21. yüzyıl Amerikan ve Türk sinemasında saçma ve başkaldırı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsan varoluşunun her evresine nüfuz etme gücündeki öncelikli sorun, yaşamın ne ölçüde sürdürülmeye değer olduğudur. Bu konudaki düşünceler, yalnızca ölümün tüm katılığıyla görünür olmasının bile, kişileri kendi varlıklarının geçiciliğiyle yüzleştirdiği üzerinde temellenmektedir. Bunun yanında, yaşamda sürekli karşılaşılan olguların nedensiz ve usdışı şekilde, her gün gerçekleştirilen eylemlerin mekanik biçimde yinelenmesine tanık olma durumunun, kişileri varoluşlarına ilişkin sorgulamaya iteceği varsayılmaktadır. Bu bağlamda, kişilerin, usları aracılığıyla, sürdürdükleri varoluşun usdışılığını farkettiği görülmektedir. Bireyin, oluş dünyasına haklı bir gerekçe arama çabası, olguların olumsuz yanıtıyla karşılaştığında, `saçma` kavramı ortaya çıkmaktadır. Saçma duygusu, insanın anlam isteğinin, yeryüzünde hiçbir karşılığının olmaması sonucunda doğmaktadır.Saçmanın belirmesinin ardından, kişilerin kendi geçici varlıklarına haklılık kazandırmak ya da bu varlığı sonlandırmak yönünde harekete geçeceği öngörülmektedir. Kişiler, varlıklarını kesinleme yolunu seçtiğinde, yeryüzüne ölümün silemeyeceği bir damga vurabilmenin yollarını aramakta, insana edilginleştirici eylemler dayatan aşkın dünya tasarımlarını yadsımaktadır. Böylece, kişiler, ancak çoğunluğun kabullerine karşı başkaldırı yolunu seçerek, özvarlıklarını etkin kılmakta ve kendi benliklerinden çıkardıkları değer aracılığıyla izlerini bırakma olanağına erişmektedir.Bu bağlamda, saçma kavramı, dünyanın nedensiz doğasını, insanın usdışılıklar evreninde ussal bir anlam arama çabasını ve bu arayışın sonunda ölümün dışındaki her türlü gerçekliği yavan buluşunu vurgulamakta ve genel bir insanlık durumunu betimlemektedir. Dolayısıyla, eski çağlardan beri, ortaya çıkmış her türlü anlatıda, saçma kavramı, temel motiflerden biri olarak yer almaktadır. Bu çalışmada, saçma duygusu temelinde bir izlek benimseyen Antik Yunan Mitolojisi figürleri, Dostoyevski, Kafka ve Camus romanları, Amerikan ve Türk filmi örnekleri irdelenerek, anlamsızlıktan kaynaklanan bunalımı nasıl aşmaya çalıştıkları irdelemeye tabi tutulmuştur. Çalışmada, söz konusu anlatılar aracılığıyla, saçma ve başkaldırı kavramları arasındaki ve fani varlıkla bengi gerçeklik arasındaki bütünlüğün ortaya koyulması amaçlanmaktadır. The primary issue penetrating every stage of human existence is how worthy is life for prosecution. Thoughts about this issue ground on, how the visibility of gravity of death leads to confrontation of individuals' with the transience of their existence. Besides, it is hypothesized that, subjects encountered in daily life and witnessing mechanical repetition of actions performed every day arbitrarily and irrationally might lead individuals to question about their existence. In this context, it may be observed that individuals realize the irrationality of their existence owing to their minds. When the seeking efforts of individuals a reasonable justification to their existence realm confront negative response of facts, the `absurd` phenomenon emerges. Absurd sensation rises up due to lack of correspondence of humans' meaning claims on earth. It is predicted that, humans would take action to gain a reasonable justification to their temporary existence or terminate it after emergence of nonsense. When they choose to assure their existence, they seek ways of leaving marks, which cannot be erased by mortality and deny transcendental designs of universe imposing deactivating actions. Thus, individuals barely make their capital liabilities effective by rebellion manner against acceptances of the majority and have the opportunity of leaving traces via values generated from their personalities.In this manner, the absurd phenomenon emphasizes arbitrary nature of the globe, the attempts of humans to seek a rational meaning in the universe of irrationalism and as a consequence considering every reality uninspired except for death; and indeed describes a general circumstance of humanity. Consequently, absurd phenomenon appears as a basic theme in every kind of narrative emerging since ancient times.In this study, Ancient Greek mythos figures, novels of Dostoyevski, Kafka and Camus and samples of American and Turkish movies, which adopt a path on the basis of absurd sense have been analyzed and their attempts on overcoming the depression originating from meaninglessness have been discussed. The study aims to present the integrity between absurd and rebellion concepts; as well as the integrity between mortal creature and eternal reality via the aforementioned narratives.
Collections