A research on the presence of genetically modified organisms in milk

Abstract

Tüm dünyanın gıda ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla tarım alanlarının büyütülmesine ve mevcut alanların verimliliğinin artırılmasına çalışılıyor. Bu doğrultuda daha çok ürün elde etmenin yolu geleneksel tarım metotlarından uzaklaşılarak modern tarım yöntemlerine geçiştir. Genetik mühendisliği ve moleküler biyoteknolojideki yeni gelişmeler organizmaların genetik yapılarını değiştirilebilmesine olanak sağlamıştır. Bu teknolojiden yararlanılarak canlıların genetik yapılarında değişiklikler yapılmak üzere kaliteli ürün veren ve hastalıklara karşı daha dayanıklı bitki ve hayvan türleri elde edilmeye çalışılmıştır. Dünyada en sık ekimi yapılan GDO'lu ürünler arasında mısır, soya, pamuk ve kanola bitkisi gelmektedir. Küresel hayvancılık popülasyonların da genetiği değiştirilmiş yem bitkilerinin büyük kısmını tüketiciler oluşturmaktadır. Hayvan beslenmesinde genetiği değiştirilmiş yemlerin kullanılması geleneksel yemlere göre daha fazladır. GDO'lu ham madde içeren yemlerle beslenen hayvanlardan elde edilen ürünlerin insan beslenmesinde kullanılması insan sağlığı üzerinde oluşturabileceği olası riskler üzerinde durulmaktadır. Çalışmamızda 20 adet paketli ve 20 adet paketlenmemiş süt örneğinde GDO olup olmadığı araştırıldı. Örneklerden 1'er litre alınıp DNA izolasyonu yapılmıştır. İzole edilen DNA'lar Roche 480 II Real time PCR cihazı ile çalışılmıştır. Testin performansını değerlendirmek için kontrol testi de yapılmıştır. Çalışmamızda incelenen süt örneklerinde GDO varlığı saptanmamıştır. Bu durum umut verici olarak düşünülmektedir.

It's sought to expand agricultural fields and increase the productivity of current ones in order to fulfil the food need of the entire world. Accordingly, traditional agricultural methods should be laid aside proceeding to contemporary ones in order to obtain more products. In recent years, new developments in genetic engineering and molecular biotechnology have made it possible for organisms' genetic structures to be changed. Making changes in living organisms' genetic structures through utilizing the technology, it has been attempted to acquire plant and animal species stronger against diseases and pests, and yielding more and quality goods. Among the most cultivated GMO goods are corn, cotton and canola. Consumers constitute most of the genetically modified fodder plants also in global stockbreeding population. Genetically modified fodder plants are used more than traditional ones. The potential risks on human health as a result of using the goods provided from animals eating GMO fodder plants containing GMO raw materials are discussed. In our study, 20 packed and 20 non-packed milk was used. 1 litre was received from the samples and DNA isolation was made. Roche Light Cycler 480 II Real Time PCR was used to work on the isolated DNAs. A control test was also done in order to evaluate the performance of the test. No GMO was detected in the milk samples we analysed in the study, which is considered promising.