Comparison of the effects of piezocision and micro-osteoperforations on the rate of orthodontic tooth movement during maxillary canine retraction
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Ortodontik tedavi için gerekli olan sürenin kısaltılabilmesi amacıyla birçok girişimde bulunulmuştur. İlaç kullanımı, mekanik ve fiziksel uyaranlar ve cerrahi girişimler bir bilimsel alanda ilgi çeken yöntemlerdir. Yıllar içerisinde, toplam tedavi süresini azaltmak amacıyla birçok cerrahi teknik geliştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı, minimal invaziv yöntemler olan piezoinsizyon ve mikroosteoperforasyon prosedürlerinin maksiller kanin dişi retraksiyonu sırasında ortodontik diş hareketinin hızına olan etkilerinin karşılaştırılmasıdır. Çalışma grubu maksiller premolar dişlerinin tedavi amaçlı çekiminin ardından kanin dişi retraksiyonun endike olduğu maloklüzyona sahip 12 hastadan oluşmaktadır. Maksiller arkın rastgele olarak seçilen bir yarısına piezoinsizyon uygulanırken diğer yarısına ise mikroosteoperforasyon uygulanmıştır. Her iki tarafta da kanin retraksiyonuna premolar dişlerin çekiminden 6 ay sonra ve cerrahi uygulamaların hemen ardından 150 gr. kuvvet uygulayan NiTi yaylar ile başlanmıştır. Her iki tarafta da ankraj ünitesi olarak minividalar kullanılmıştır. Hastalar her 3 haftada bir değerlendirilerek toplam 6 hafta takip edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, piezoinsizyon tarafında 3 haftanın sonunda kanin distalizasyon miktarı 1,22±0,15 mm iken, 6 hafta retraksiyon sonunda kanin dişi 2,21±0,3 mm distale hareket etmiştir. Öte yandan, mikroosteoperforasyon tarafında 3 hafta sonra kanin dişi 0,81±0,24 mm distale hareket ederken, 6 haftanın sonunda 1,6±0,34 mm hareket etmiştir. Piezoinsizyon tarafindakai kanin dişi distalizasyon MOPs tarafi ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Bu çalışmada anlamlı derecede ankraj kaybı veya kanin dişi rotasyonu gözlenmemiştir. Various attempts have been made to shorten time necessary for orthodontic treatment. The use of medications, mechanical and physical stimulations, and surgical interventions have attracted considerable scientific interest. Over the years, several surgical techniques have been developed to reduce the overall treatment time. The aim of this study was to compare the effects of two minimally invasive procedures; the first one being piezocision, and the second micro-osteoperforations, on the rate of orthodontic tooth movement during maxillary canine retraction. The sample consisted of 12 patients exhibiting malocclusion requiring therapeutic extraction of the maxillary premolars, with subsequent retraction of the maxillary canine. One side of the maxillary arch was randomly assigned to receive piezocision, and on the opposite side micro-osteoperforations were performed. Canine retraction was started on both sides 6 months after the extraction of premolars and immediately after the surgical procedures; by using closing coil NiTi spring that applied force of 150 g. Miniscrews were used as anchorage device in both sides. The patients were evaluated every 3 weeks for total follow-up period of 6 weeks. The obtained results showed that the amount of canine distalization on the piezocision side after 3 weeks was1.22±0.15 mm, after 6 weeks of retraction the canine moved distally 2.21±0.3 mm. On the other hand, on micro-osteoperforations side, and after 3 weeks the canine moved distally 0.81±0.24 mm and moved 1.6±0.34 after 6 weeks. The rate of canine retraction was statistically significantly higher on the piezocision side compared to the MOPs side. No significant amounts of anchorage loss or canine rotation were observed in this study.
Collections