Türk resminde deniz
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İnsanoğlu var olduğu günden bu güne değin hep bilinmeyenin peşinden gitme isteği içinde olmuştur. Çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere geçişe kadar pek çok renkli öyküler üretmişler ya da yaşanan olayları hikayeleştirerek günümüze ulaştırmışlardır. Hayatın başlangıcı, doğa ananın ana rahmi olarak kabul edilen su; mitologya içinde inanılmaz yaratıcı öykülere, görsel güzelliklere ve us 'un hayal edemeyeceği fantastik yaratıklara kucak açmaktadır. Yol kesen deniz canavarları - Skylla ve Kharybdis - deniz ve su tanrısı Poseidon, karısı Amphitrite, oğullan Triton ile deniz kızları, sirenler, deniz ihtiyarı Nereus, Yunan mitologyasında pek çok tanrının, yaratıkların, kısacası yaşamın evrensel simgesidir su ve deniz. Batı resminde en çok betimlenen konu Venüs'ün doğuşu yine mitologyanın zengin kaynakları içinden çıkarılıp pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuş. Dalgalarla yükselen Venüs insanı hayran bırakacak güzellikte bir deniz tanrıçası olarak ifade edilmiştir. Evrenin yaradılışı ile suyun ilişkisi önemli bir anlatı olan Nuh Tufanı' yla karşımıza çıkar. Osmanlı minyatürlerine konu olmasının yanısıra Michaelangelo' nın Şistine Şapeli' nde ki tavan resimlerinde de rastlarız. Denizler insanoğlunun ve diğer canlıların yaşamlarını düzenlemesi için var olmak ile yok olmak arasında ki o ince çizgide doğayı tekrar yenilemiştir. 17. yüzyılda kuzeyli ressamların gemi ve liman tasvirlerinde, 1800' lü yıllardan sonra da, sanatçının özlemleridir, sessizliğidir, ihtirasıdır, bilinmeyendir, kendini ifade etme gücü olarak karşımıza çıkan gizemli bir diyardır deniz. Romantizm ile içsel dünyayı keşfetme, sorgulama, kendini bulma yolunda kah sanatçının ruhunda kopan fırtınadır kah yalnızlığının sembolüdür deniz. Fotoğrafın anlatamadığı atmosferin, sisin, havanın sanatçı gözüyle tuvale yansıması ile deniz sanat tarihinde ki en güzel, en olması gereken yerini bulmuştur. O özellikle William Turner' in gözüyle fırçasının ucunda bugünkü değerini bulacaktır, anlam kazanacaktır. Manzara ressamlarının vazgeçilmez esin kaynağı ve elemanı deniz. Türk resminin oluşum sürecinde İstanbul' a gelmiş veya İstanbul' da yaşamış olan yabancı kökenli ya da azınlık ressamlar ile, 19.yy' in en ünlü deniz ressamı olarak bilinen Ayvazovski' nin büyük etkisinde kalarak deniz resimleri yapmış olan azınlık ressam Civanyan' ın resimleri önemli etkiler bırakmıştır Türk resmine.İtalyan sanatçıların saray çevresinde, hem de İstanbul'un sanat ortamında etkin rol oynadığı bir dönemde, 1893 yılında İstanbul'a gelmiş olan İtalyan ressam Leonardo De Mango tarafından yapılmış resimlerde, İstanbul ve denizinin büyüsü karşısındaki hayranlık duygularının körüklenmesinin kanıtıdır. Bir deniz ressamı olarak niteleyebileceğimiz, Sanayi-i Nefise Mektebinden önce Bahriyeli olan eski bir denizci Hikmet Onat' m boğazın iki yakasından, bir bakıma zamana ve coğrafyaya tanıklık eden saptamalarda İstanbul kıyılarını koyu ve karanlık renklerle değil, paletindeki sıcak renklerle ele almış. Türk resminin ikinci kuşağı olan 1914 kuşağı, Türk izlenimcileriyle İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran..., İstanbul' u ve denizini canlı, yeşiller, maviler, sarılarla ayrıntılarından arınmış, sanki hiç özen gösterilmemişcesine sürülmüş boyalarla, çarpıcı biçimde resmediyorlardı. İşte bu akımın öncülerinden İbrahim Çallı, bu görüntülerle betimledikleri İstanbul kıyılarını ve denizini, bizleri bir zaman diliminde gezindirirken, kıyılardaki yapılaşmayı, denizin farklılaşmasını belirlemesi açısından da zamansal bir gerçekliği dile getirmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı' nın ardından ekonomik olarak olumsuz etkilenen ülkemizde sosyal içerikli resimler sanatçıların pek çoğunun tuvaline yansımakta gecikmez, ama yine de deniz ve denize ait her ne varsa, ağlar, balıklar, balıkçılar, limanlar, bu içeriğin içinde yerini alır. 1950' den sonra çeşitli akımlar, eğilimler ve düşüncelerin iç içe yer almasıyla konu, biçim, renk, zenginliği içinde deniz, kimi zaman lirik bir yaklaşımla, kimi zaman soyut formlarla, kimi zaman tarihin sayılarından çıka gelen bir denizcinin haritasından, plastik bir değer olarak, sanatçının tuvalinde hala bir ilham kaynağı, bir sanat objesi olduğunu kanıtlamaktadır. ABSTRACT Mankind has been in the pursuit of the unknown since the beginning. In transition from polytheism to monotheism, they either produced many colorful tales or translated the events they lived into stories and thus brought them to modern times. Water, the beginning of life, the womb of Mother Nature, contains creative stories, visual beauties and too hard- to - imagine fantastic creatures in mythologies. Bandit sea monsters - Skylla and Kharybdis - the god of sea and water Poseidon and his wife Amphitrite, their son Triton and mermaids, sirens, the old man of the sea Nereus.Water and the sea are the universal symbols of many gods and creatures. In brief, they are the symbols of life in ancient Greek mythology. Venus, one of the most frequently depicted subjects in Western art, has long been an inspiration for many artists. The image of Venus riding on waves as a sea goddess in such beauty awes many men. The connection between water and the creation of the universe meets us in the story of the Great Flood. We see it as a subject in Ottoman miniatures, as well as on the ceiling frescos of Michalengelo's Şistine Chapel. The sea rejuvinates nature in the thin margin between being and not being, in order to regulate the lives of mankind and other beings. In the 17th century the sea is the depiction of ships and harbors, After the 1800' s it is the longing, the peace, fulness, and the ambition of the painters. It is an unknown.,it is an enigma that reveals it self as a power of expression. The sea is sometimes a storm that breaks out in the soul of the artist, sometimes a symbol of loneliness when the artist is on the verge of an inner exploration, romantism, pondering and self-discovery. The sea found the place it deserved in the history of art as the atmosphere and the fog were reflected on canvas, which photography is incapable of doing. The artistic and the semantic value of the sea especially peaked with William Turner's brush strokes. Along with foreign and minority painters who lived in Istanbul, Civanyan's paintings -which were inspired by Ayvazovski, the most eminent sea painter of the 19th century- influenced Turkish paintings considerably. XWhen Leonardo De Mango was influential both in art - loving Italian aristocracy and among Istanbul's art fans, his depiction of Istanbul and the sea in his 1893 visit to the city is proof of his admiration of the magic of the city and the sea. Another sea painter Hikmet Onat who was a marine soldier before he attended the school of Sanayi-i Nefise, used warm, vivid colors rather than the dark, and bold ones in his paintings of the straits. The impressionist painters of 1914, the second generation of Turkish painting, Ibrahim Calli, Hikmet Onat, Feyhaman Duran and others depicted Istanbul and the sea with vivid tones of green, blue, and yellow with seemingly - careless brushes on canvas without details. Ibrahim Calli, one of the pioneers of this movement, while giving a journey in time with such paintings, also expressed a temporal reality as he revealed buildings by the shore and different aspects of the sea. Paintings with social content were quickly transferred onto the canvas after the culmination of the II. World War which impaired the economy of our country. Nonetheless, the sea and everything about it such as fish, fishnets, fishermen and harbors found their place in this content. After the 1950' s as various movements and ideas were intermingled. The sea along with its richness in subject, form, and color, proves that it is still a source of inspiration and an object of art on canvas, sometimes in the form of a lyric approach, sometimes in abstract forms and sometimes as an artistic value coming out of a sailor's map. XI
Collections