Akut myokard infarktüsünde ritim bozuklukları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET MI lu 150 hastada aritmiler, bilhassa özel bir titizlikle MI nun lokalizasyonu ve klinik tablonun ağır lığına göre araştırıldı. Aritmilerin prognozu münakaşa edildi, aritmilerin tedavisine yer verildi. MI lu has taların fc 60'inde aritmi tespit edildi. Aritmilerin ço ğunluğu ÖMI da ve AMI da hemen hemen ölçülü olarak dağı lıyordu. Elbette bazı aritmilerin MU nun lokalizasyonu ile münasebeti vardı. Bazı aritmiler ÖMI da AMI na naza ran daha fazla görülüyordu. Buna karşı AF ve ~`£S'ler her iki MI lokalizasyonunda hemen hemen eşit olarak dağılmış lardı. İletim bozuklukları ise daha çok AMI da bulunuyor du. Aritmili MI larmda mortalite aritmisiz MI lu hasta lara oranla daha yüksekti. En yüksek mortalite multifo- kal aritmili MI lu hastalarında idi. Aritmilerin anlamı elbette genel durum ve ritim bozukluğu şeklinde ayrı ola rak mütalâa ve izole edilemez. Bilhassa multipl aritmi ile seyreden şok'lu MI ve ağır MI da antiaritmik tedavi ye rağmen mortalite çok yüksektir. Hafif myokard infark- tusu ritim bozukluğu ile seyretmesine rağmen tehlikeli o- larak görülmüyor * Paroksismal ritim bozuklukları arımda tespit edilip, tedavi yöntemine gidilirse olumsuz tesir ortadan kalkar. Yaydın VES'ler primer olarak lidocain ve ya Procainamid ile tedavi edildi. Kalp yetmezliği olan-66- hastalara bunlara ek olarak Digitalis verildi. Sayıla rının farklılığı nedeniyle, tedavide kullanılan ilaçla rın üstünlüğü, hakkında bir kanaat getirmek mümkün değil di. Tedavi neticesinde şu kanaat hasıl olduki ; VES'le seyreden ağır MI da yalnız kısa bir süre için başarı el de edildi. Bütün vak'alarda tedaviye rağmen, tedavinin herhangi bir zamanında VP ortaya çıktı. VES ile seyreden einusritimli ( 60-100/dak ) hafif MI hastalarında yukarı daki tedaviden tam bir başarı sağlandı. Tedavisi zorunlu SB 1er inde, Atropin veya Ore ip renal in* d en iyi neticeler alındı. Yalnız SE li şok'la seyreden MI lu hastalarda At ropin ve Orciprenalin başarısız idiler. Tedaviye rezistan olan hastalarda bu tedaviden sonra çok kısa bir süre için kalp dakika atım sayısında çok az bir yükselme oldu, daha sonra tekrar düştü. Bu gibi hastalarda buna ek olarak a- ritmiler ve kardiovasküler yetmezlik belirtileri ortaya çıktı. AF esas olarak Digitalis ile tedavi edildi. Eğer bununla sinüs ritmi, yahut arzu edilen dakika kalp atım sayısı elde edilmemi şse j buna ek olarak aritmiler ve kar diovasküler yetmezlik belirtileri ortaya çıktı. AF esas olarak Digitalis ile tedavi edildi. Eğer bununla sinüs ritmi, yahut arzu edilen dakika atım sayısı elde edile memişse buna ek olarak Quinidine kullanıldı. Bununda ba şarısızlığı halinde kardioversion uygulandı. Bu tedavi ile ?£ 73 oranında SE yaratılab ildi. Antikoagulan tedavi gören AF lu hastalarda arterial emboliye rastlanılmadı. Antikoagulan tedavi görmeyen AF lu hastalarda $ 42 nispe --67- tinde arterial emboli gelişti. II. ve III. derece AF blok esas olarak Atropin ve Orciprenalin ile tedavi edildi. Hastanın genel durumunun gittikçe kötüleşmesi, tedaviye rağmen Adams-Stokeş ataklarının önlenememesi, ventrikül dakika atım sayısının arzu edilen yüzeye çıkar ılamaması ne deni ile transvenöz pacemaker tatbik cihetine gidildi. ÖMI lu hastaların ekserisinde bu tedavi metodu hastanın genel durumunda bir iyileşme meydana getirmedi. Bu hastaların $30 una kalıcı pacemaker yerleştirildi. 29 hastada reanimasyon yapıldı (. 15 hasta VF lu 14 hasta A li ). Bunlardan yalnız 3 hasta iyileşerek taburcu edilebildi. Beş hasta tekrar edi ci VF ve A den dolayı müteakip 2-8 gün içinde ex oldular. Bunun yanında sunuda eklemeyi faydalı bulmaktayım J Monitor imkânlarının gelişmesi, yoğun bakım ünitelerinin açılması, yeni tedavi yöntemlerinin ve bu iş için yetiştirilmiş ekip lerin varoluşundan sonra MI da ortaya çıkan aritmiler zamanın da tespit edilip, anında tedavisi yapılmak suretiyle mortali- te büyük bir ölçüde az al t ılab i İmiş tir.
Collections