Literatur als Sensorium und symbolische Ausgleichinstanz. Analysen deutschsprachiger Romane des `Fin d`un Millenaire`
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
?Bilinç ve simgesel denge mercii olarak edebiyat - `Binyıl dönümü' dönemine ait almanca romanlar üzerinde incelemeler? başlıklı doktora tezimin temel taşını yeni bir kuram olan ?kültürel ekoloji olarak edebiyat? oluşturmaktadır. İngiliz ve Amerikan edebiyat bilimi tarafından geliştirilen ve uygulanan bu edebi bilimsel kuram, henüz Alman edebiyat eleştirisinde yerleşmemiş, sadece tek tük çalışmalara konu olabilmiştir. Bu tezin amacı, bu kuramın Alman edebiyatı üzerindeki uygulanabilirliğini göstermek ve genel bir kitleye ulaşmasını sağlamayı da hedeflerken, bu kuramın özellikle Alman edebiyatına olan yakınlığını felsefi temeller bazında göstermektir. Bilhassa Nietzsche'nin ?Tragedyanın Doğuşu?, Adorno/Horkheimer'in ?Aydınlanma'nın Diyalektiği? ve Bahtin'in ?Rabelais ve Dünyası? başlıklı yapıtlardaki felsefi temeller kültürel ekolojik edebiyat inceleme yönteminin altmetinlerini oluşturduğu düşünülerek, bu bağlamda tezde incelenmiştir.Kültürel ekoloji kuramının uygulaması binyıl dönümü dönemine tarihlediğimiz Alman, Avusturya ve İsviçre edebiyatlarından seçilen eserler üzerinde incelenerek yapılmıştır. Binyıl dönümü olarak nitelediğimiz edebi dönem 21. yy.'a geçiş dönemi olarak da açıklanabilir. Bir yüzyılın ya da bin yılın devrilmesi sosyolojik ve felsefi bazda olduğu gibi edebiyatta da geçmişin sorgulanması ve bilimsel bakımdan özellikle teorik ve pratik uygulamaların tekrar gözden geçirilmesi biçiminde nüksederken, aynı zamanda durağanlaşan bir mentalitenin de tekrar döngüsel bir devinim kazanmasına yol açar.İyice yerleşmiş, klişeleşmiş ve salt us üzerine kurulu bakış açıları özellikle batının dünyaya dualiteler biçimdeki bakışı geçmişten günümüze felsefi incelemelerde ve edebiyat kuramlarında sorgulanmış olsa da kendi veya öteki biçimindeki algı modelinin kırılması edebiyat bilimi içinde gerçekleştirilememiş, hatta özellikle bu dualiter algının temelini oluşturen doğa ve kültür dikotomisinin edebiyatta daha yoğun biçimlendiği düşüncesine sebep vermiştir. Hubert Zapf'ın ekolojik eleştiri'nin devamı olarak ortaya koyduğu `kültürel ekoloji olarak edebiyat' kuramı bağlamında edebiyat salt kültür faaliyetlerini yerleştirme veyahut aksini yansıtarak doğa'ya geri dönüş propagandası biçiminde algılanmaz, tersine bu dikotomilerin birbiriyle olan etkileşimi ve bu etkileşimin toplumda oluşturulabilecek yeni bir algı modeli için gerekliliğini ortaya koyar. Buna göre Zapf'ın geliştirdiği üçlü fonksiyon modeli edebiyata kültür-eleştirel üstsöylem, kurmaca karşıt söylem ve uzlaştırıcı söylemlerarasılık fonksiyonlarını yükler. The theory of ?literature as cultural? ecology forms the theoretical standpoint of my dissertation entitled ?Literature as Sensory and Symbolic Balance. Analysis of German Novels of the `Fin d?un Millenaire.?? The theory is first applied to the classical works of American literature and it has not yet been employed in German literary criticism apart from few works. The aim of this dissertation is not only to prove the applicability of the theory of ?literature as cultural ecology? to German literature, but also show its affinity to German literature in terms of a philosophical basis while providing the theory?s accessibility for the literary arena. Namely, the philosophical outlook in Nietzsche?s The Birth of Tragedy, Adorno&Horkheimer?s Dialectic of Enlightenment and Bakhtin?s Rabelais and His World are examined within the scope of this dissertation considering that they form the subtexts of a cultural-ecological analysis of literary works.The theory of ?literature as cultural ecology? is applied to the selected novels from German, Austrian and Swiss literatures of the ?fin d?un millenaire?, a literary period that is regarded as the transition period to the 21st century. While the turn of a century or a millennium is revealed as the questioning of the past in terms of not only sociological and philosophical, but also a literary stance, it renders the stagnant mentality attain a cyclical impetus.Although the Western ideals that are stereotyped and merely based on rationality is interrogated within the scope of philosophical treatises and literary theories, the breaking of the mode of perception as the ?self? and the ?other? is not actualized in literaturwissenschaft. Moreover, such a duality-based perception mainly stem from the nature/culture dichotomy is elaborated in literature in a more intensive way. Literature, in the context of Hubert Zapf?s theory of ?literature as cultural ecology? which can be regarded as an extension of ecocriticism, is not perceived as performing merely as a means to settle cultural activities, or the propaganda of returning to nature. On the contrary, it demonstrates the interaction of these dichotomies and a new mode of perception it can produce on the part of the society. Accordingly, Zapf?s triadic function model displays that literature fulfils the function of a cultural-critical metadiscourse, imaginative counter-discourse, and a reintegrative inter-discourse.
Collections