Reflection or illusion? Intellectuals in 20th century World literature
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma; yirminci yüzyılda aydın figürünün tasvirini isimleri The City, İçimizdeki Şeytan ve Eating People is Wrong olan üç farklı roman üzerinden ele almaktadır. Romanların her biri farklı bir coğrafyadan olmasına rağmen, hepsi dünya savaşlarının elzem sonucu olan karamsar bir atmosferin ürünüdür. Romanlarda, ülkelerin modernleşme sürecinde büyük şehirlerde hayatlarını sürdüren aydınların hayal kırıklığı yaratan yaşamları anlatılmaktadır. Aydınların yozlamış kişilikleri bilgi ve güç bağlamında tartışılmaktadır. Romanlardaki kişiler, benliklerindeki ikilik ve ruhlarındaki umutsuzluk duygusuyla mücadele etmektedirler. Aydınların ve aydınları konu alan bu anlatıların işlevini ortaya koyan bu hicivsel romanlar sosyal realism, sosyalist realism ve etik eleştiri bağlamlarında incelenmektedir. Aydın olmanın şifresi okuyucu ile doğrudan paylaşılmaz. Amaç, okuyucunun her bireyin kendi sınırları ve deneyimleri doğrultusunda dünyayı algılayabildiğinin farkına varmasını sağlamaktır. Bu yüzden de; tek bir doğru, ortak, kahraman ya da kutsal olarak peşinden gidilecek, basmakalıp bir aydın karakteri yoktur. Bilgiyi ahlak çerçevesini içerisinde kullanmak ve iyi niyetle yola çıkmak, toplumu harekete geçirme gücünü elinde tutan aydınlar için yeterli gerekliliklerdir. Main concern of the study is to explore the representation of the intellectuals in twentieth century through three different novels with the names: The City by Valerian Pidmohylny, The Devil Within by Sabahattin Ali and Eating People is Wrong by Malcolm Bradbury. Although, each novel origins from a different country all the novels are the product of the same pessimistic atmosphere as a result of the World wars. The novels reveal the disappointing lives of the intellectuals in big cities during the modernization period in the countries. The reasons of the degenerated intellectual personalities are discussed in the context of power and knowledge. The characters are dealing with the concept of duality and the feeling of hopelessness. The function of the intellectuals and also the narratives are examined in these satirical novels in the context of social, socialist realism and Ethical Criticism. The truest codes of intellectuals are not directly declared; the aim is to get the reader come to the realization of the fact that each individual experiences the world within his / her limits. Thus, there is no common, truest, one divine, heroic stereotype to follow. The ethical use of the knowledge and the good will are the efficient necessities for the intellectual who is expected to organize an interest in a society.
Collections