Distorting the realist narrative: Representations of reality in Orhan Pamuk`s `My Name is Red` and `Salman Rushdie`s` `Midnight`s Children`
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Günümüzde, Gerçekçilik ve liberal hümanizmin, yazın okuyucusu, yazar ve öğretmenlerine empoze ettiği `normal` ve `doğal` olan tüm varsayımlar, sürekli bir biçimde postkoloniyalist ve postmodernist teknikler ve gelenekler yardimiyla altüst edilmektedir. Sağduyu ve dilin saydamlığı -öznellik, gerçek, anlam ve değer kavramlarıyla birlikte- halen akademik çevrenin kullandığı kavramlardır. Bununla beraber hem postmodernist hem de postkoloniyalist romanlar bu terimleri sorgulamakta ve birer gelenek olarak bunlara dikkat çekmektedirler. Bu çalışmada postmodernizm ve postkoloniyalizm ile bu teorilerin arasındaki ilişki günümüz yazın çalışmaları kapsamında incelenecektir. Her iki teorinin de temelinin genelleme karşıtlaması üzerine kurulduğunun ispatlanması adına My Name Is Red ve Midnight 's Children adlı romanlar incelenecek ve bu yapıtlarda Orhan Pamuk'un ve Salman Rushdie'nin ondokuzuncu yüzyıl geleneklerinin Gerçekçi prensiplerini nasıl altüst ettikleri gösterilecektir. My Name Is Red ve Midnight's Children romanlarında postmodernist teknikler olan Tarihsel Ustkurmaca, Karnaval ve postkolonyalizmle bağlantılı olarak Büyülü Gerçekçilik kavramlarının kullanımları, roman yazımında, Gerçekçi kuralların yapıbozumunda ve alternatif tarihler yaratmada bir yol olarak incelenecektir. ABSTRACT Today literary Realism is gradually challenged by postmodern and postcolonial techniques and conventions which seek to subvert the assumptions that Realism and its related ideology - liberal humanism- have encouraged readers, writers and teachers of literature to think of as `natural` or `normal`. Common sense and the transparency of language -as well as subjectivity, truth, meaning and value- are terms and concepts which are still on the syllabus of the academy, and which both postmodernist and postcolonialist novels try to question and draw attention to as conventions. In this analysis the focus will be on postcolonialism, postmodernism and how these two concepts are related to each other within today's context of literature. As it is the purpose of this project that both theories of criticism are indeed based on decentring totalization, My Name Is Red (As a postmodernist novel) and Midnight 's Children (As a postcolonial novel) will be scrutinized and demonstrated as examples of both Orhan Pamuk' s and Salman Rushdie's attempts to subvert the Realist dictates of nineteenth century conventions in their works. In My Name Is Red and Midnight's Children, with regards to the techniques of postmodernism, the use of 'Historiographic Metafiction', the 'Carnivalesque', and 'Magic Realism' in relation to postcolonialism, will be analyzed as a means of deconstructing the Realist principles in fiction writing, and of creating alternative histories. IV
Collections