Serviks adenokarsinomlarının prekürsör lezyonları ve endometrium adenokarsinomlarından ayrılan özellikleri (Histoşimik ve immunohistoşimik bir çalışma)

Abstract

ÖZET Anabil im dalımıza Ekim-Kasım 1989 döneminde ardarda gelen 100 histerektomi örneğinden elde edilen serviksler dört kadrana ayrılarak tümüyle takibe alındı ve histolojik özellikleri açısından incelendi. Ayrıca, retrospektif olarak bulunan 10'ar tane servikal adenokarsinoma in situ, servikal adenokarsinom ve endometrium adenokarsinomu ile kontrol için seçilen 10 lezyonsuz serviks örneği histoşimik ve immunohistoşimik özellikleri yönünden karşılaştırmalı olarak değerlendirildi. Yüz serviks örneğinden 38'inde endoservikal glandüler atipi ve 3'ünde adenokarsinoma in situ saptandı. Adenokarsinoma in situ olgularında lezyon, çoğunlukla birden fazla kadranda yerleşmişti ve endoservikal bezlerin en çok orta ve yüzeyel bölümlerini tutmuştu. Derin tutulum çok azdı. Toplam 13 olgunun ll'i endoservikal tipte olup bu olguların ikisinde goblet hücre metaplazisi görüldü. Histoşimik uygulamada mukus boyalarıyla, displazik endoservikal yüzey ve bez epitelinde ve bez tümenlerinde mukusun azaldığı yada kaybolduğu görüldü. Concanavalin A tipi lektin uygulandığın da, bu olgularda apikal kenarda ve bunların bir kısmında ek olarak sitoplazmanın apikal bölümünde lektin bağlanması saptandı. Servikal ve endometrial adenokarsinom örneklerine uygulanan histoşimik yöntemlerle, servikal adenokarsinomlarda sitoplazmik ve lümen içi mukusun varlığı gözlendi, buna karşılık endometrial adenokarsinoml arda yalnızca apikal kenar boyanması görüldü. Con A tipi lektinle servikal adenokarsinomlarda diffüz sitoplazmik, endometrial adenokarsinomlarda ise yalnızca apikal kenarlarda bağlanma izlendi.69 Çalışma sonucunda, servikal adenokars inomun prekürsörü olan ve kolayca gözden kaçabilen adenokars i noma in situnun dikkatli bir incelemeyle endoservikal küretaj örneklerinde tanınma olasılığının artabileceği, histoşimik ve immuno- histoşimik uygulamalarında tanı koymada yardımcı olabile ceği kanısına varıldı. Ayrıca, histoşimik ve immunohistoşimik yöntemlerin servikal ve endometrial adenokarsinomların birbirinden ayrılabilmesi için kullanılabileceği kabul edildi.