İzmir ve çevresinde anne sütü verme eğilimi ve buna etki eden faktörlerin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Anne sütü bebek için vazgeçilmez bir besindir. M.Ö.ki yıllardan beri çeşitli bilim adamlarınca bu konunun önemi vurgulanmıştır. Ancak 19. yy. sonlarından 1920 senelerine doğru endüstrileşmenin hızlanması ile paralellik gösteren anne sütü, yapay beslenme tartışmaları gelişmiştir. Yapay beslenmenin anneye özgürlük getirmesi, endüstri sütleri ile beslenen bebeklerin de sağlıklı geliştiğinin gözlenmesi, yapay beslenmenin anne sütü yerine kullanılabileceği görüşünü getirmiştir. 1930' lu yıllarda bunun etkisi görülmüş, özellikle endüstrileşmiş ülkelerdeki anneler, sanayi sütü ile beslemeyi tercih etmeye başlamışlardır. Geri kalmış toplumlardaki anneler ise, satan alma gücünün düşük olması ya da toplumun yeniliklere açık olmaması gibi faktörlerin etkisi ile daha çok ve daha uzun süre anne sütü vermeye devam etmişlerdir. Anne sütünün özellikleri keşfedildikçe, bu doğa harikasının tüm bileşiklerine ulaşmanın olanaksız olduğu anlaşılmış, 1970' 11 yıllarda yeniden anne sütüne dönme çabaları başlatılmıştır. Yapılan çalışmalarda, gelişmiş ülkelerde daha iyi eğitim alma olanağına sahip, büyük kentte oturan, zengin ve öğrenim düzeyi yüksek annelerin, kırsal bölgede oturan, fakir ve düşük öğrenim düzeyli annelere göre daha fazla anne sütü vermeye başladıkları saptanmıştır. Geri kalmış ülke kadınlarının ise eski geleneklerini sürdür dükleri büyük kesimin anne sütü verdiği görülmüştür. Bizim yaptığımız çalışmada annelerin % 96. 8 'inin anne sütü verdiği ve % 64' ünün 6 ayın üzerinde emzirdiği saptanmıştır. Her sosyo-ekonomik düzeydeki annenin hemen hemen ayni oranda anne sütü verdiği, gelişmekte olan şehir merkezinde oturan, en-91- düşük gelir düzeyine sahip ve okur-yazar olmayan annelerin daha uzun süre emzirdiği bulunmuştur. Bu sonuçlar geri kalmış ülke sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Daha önce îzmir ilinde ve diğer ülkelerde yapılan çalışmalar birlikte değerlendirildiğinde sanayi sütü verme eğiliminin, endüstrileşmiş ülkelere kıyasla düşük yüzdelerde ve daha geç yıllarda ilimize de sıçradığı görülmüştür. Bizde yapay beslenme kullanmaya başlanmasının gelişmiş ülkelerde anne sütüne dönüş propogandalarının başladığı yıllardan sonraya rastlaması dikkat çekicidir. Son yıllarda anne sütü verme konusunda yapılan çabaların olumlu bir sonucu olarak sosyo-ekonomik düzeyi iyi olan annelerde daha belirgin olmak üzere, her kesimde anne sütü verme eğiliminde bilinçli bir artış görülmüştür. Yine annelerin % 47.17' si yapay beslenmeye, % 34. 16 'sı kata. besine 4 ayın altında başlasalar da anne sütü veren ve uzun süre emzirenlerde daha geç ek besine başlanması, çalışmayı düzenlediğimiz annelerin çoğunun sağlık ocağı ve hastanenin normal çocuk polikliniğine başvuran ve eğitilen anneler olması, temel sağlik hizmetle rinde eğitimin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Her düzeydeki sağlık elemanının bu işi benimsemesi ve hizmet içi eğitimle yeniliklerin periferdeki sağlık ekibine ulaştırılması, uygulamadaki hataların kalkmasına ve daha sağlıklı bir toplum oluşmasına yardımcı olacaktır.
Collections