Experience of street children in Istanbul: An exploration of street life and the meaning of home
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Özden Uslu ÖZET Yapılan araştırmalarda yuva kavramının karmaşık, çok boyutlu ve değişik düzeylerde içerdiği anlamlar çeşitli bilim dallarının farklı açılardaki yaklaşımlarıyla açıklanmaya çalışılmış ve yuva kavramının nitelikleri karşılaştırılarak `gerçek` ve `ideal` boyutlarının tanımlanması amaçlanmıştır. İnsanların yuvaya, duyduğu özlemi içeren yuva kavramı kelimenin günlük yaşantıda algıladığımız biçimi haline gelmiştir, ve bu kavram aynı zamanda ideal yuvaya ulaşmak ve ideal yuvayı gerçekleştirmek için devam eden çabalarımızı kapsayan önemli bir süreç olarak da görülebilir. Batılı araştırmacılar tarafından yürütülen çalışmalar genellikle yuva kavramının korunma ve güven boyutlarını temel öge olarak kabul ederek bir yuvaya sahip olmamayı fiziksel bir yapıdan yoksun olmaya eşdeğer olarak görmektedir. Bunun yanında yuva kavramıyla ilgili araştırmalar belirli bir sosyo-ekonomik boyut veya çocuk nüfusu gibi uç gruplar ve farklı kültürler üzerinde yoğunlaşmamaktadır. Bu tez ortaya çıkan bu iki eksikliği gidermeye çalışmaktadır. Araştırmalar yuva kavramının özellikle yuvanın yokluğu durumunda anlam kazandığını ortaya koymuştur. Yapılan bu antropolojik çalışma yuva kavramının karmaşık anlamlarım İstanbul'daki sokak çocuğunun deneyimlerinde araştırmaktadır. Sokakta yaşamalarının iki önemli nedeni, anne ilgisinin ve ait olma duygusunun yoksunluğu olarak saptanmıştır. Düşük sosyoekonomik, sosyokültürel faktörler parçalanmış aile ve aile içi şiddet de önceki araştırmaları destekler nitelikte yuvadan kopma ve sokağa kaçış nedeni olarak gösterilmiştir. Sokak çocuklarının kendilerini sokağa ait hissetmemeleri ve genellikle sokak hakkında olumsuz görüşlere sahip olmaları, bize sokağın çocuklar için hiç bir zaman yuva anlamına gelmeyeceğini düşündürmektedir. Sokak çocuklarının ev tanımı `/zome` anlamına daha yakın bulunmuştur. Ayrıca yuva kelimesi tek başına kullanıldığında çocuklar için yetimhane anlamını çağrıştırmaktadır. Bu da ev ve yuva kavramlarının İngilizce'de kullanıldığı anlamdan ayrışmaktadır. ıx Özden Uslu ABSTRACT This thesis helps correct two deficiencies on home and homelessness literature: The positive and idealized notion of home predominant in western literature, and the lack of home studies that focuses on a specific socio-cultural context or child population. The complex meanings of `home` are explored through the experiences of a small sample of street children in Istanbul. Their descriptions of house, home, and street are examined through in-depth interviews. This research suggests that the lack of a caring mother figure and the sense of belongingness at home were found to be important psychological factors affecting their decision to live in the streets, as well as well-documented factors such as relatively low educational and economic status of their parents, broken marriages and the existence of domestic violence. The informants expressed few if any positive feelings nor did they show any sense of belongingness towards the street, suggesting that the street can never be considered as home for them. The existence of a linguistic difference between Turkish and English was found. The informants generally define `ev` (house) in a broader sense, similar to the English meaning of home; whereas the word `yuva` (home), when used alone without clarification, was assumed to be an orphanage. Despite their difficult life on the street, all informants had an ideal home. Their descriptions generally show the very meanings of home that are lacking in their life. In this sense, it holds true that the idealized home gains its meanings through the experience of not having a home. vm
Collections