Çocukluk çağı idrar yolu enfeksiyonlarında P fimbriali E.coli ve hücresel immün sistemin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET İdrar yolu enfeksiyonu(IYE), çocuklarda sık görülen önemli bakteriyel enfeksiyonlardan birisidir. Gizli seyir göstermesi ve lokalizasyon belirtisi vermemesi nedeni ile hekimlerce yeterli değerlendirilememektedir. Son yıllarda İYE patogenezinde bakteriyel virülans faktörleri ve bunların renal skar oluşunda oynadığı rol ile hücresel immün sistemin önemi konusunda pek çok araştırma yapılmıştır. Çalışmamızda bu noktadan yola çıkarak IYE'nda bakteriyel virülans faktörlerinden birisi olan P fimbrialı E.coli ve hücresel immünitenin rolünü ve önemini belirlemek istedik. Çalışmaya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı,Nefroloji Bilim Dalı'nda tanı alan ve izlenen 65 IYE'lu olgu alınmıştır. Yaş dağılımı 3 ay- 16.5 yıl arasında değişmekte olup, yaş ortalaması 7.11±4.46'dır. Olguların 5'i(%7.69) erkek, 60'ı(%92.31)'i kızdır. İYE tanısı alan 65 olgu klinik ve laboratuvar bulguları, radyolojik görüntüleme yöntemleri(İVP, MSUG) ve DMSA ile üst ve alt İYE olarak 2 gruba ayrılmıştır. Üst İYE tanısı alan 32 olgunun 3'ü(%9.37)erkek, 29'u(%90.63) kızdır. Yaş dağılımları 4 ay-16.5 yıl arasında değişmekte olup, yaş ortalaması 6.90±5.15'dir. Alt İYE tanısı alan 33 olgunun ise 2'si(%6.06)erkek, 3 l'i(%93.94) kızdır. Yaş dağılımları 3 ay-14.5 yıl arasında olup, yaş ortalamaları 7.31±3.75'dir. Kontrol grubu olarak seçilen 15'i(%50) erkek, 15'i (%50) kız toplam 30 olgunun ise yaş dağılımları 1-13.5 yıl olup, yaş ortalamaları 7.09±3.83'tür. Olgular hem kendi aralarında hem de kontrol grubu ile; Pl kan grubu, idrar ve serum immünglobulinleridgA, IgG, IgM, slgA) ve hücresel immün sistem(Total T lenfosit, T4, T8 ve T4/T8 oram) yönünden karşılaştırılmıştır. 83Ayrıca üst ve alt İYE tanısı alan olgular E.coli ve P fimbria pozitifliği yönünden de araştırılmıştır. E.coli, IYE'lu olgularda %49.24 oranında saptanmıştır. Bu örneklerde P fimbria oranı %3.12 olarak saptanmıştır. Pl kan grubunun İYE'na eğilimi arttıran predispoze bir faktör olabileceği belirtilmesine karşın, kontrol grubunda %70, DTE'lu olgularda %76.92 pozitif olarak saptanmıştır. Üst İYE'lu olgularda bu oran %84.37, alt İYE'lu olgularda ise %69.70 saptanmış olup, aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Sistemik antikor yanıtı yönünden gruplar arsında anlamlı bir fark bulunmamasına karşm,idrar immünglobulinleri (lokal antikor yanıtı)yönünden araştırıldığında üst rYE'larmda, alt İYE'lu olgulara ve kontrol grubuna göre IgG ve IgM değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı yüksek olduğu saptanmıştır. Hücresel immün yanıtın değerlendirilmesinde ise üst rYE tanısı alan olgularda, alt rYE'lu olgulara göre süpressör T lenfosit aktivitesinin belirgin arttığı, bunun sonucu olarak T4/T8 oranının azaldığı saptanmıştır. Üst rYE tanısı alan olgularda statik böbrek sintigrafisinde skar saptanan ve saptanmayan olguların hücresel immün yanıtları araştırıldığında, üst İYE'lu olgularda enfeksiyonun erken evresinde hücresel immün yanıtın belirgin baskılanmış olduğu, skar gelişimi veya tedavi sonrası bu yanıtın kısmen düzeldiği görülmüştür. Sonuç olarak, rYE patogenezinde rol oynayan mekanizmaları tek bir etken ile açıklamak mümkün değildir. İYE patogenezinde önemli rol oynadığı düşünülen hücresel immün sistemin rolünün araştırıldığı çalışmamızda süpressör T lenfositlerin aktive olması sonucu hücresel immün yanıtın baskılandığı ortaya konmuş ve rYE patogenezinde bu yanıtın önemli olduğu kanısına varılmıştır. 84
Collections