Akut idiopatik poliradikülonöropati`de elektrofizyolojik testlerin prognozu erken saptamadaki değeri

Abstract

49 ÇALIŞHÛ.DAH ÇIKA! SONUÇLAR VB ÖZEI 1) Akut idiopatik pclinöropati tanısı oları 18 hasta paralizinin ilk haftasından itibaren seriyal klinik, BOS ve elektrofizyolojik yönlerden incglenmiştir. 2) 18 olgunun hepsi de başlangıçta çok ileri, simet rik motor paraliziler göstermiş ve bunların 14* ü solunum yetmez liği içine girmiştir. Solunum yetmezliği içine girenlerden 3'ü klinik içinde eksitus olmuştur» 3) BOS proteinleri %56 olguda anormal derecede yüksel miş ve en yüksek değerler 3. ve 4» haftalarda elde edilmiştir* 4) Başlangıçtaki elektrofizyolojik özellikler açısın dan 18 olgudan 4' ünde motor sinir iletimleri normal sınnrlar civarında bulunmuş, diğerlerinde değişik derecede iletim yavaş lamaları ve sinir ineksitabilitesi saptanmıştır. En belirgin iletim anormalliklerine fibüler sinirde karşılaşılmıştır. Sinir iletim yavaşlamaları genellikle ilk 3 hafta içinde ortaya çık mıştır. 5) Başlangıçta frenik sinir iletim zamanı patolojik uzamaları genellikle solunum yetmezliği olan hastalarda belir gin olmuş ve trake ostomi ve yapay solunum için ipiucu verici nitelikte görülmüştür.50 6) Genellikle ilk 3 hafta içinde ve özellikle 3fcü hafta içinde- iskelet kaslarında spontan denervasyon potansiyel leri belirmiş- ve. 11 olguda denervasyon yoğun olarak saptanmış tır, 6 olguda denervasyon yer hiç alınmamı g. ya da minimal derece de kalmıştır, 7) Distal mediyan ya da sural sinir duysal aksiyon potansiyelleri 1& vakanın sadece 2» sinde belirgin patoloji gös termiş, diğerlerinde normal limitler içinde bulunmuştur. Oysa normal duysal aksiyon potansiyelleri alman olguların bir kıs mında klinik olarak deri duyum azalması saptanmıştır, 8) Hastaların haftalar ve ayları bulan seriyal kont rollerinde ortaya çıkan klinik düzelme derecesi ile akut para- litik devredeki BOS ve elektrofizyolojik bulgular karşılaştırı larak prognasa hakkındaki ilişkiler araştırılmıştır. 9) İlk 3 haftada yoğun denervasyon belirtileri göste ren hastaların yarıtam düzeldikleri ya da düzelmelerinin çok geciktiği ve sekel durumuna girdikleri görülmüştür. Yoğun de nervasyon alınması prognozun iyi olmadığı şeklinde prognoza ışık tutucu bulunmuştur, 10) Motor sinir iletimlerinin denervasyon olan ya da olmayan hastalarda da yavaşlayabildiği görülmüştür ve buna göre de sonradan tatmin edici düzelme gösteren ve göstermeyenlerde de ilk haftalarda iletim bozukluğu söz konusu olmuştur. Bununla beraber başlangıçta motor sinir iletimleri normal sınırlar ci varında bulunan hastalarda tatmin edici düzelmeler elde edil diği halde gros ve ağır iletim disfonksiyonu gösteren hastalar da tatmin edici olmayan düzelmeler daha sıklıkla bulunmuştur.51 Bu konuda fibüler sinir iletimi en güvenilir yol gösterici si nir olmuştur. 11) BOS proteininin yüksek olması veya normal sınır lar içinde kalması ile sonraki prognoz arasında kesin bir iliş ki kurulamamıştır» Ancak tatmin edici iyileşme göstermeyen ol guların daha çoğunda BOS proteinlerinin normal sınırlar içinde kalabildiği dikkati çekmiştir. 12) Elektro fizyolojik bulgularla prognoz sonuçları açısından sendromda 2 tip form*un olabileceği düşüncesi destek lenmiştir. Bir grubta denervasyon belirtisi olmaksızın ve kuş kusuz iletim yavaşlamaları ile beraber olmak koşuluyla selim prognoz gösterenler, ikinci grub ise ağır iletim yavaşlamaları ile birlikte ileri denervasyon belirtileri gösterenler ve bun ların prognozunun kötü oluşu şeklindedir. Birinvi grub olgular segmental demiyelinizasyon ile giden bir fizyopatolo^ik proçesi içermektedir. İkinci grubtakilerde segmental demiyelintzasyona ilaveten yoğun aksonal harabiyetle birlikte giden bir proçesi içermektedir şeklinde bir sonuca varılmıştır.