Diabetik hastalarda otonomik nöropatinin non-invaziv nükleer tıp yöntemleriyle erken tanısı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
52 - ÖZET Otonomik nöropati, diabetes mellitusun en önemli komplikasyonla- rmdan biridir. Otonom sinir sistemi tutuluşu ile ilgili semptomların belirsiz olması, sinsi ve yavaş ilerlemesi nedeniyle, otonomik nöropati diabetik hastaların önemli bölümünde uzun süre tanmamamakta ve geç dönemde ağır bulgularla kendini göstermektedir. Amaç, bu komplikasyonların erken tanısı ve değerlendirilmesidir. Fakat diabetik hastalarda otonomik nöropatinin tanısında ve bu hastaların takibinde kullanılabilecek, oturmuş ve rutine girmiş bir tanı yöntemi mevcut değildir. Otonomik nöropati birçok farklı sistemi tutabileceğinden, tanıda tek bir sisteme yönelik yöntemin kullanılabilir olması olası değildir. Bu çalışmada asemptomatik diabet hastalarında mesane ve özofagus fonksiyonlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma için non-invaziv radyonüklid yöntemler kullanılmıştır. Mesane fonksiyonlarının araştırılması için asemptomatik 24 diabet hastası çalışmaya alınmış ve IV Tec 99m DTPA kullanılarak, digital gama sintigrafi ile mesane boşalım eğrileri çizdirilmiştir. Mesane boşalım eğrilerinden ortalama idrar akım hızı, ejeksiyon fraksiyonu ve residüel idrar miktarı hesaplanmıştır. Kontrol grubu olarak alman 10 normal kişinin sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, diabet hastalarında ortalama idrar akım hızında belirgin azalma, ejeksiyon fraksiyonunda düşme ve idrar miktarında ileri derecede artış saptanmıştır. Sonuçlar Student's t testi kullanılarak karşılaştırıldığında, iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<C0.01). Ayrıca diabet hastalarının mesane boşalım eğrileri incelendiğinde, idrarın kısa aralıklarla- 53 - kesilmesinin neden olduğu, testere dişine benzer, tipik şekil değişiklikleri gözlenmiştir. Bu sonuçlar mesane kas fonksiyonlarındaki bozulmayı yansıtmaktadır. Hastaları diabetin süresi, periferik nöropati ve retinopati bulgularına göre gruplandırdığımızda, bu gruplardan elde edilen sonuçlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p>-0.05). Bu da mesane boşalım fonksiyonlarındaki bozulmayla, bu para metreler arasında direkt ilişki olmadığını göstermektedir. Sonuçları genel olarak değerlendirdiğimizde, mesane fonksiyonlarıyla ilgili yakın ması olmayan 24 diabet hastasının en az % 63 'ünde mesane fonksiyonlarında bozulma sözkonusudur. Özofagus fonksiyonlarının araştırılması için asemptomatik 16 diabet hastası alınmış ve süt içinde Tec 99 m sulfur colloid verilerek, özofagus transit sintigrafileri çekilmiş ve özofagial klerens değerleri hesaplanmıştır. Kontrol grubu olarak alman 10 normal kişinin sonuçlarıyla karşılaştırıldığında, diabet hastalarının özofagial klerens değerlerinde azalma saptanmıştır. Sonuçlar Student's t testi kullanılarak karşılaştırıldığında, iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.01). Özofagial klerens değerlerindeki azal ma, özofagus kas fonksiyonlarmdaki bozulmayı yansıtmaktadır. Hastaları diabetin süresi, periferik nöropati ve HbA c değerlerine göre gruplandır dığımızda, bu gruplardan elde edilen klerens değerleri arasında istatis tiksel olarak anlamlı farklılık bulunmadı (p ^>0.05). Bu da özofagus fonksiyonlarmdaki bozulmayla, bu parametreler arasında direkt ilişki olmadığını göstermektedir. Sonuçları genel olarak değerlendirdiğimizde, özofagus fonksiyonlarıyla ilgili yakınması olmayan 16 diabet hastasının % 75 'inde özofagus fonksiyonlarında bozulma sözkonusudur.54 - Sonuç olarak, radyonüklid incelemeler, otonom sinir sistemi tutuluşunun erken tanısında kullanılabilecek basit, non-invaziv, duyarlı ve somut sonuçlar veren tanı yöntemleridir. Otonomik nöropatinin tanısı yanında, bu hastaların klinik takibinde ve nöropatinin progresyonunun değerlendirilmesinde rahatlıkla rutin kullanıma sokulabilecek yöntemlerdir.
Collections