktadır. Dissatisfied with the political, social, economic and geographical characteristics of their societies, individuals, throughout the ages, have dreamed of an ideal and happy social order for themselves. Since the archaic times, these ideal structures, namely utopias, have manifested themselves in a wide spectrum of works, including those of Plato, Thomas More and H.G.Wells. However, with new technological developments shaping social change, people have abandoned their happy and ideal designs for more pessimistic ones.In keeping with this, utopias have given way to dystopias, darker, authoritarian depictions of the future, obliterating individuality, beliefs and values, dominated by science and technology. While communication, one of the most basic needs of man since the ancient times, is carried to another level by social change, its influence on the society and the individual is also changing due to the scientific and technological advances set forth by the dystopian thought.Given the fact that social structure, social change and communication are shaped by new communication technologies within the social orders described in utopian and dystopian thoughts, it is safe to say that these are integral, inextricable parts of a whole. As an example of this whole within this context, an analysis of Brave New World by Aldous Huxley, will be in place, considering its contributions to dystopian thought in terms of communication, social change, science and technology.
Collections