Temporalty in architecture
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
?Yaşantı? kavramı, özellikle son yıllarda mimarlığa yepyeni bir boyut kazandırmıştır.Bu kavramı açıklayan Martin Heidegger, Jean-Paul Sartre, ve Jacques Derrida'nın değişikbakış açıları yorumlanarak, mimarlıkta ?yaşantı? kavramının tanımı yapılmaktadır. Bukavramın açıklanabilmesi için, mimarlığın diğer boyutları ile birlikte incelenmesigerekmektedir. ?Yaşantı? kavramını en açık ve global olarak son yirmi yılda gelişmişbulunan ?temporalty? deyimi tanımlamaktadır.Mimarlık, insanlığın varoluşundan bu yana üç mekansal boyut sayesinde gelişmiştir,ancak ?üç boyutlu mimarlık? kavramı Rene Descartes'ın ?Kartezyen Felsefesi? ile anlamkazanmıştır. Bu felsefede Kartezyen boyutlar sayesinde, mimarlık üç boyutu ile birliktebütünsel bir bağlamda açıklanmaktadır.Albert Einstein'e ait zaman konseptleri ile 20.yylın başlarında, mimarlıkta zamanboyutunun da en az üç temel boyut kadar önemli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu sayede zamankavramı da dördüncü boyut olarak mimarlık fenomolojisinde bütün olarak ele alınmaktadır.1912 ile 1940 yılları arasında Max Wertheimer, Wolfgang Köhler ve Kurt Kofka'nınöncülüğünde gelişen Gestalt Psikolojisi, Einstein'ın zaman kavramından esinlenerekmimarlıkta dördüncü boyuta yepyeni bir anlam kazandırmıştır. Kavram olarak ?DörtBoyutlu Mimarlık? ilk kez Sigfried Gideon tarafından 2. Dünya Savaşından sonra ortayaatılmıştır.?Zaman? kavramı ancak bir olayın içerisinde, ?olay? ise, mekanik özellikleri sayesindetanımlanabilmektedir. Gestalt Psikolojisinde, dördüncü boyut, yaşama benzerlik kavramıile açıklanmaktadır. Gestalt Psikolojisi mimarlık bağlamında ele alınırsa, mimari ürünyalnızca fiziksel özellikleri ile değil, bunun yanı sıra bir düşünceyi, bir yaşam parçasını, iyibir yaşantıyı içerisinde barındırmalıdır.1945 yılında, Gestalt Psikolojisi, Carl Gustav Jung'a ait olan?Analitik Psikoloji? iledesteklenmiş ve yeni bir bakış açısı kazanmıştır. Analitik Psikoloji'nin temel kavramı?Toplayıcı Bilinçaltı ve nsanlık Teorisi?dir. Bu teoride toplayıcı bilinçaltı, başka birdeyişle geçmişte yaşanmış veya tanımlanmış deneyimlerin, bilinçaltına yerleşerek, zamanlaortaya çıkmaları açıklanmaktadır.Analitik Psikoloji, içerisinde yaşam deneyimleri barındırarak, mimarlıkta ?yaşantı?kavramına ışık tutmaktadır. Bu bağlamda, Nigel Coates 1980'lerin başında ilk kezzamansal ve düşünsel bir boyut olarak ?mimarlıkta beşinci boyut? kavramından sözetmiştir ve bu kavramı ?öyküsel boyut? olarak tanımlamıştır.Enformasyon çağının yaşandığı 21. yy.da, mimari mekan kurgusu, belirli yaşam tipleritasarlamak olarak tanımlanmaktadır. ?Temporalty (yaşantı)? kavramının sözlük anlamı;belirli bir zaman aralığında yaşanmış olan güncel yaşam parçaları olarak karşımızaçıkmaktadır. Bu bilgiler ışığında Coates'n ?öyküsel boyut? olarak tanımladığı beşinciboyut, aslında ?yaşamsal boyut? olarak ele alınmalıdır.Beş boyutlu mimarlık kavramı belirli bir zaman dilimi içerisinde tasarlanmış yaşambiçimi olarak tanımlanmaktadır. Beş boyutlu mimarlık, üç temel mekansal boyutlar ilebirlikte, dördüncü boyut olan zaman kavramını ve beşinci boyut olan yaşantı kavramınıbirlikte ayrılmaz bir bütün olarak ortaya koymaktadır.Mimarlıkta son yıllarda ortaya koyulan mimari ürünlerde, bilinçli veya içgüdüsel olarak?yaşantı? kavramı mekan içerisine girmektedir. Dekonstriktivist Mimarlık da son mimarlıkakımlarından biri olarak, bu kavramı kendi yaklaşımı içerisinde barındırmaktadır. Bunedenle çalışmanın örnek analizi bölümünde, bu akıma öncülük eden mimarlara aitprojelerde, ?yaşantı? kavramının pratik hayattaki yansımaları irdelenmiştir. Architectural dimensions have gained a new meaning by the usage of the word?temporalty? in recent years. This new concept, has slid itself by gaining a pure identityfrom the concept of ?temporality? in the works of three philosophers; Martin Heidegger,Jean-Paul Sartre, Jacques Derrida and found an environment of application in the designsof some architects of the 21st century. In this study these three different approaches are tobe compared with each other to reach to a true definition of the concept of ?temporalty?.Thus, the architectural dimensions should be analyzed under the context of this new term.Architectural facts develop in three spatial dimensions, but the appearance of theconcept of ?three dimensional architecture? can be considered as a relatively newphenomena. This concept gained a new meaning by Rene Descartes? Cartesian Philosophy.This philosophy defines this concept with Cartesian dimensions which means that thetotality of architecture can only be gained by accepting all three dimensions as intrinsicparts of a whole.At the beginning of the twentieth century, Albert Einstein explained that the timedimension was as important as spatial dimensions to comprehend the universe. As a result,time is being considered as the fourth dimension in the phenomenology of architecture as awhole.In psychology, Gestalt theory which is influenced from Einstein?s works has gained animportant meaning with including time as the fourth dimension into visual arts andarchitecture with the works of Max Wertheimer, Wolfgang Köhler and Kurt Kofka inbetween 1912 and 1940.The concept of ?four dimensional architecture? is a product of the early twentiethcentury architectural revolution. After the Second World War one of the theorists of thisconcept, Siegfried Gideon, had described this architectural approach as ?Four DimensionalArchitecture?.An event can determine with the ?fourth dimension?, due to mechanical qualities it has.In ?Gestalt Theory? this determination can only be explained as ?lifelikeness?. When theGestalt theory is discussed within architecture, the architectural product should reflect notonly a totality of physical/material world, but also a philosophy, a piece of experience and agood life. Thus, the totality of a piece of architecture appears as something more than aphysical, balanced entity; as it reveals a thought, which is explained with the concept of?the good gestalt?, as Gestalt theorists had mentioned.After 1945, Gestalt Theory acquired a significant support from Carl Gustav Jung?s?Analytic Psychology?. The main concept of Analytic Psychology was Jung?s ?Theory ofcollective subconscious and personality. Jung?s ?archetypes?, the main material of?collective subconscious? also take the Gestalt rules into their repertoire.In early years of 1980ies, Nigel Coates began to speak about ?a fifth dimension?, whichis composed of a mental dimension and a time dimension, and which unifies itself as ?thenarrative dimension?.The recent developments of architecture show that, adequate architectural spatialitiesdefine a ?temporal dimension? rather than a ?narrative dimension?. A ?temporaldimension? consists of a ?secular piece of life? bordered with ?a piece of time?, where apiece of time is the fourth dimension and a ?piece of life? is the fifth dimension. Thus, thetrue meaning of the new term ?temporalty? should be searched within a five dimensionalenvironment.New individualist approaches to architecture in the reach of the new millennium clearlyshow that true architecture can only be realized either consciously or subconsciously withina spatio temporal experience. One of the last architectural movements of the last decades,?Deconstructivist Architecture? shelters the concept of ?temporalty? in its discourse.Therefore different designs of three main deconstructivist architects are examined andanalyzed as case studies in the preceding part of this work, to define the reflections of?temporalty? in practical life.
Collections