Türk Ticaret Kanunu madde 360 kapsamında anonim şirket yönetim kurulunda temsil edilme hakkı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde pek çok kilit alanda ekonomik açıdan son derece önemli ve etkili bir şirket tipi olan anonim şirketler, sermaye esasına dayalı olarak kuruldukları için oy çoğunluğu esasına göre yönetilirler. Anonim şirketlerin bu şekilde çoğunluk esasına göre yönetilmesi şirket idaresinde söz sahibi olamayan grupların ve azınlığın menfaatleriyle çatışabilir. İşte bu menfaat çatışmalarını azaltmaya aracılık eden ve TTK m.360 ile yasal zemine kavuşmuş olan temsil hakkı uyarınca, esas sözleşmede belirtilmiş olması halinde; belirli pay gruplarına, özellik ve niteliği bakımından belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azınlığa yönetim kurulunda temsil edilme hakkı verilebilir. Çalışmamızda 6102 sayılı kanundan önce grup imtiyazı olarak anılan ve ilk kez TTK m.360 ile normatif düzenlemeye kavuşan bu temsil hakkı incelenecektir. Today, as an economically important and effective company type in many areas, joint stock companies are managed on the basis of majority vote since they are founded on capital basis. The management of joint stock companies on the basis of majority may conflict with the interests of the groups and the minority who cannot have a say in the management of the company. In order to prevent these conflicts of interest, pursuant to the right of representation, which has reached the legal ground with Article 360 of the TCC ın case is stated in the articles of association, certain share groups, shareholders consisting of a certain group in terms of their qualities and nature, and minorities can be granted the right to be represented on the board of directors. In our study, the right to representation which was referred to as the group privilege before the TCC Numbered 6102 and which has been normatively regulated by Art.360 for the first time will be examined.
Collections