Critical approches to Franz Kafka`s the Metamorphosis (1912), Aldous Huxley`s Brave New World (1932) and George Orwell`s Nineteen Eighty-Four (1949)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sunuş Bu projede, Kafka'nın Metamorfoz, Huxley' nin Cesur Yeni Dünya ve Orwell' in 1984 eserlerini inceleyerek, totaliter sistemin hem komünist hem de kapitalist toplumlarda benzer metotlarla süre geldiğini birçok kanıt yardımıyla açıklamaya çalıştım. Teknolojinin devrimi ve bu devrimin sancılı yankılarıyla beraber, totaliter toplumlarda cinsellik, yüksek kültürün yok oluşu, emeğin doğası ve insanın özgürlüğüden mahrum kalışı gibi konular incelememin özünü oluşturuyor. Kafka'nın Metamorfoz' u, kapitalist üretim sürecinde emekçilerin karşılaştıkları zorlukları ve Gregor'ca sembolize edilen, ve bu sömürüye bir protesto teşkil eden nedenleri irdeliyor. Kafka bize bir şirketin kar ve üretim devamlılığının, endüstriyel gelişmelerin baskın olduğu bir toplumda büyük öneme sahip olduğu gerçeğini sunuyor. Aynı şekilde, Cesur Yeni Dünya romanında Huxley, bizleri yapay metotlarla işleyen ve sonuçlarını tasavvur ettiği muhtemel bir toplumla tanıştırıyor. Onun bu eseri felsefi gücü ve medeni insan toplumunun yaşadığı maskaralığı ifade tarzıyla öne çıkıyor. Söz konusu yüksek kültürün, hatta Shakespeare ve dinin yok edilişi ve sınırsız cinsel özgürlüklerin yaratılışıyla, Doğa Kanunlarıyla hiçbir kesişme noktası bulunmayan bir insan toplumuyla tanıştırılıyoruz. Görünüşte, bu toplum doğal toplumların karşılaştığı tüm problemleri aşmış gözükse de, gerçekte ideal bir soma toplumunda yapaylığın da aynı şekilde hatalı olduğuna dikkat çekiyor. Soma kontrolündeki bir toplum sonuçta doğal insan toplumlarına uyumsuzluğunu ilan ediyor. Cesur Yeni Dünya romanında, teknolojinin geleceğin Londra halkım sadece mutluluktan alıkoyduğunu değil, aynı zamanda istikrar ve dengeyi korumak adına hepsini soma etkisi altına aldığını görüyoruz. 1984 romanındaki Big Brother sembolü tüm romanın etrafında döndüğü bir eksen niteliğini taşıyor. Romanın baş aktörlerinden olan `Parti` ve onun televizyon ekranlarından sürekli yayınlanan propagandası geleceğin totaliter İngiltere'sinin halkı için çeşitli illüzyonlar yaratıyor. İdeoloji, geçmişi değiştirerek güncel'i haklı çıkartmaya çalışma, `Parti` içindeki ahlaksızlık ve dejenerasyonun kılık değiştirmesi, tüm bunlar Orwell' in romanında üzerinde durduğu belli başlı konulan oluşturuyor. Bunların yanı sıra, `Parti`nin cilalı parlaklığı, sefalet, yapay savaşlar, Julia ve Winston'un şüpheleri de roman boyunca sık sık karşılaşılan temalar. Abstract By analyzing three literary works, respectively Kafka's The Metamorphosis, Huxley's Brave New World and Orwell's Nineteen Eighty-Four, I have attempted to explain in this project with many facts that totalitarianism is equally present with identical methods in capitalist and communist societies alike. Evolution of technology and its painful repercussions alongside subjects such as sexuality, elimination of high culture, nature of labour and deprivation of human freedoms in totalitarian societies make up the core of my work. The Metamorphosis by Kafka displays the hardships of labour derived from the capitalist modes of production as well as reasons in the form of protest against its exploitation nature symbolized into Gregor. Kafka presents us with a reality wherein only profit and continuity of production in a firm are of primary importance in a society dominated by industrial advances. Likewise, Huxley through Brave New World takes us forward into a prospective community, by simply envisioning its outcome based upon artificial and fake methods. His work stands out for the ingrained philosophical power as well as for the farce that coats an advanced human society. Via obliteration of high culture, Shakespeare, religion and creation of unfathomable sexual freedoms, we are introduced to a community that has no crossing points with a human society relying on the Nature of Law. In appearance, this society appears to solve all the problems that a natural society is plagued with, but in reality, it exposes to us that fake reality of artificiality is equally false in an ideal soma society. An xmder-soma control community eventually marks its incompatibility to the natural human societies. Technology in Brave New World not only failed to bring happiness to inhabitants of a future London, but it also put them all under soma effect for the sake of preserving stability. Big Brother, a symbolic figure, in Nineteen Eighty-Four is the pivotal point round which the whole novel revolves. The Party and its propaganda drummed out on telescreens create illusions to the residents of the future totalitarian England. Ideology, alternation of the past in function of the present, disguise of the corruption and degeneration in the ranks of the Party are some of the points that Orwell endeavoured to make. The varnished lustre of the Party, misery, fake wars, doubts by Julia and Winston, are some other themes that abound all throughout the novel.
Collections