Kuruluş Dönemi Türkiye-İsrail ilişkileri: 1948-1958
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kuruluş Dönemi Türkiye İsrail İlişkilerinin inceleneği bu çalışmada, karşımıza ilk çıkan, İsrail'in, Arap ülkelerinin istemedikleri bir komşu olmasının yanı sıra Batılı anlamda Ortadoğu'da Türkiye ile birlikte önemli bir konuma sahip olan bir devlet olmasıydı.Bu çalışma ile, temelleri 15. yüzyıla uzanan, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde hızlanan ve 1948 yılında İsrail'in kurulması ile daha da ivme kazanan Türkiye-İsrail ilişkilerine derinlemesine bakmaya çalıştık.Yahudilerin kendi ülkelerinde dışlanmaları ve hor görülmeleri, özellikle soykırıma maruz kalmaları sonrasında yaşadıkları ülkelerden kaçmak zorunda kalmalarının ardından, İsrail Devleti'nin kendilerine bir lütufmuşçasına egemen güçler tarafından verildiği görülmektedir.Bölgede Türkiye ve İsrail gibi iki güçlü ülkenin Amerikan taraftarlığı ekseninde ortak çıkarları etrafında uzun yıllardan bu yana süregelen bir müttefiklik hali vardır.Türkiye-İsrail ilişkileri belirli dönemlerde gerginleşmesine ve hatta donma noktasına gelmesine rağmen hiçbir dönem kesintiye uğramamış, bilhassa iki ülke arasındaki dostluk günümüze kadar süregelmiştir.İki ülke arasındaki stratejik ittifak Arap ülkelerini dönem dönem rahatsız etse bile askeri, ekonomik ve toplumsal alanlardaki ortaklıklar günümüzde de sürmektedir.Çalışmanın ilk bölümünde İsrail, bölgesel ve inançsal olarak kısaca tanıtılıp, tarihsel süreç içerisinde Türk-Yahudi İlişkileri irdelenecektir.İkinci bölümde, Siyonist bir devlet kurma fikrini ilk ortaya atan Theodor Herzl ve Dünya Siyonist Kongrelerinin genel bir değerlendirmesi yapılacak, bunun yanı sıra Yahudilerin tarih boyunca yaşadıkları sürgünler, gördükleri baskı, zulüm ve soykırımlar ele alınacaktır.Çalışmanın üçüncü bölümünde; Birinci ve İkinci Paylaşım Savaşları arasında kalan ve bölgesel çatışmaların, İngiliz mandasının ve bölgeyle alakalı uluslararası raporların sıklıkla ardı ardına ortaya çıktığı bir dönem ele alınacaktır. Şüphesiz ki bu döneme damgasını vuran en önemli gelişme olan Balfour Deklarasyonu, İsrail Devleti'ne doğru giden yolda Siyonist Kongreler döneminden sonraki en önemli ikinci gelişme olarak detaylı şekilde ele alınacaktır.Dördüncü kısımda özellikle İsrail Devleti'nin kuruluşuna doğru giden süreç içerisindeki gelişmeler ele alınacak, İngilizlerin bölgeyi terk etmelerinin ardından Birleşmiş Milletler'in bölgede Amerikan nüfuzunun artmasına olan katkısı değerlendirilecektir.5. bölümde ise öncelikle İsrail Devleti'nin kuruluşu ve kuruluşun ardından dünya kamuoyunun bu olaya karşı takındığı tavır incelenecek. Ardından, İkinci Paylaşım Savaşı sonrası Soğuk Savaş dönemine geçişle birlikte, önemli iki küresel güç olan Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği'nin, Ortadoğu üzerindeki hegemonya mücadelesi ve yine bu dönemde hızla gelişen Türkiye-İsrail İlişkilerine değinilecektir.Sonuç bölmümünde ise 5 bölümün genel bir değerlendirilmesi yapılacak ve tez çalışmamın neticesinde ortaya çıkan veriler genel bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır. Kuruluş Dönemi Türkiye İsrail İlişkilerinin inceleneği bu çalışmada, karşımıza ilk çıkan, İsrail?in, Arap ülkelerinin istemedikleri bir komşu olmasının yanı sıra Batılı anlamda Ortadoğu?da Türkiye ile birlikte önemli bir konuma sahip olan bir devlet olmasıydı.Bu çalışma ile, temelleri 15. yüzyıla uzanan, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde hızlanan ve 1948 yılında İsrail?in kurulması ile daha da ivme kazanan Türkiye-İsrail ilişkilerine derinlemesine bakmaya çalıştık.Yahudilerin kendi ülkelerinde dışlanmaları ve hor görülmeleri, özellikle soykırıma maruz kalmaları sonrasında yaşadıkları ülkelerden kaçmak zorunda kalmalarının ardından, İsrail Devleti?nin kendilerine bir lütufmuşçasına egemen güçler tarafından verildiği görülmektedir.Bölgede Türkiye ve İsrail gibi iki güçlü ülkenin Amerikan taraftarlığı ekseninde ortak çıkarları etrafında uzun yıllardan bu yana süregelen bir müttefiklik hali vardır.Türkiye-İsrail ilişkileri belirli dönemlerde gerginleşmesine ve hatta donma noktasına gelmesine rağmen hiçbir dönem kesintiye uğramamış, bilhassa iki ülke arasındaki dostluk günümüze kadar süregelmiştir.İki ülke arasındaki stratejik ittifak Arap ülkelerini dönem dönem rahatsız etse bile askeri, ekonomik ve toplumsal alanlardaki ortaklıklar günümüzde de sürmektedir.Çalışmanın ilk bölümünde İsrail, bölgesel ve inançsal olarak kısaca tanıtılıp, tarihsel süreç içerisinde Türk-Yahudi İlişkileri irdelenecektir.İkinci bölümde, Siyonist bir devlet kurma fikrini ilk ortaya atan Theodor Herzl ve Dünya Siyonist Kongrelerinin genel bir değerlendirmesi yapılacak, bunun yanı sıra Yahudilerin tarih boyunca yaşadıkları sürgünler, gördükleri baskı, zulüm ve soykırımlar ele alınacaktır.Çalışmanın üçüncü bölümünde; Birinci ve İkinci Paylaşım Savaşları arasında kalan ve bölgesel çatışmaların, İngiliz mandasının ve bölgeyle alakalı uluslararası raporların sıklıkla ardı ardına ortaya çıktığı bir dönem ele alınacaktır. Şüphesiz ki bu döneme damgasını vuran en önemli gelişme olan Balfour Deklarasyonu, İsrail Devleti?ne doğru giden yolda Siyonist Kongreler döneminden sonraki en önemli ikinci gelişme olarak detaylı şekilde ele alınacaktır.Dördüncü kısımda özellikle İsrail Devleti?nin kuruluşuna doğru giden süreç içerisindeki gelişmeler ele alınacak, İngilizlerin bölgeyi terk etmelerinin ardından Birleşmiş Milletler?in bölgede Amerikan nüfuzunun artmasına olan katkısı değerlendirilecektir.5. bölümde ise öncelikle İsrail Devleti?nin kuruluşu ve kuruluşun ardından dünya kamuoyunun bu olaya karşı takındığı tavır incelenecek. Ardından, İkinci Paylaşım Savaşı sonrası Soğuk Savaş dönemine geçişle birlikte, önemli iki küresel güç olan Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği?nin, Ortadoğu üzerindeki hegemonya mücadelesi ve yine bu dönemde hızla gelişen Türkiye-İsrail İlişkilerine değinilecektir.Sonuç bölmümünde ise 5 bölümün genel bir değerlendirilmesi yapılacak ve tez çalışmamın neticesinde ortaya çıkan veriler genel bir değerlendirmeye tabi tutulacaktır.
Collections