Odontojenik keratokistik tümörlerde marsüpyalizasyon yöntemi ile tedavi edilen hastaların tedavi öncesi ve sonrası ezrin ve podoplanin seviyelerinin immünohistokimyasal boyanma yoğunluğunun retrospektif olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Odontojenik keratokist agresif yapı gösterir ve rekürrens potansiyeli yüksektir.Son yıllarda odontojenik kistlerin ve tümörlerin biyolojik davranışlarının, yüksekrekürrens nedenlerinin ve prognozlarının belirlenmesi amacıyla birçokimmünohistokimyasal çalışma yapılmaktadır. Ezrin ve podoplanin tümör agresifliği verekürrens ile ilişkili olduğu bildirilen belirteçlerdir. Bu çalışmada sıklıkla agresifseyreden ve büyük boyutlara ulaşan odontojenik keratokistlerde marsüpyalizasyonyöntemi ile tedavi edilen hastaların tedavi öncesi ve sonrası ezrin ve podoplaninseviyelerinin immünohistokimyasal boyanma yoğunluğu değerlendirilmesini amaçlandı.13 adet keratokist tanısı konmuş tedavi öncesi ve sonrası doku örneğinde sitoplazmik vemembranöz, ezrin ve podoplanin ekspresyonları immunohistokimyasal yöntemlearaştırıldı. Marsüpyalizasyon öncesi sitoplazmik ve membranöz podoplanin düzeyinegöre marsüpyalizasyon sonrasında istatistiksel olarak anlamlı bir değişim görülmedi(p>0,05). Marsüpyalizasyon öncesi sitoplazmik ezrin düzeyine göre marsüpyalizasyonsonrasında görülen düşüş istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,05).Marsüpyalizasyon öncesinde sitoplazmik podoplanin düzeyi, sitoplazmik ezrindüzeyinden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulundu (p<0,05). Ancakmarsüpyalizasyon sonrası sitoplazmik podoplanin düzeyi ile sitoplazmik ezrin düzeyleriarasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmadı (p>0,05). Marsüpyalizasyonöncesinde ve sonrasında sitoplazmik podoplanin düzeyi, sitoplazmik ve membranözezrin düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir korelasyon bulunmadı (p>0,05).Çalışmamızda marsüpyalizasyon sonrasında ezrin ekspresyonunda görülen belirgindüşüş lezyon agresifliğinde ezrinin belirteç olarak kullanabileceği görüşünüdesteklemektedir. Ancak her iki belirtecin birlikte odontojen keratokistlerdekiekspresyonlarının lezyonun agresifliğinin belirlenmesinde kullanılabilecek bir belirteçolabilmesi için bu proteinlerin mekanizmalarının ve karşılıklı etkileşimlerinin daha ileriaraştırmalarla geliştirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Odontogenic keratocyst shows an aggressive nature and have a high recurrencepotential. In recent years, many immunohistochemical studies have been performed fordetermination of biological behavior, causes of high recurrence rates and prognosis ofodontogenic cysts and tumors. Ezrin and podoplanin are the two markers reported to beassociated with tumor aggressiveness and recurrence. The purpose of this study was toevaluate the immunohistochemical staining intensity of ezrin and podoplanin levels inkeratocystic odontogenic tumors, which are frequently aggressive and are able to reachto large sizes, before and after treatment with marsupialisation. Ezrin and podoplanin intissue samples of 13 keratocysts by immunohistochemical method were investigated.There was no statistically significant change of the levels of cytoplasmic andmembranous podoplanin before and after marsupialisation (p>0,05). Decrement incytoplasmic ezrin level after marsupialisation was statistically significant (p<0,05). Thelevel of cytoplasmic podoplanin level was found to be statistically significantly lowerbefore the marsupialisation as compared to cytoplasmic ezrin level (p<0,05). But therewas no statistically significant difference between cytoplasmic podoplanin levels andcytoplasmic ezrin levels after marsupialisation (p>0,05). There was no statisticallysignificant correlation between cytoplasmic podoplanin levels and cytoplasmic andmembranous ezrin levels before and after marsupialisation (p>0,05).In our study, the marked decrease in ezrin expression after marsupializationsupports the idea that ezrin can be used as a marker in lesion aggresiveness. However,we believe that the mechanisms and interactions of these proteins should be furtherinvestigated so that both markers can be used as markers for determining theaggressiveness of the lesions in odontogenic keratocysts.
Collections