Hemiplejik ve paraplejik hastalarda bası yaralarında pulse ultrason ve ultraviole ışınları uygulamalarının konvansiyonel yara bakımı ile karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Bası yaraları, çeşitli nedenlerle bağlı immobilitenin sonucunda, genellikle altında bir kemik çıkıntı bulunan yumuşak dokuda oluşan lokalize nekroz alanlarıdır. Bası yarası varlığında mordibite ve mortalite insidansı yükselmektedir. Çalışmamızda, hemiplejik ve paraplejik 22 hastadaki, II. ve III. derecedeki 30 bası yarası ele alınmış ve 10' ar yaradan oluşuk 3 gruba ayrılmıştır. 15 gün süreyle I. gruba UV + pansuman, II. gruba pulse US + pansuman, kontrol grubu olan III. gruba ise sadece pansuman uygulanmıştır. UV tedavisine MED ile (75 cm - 3') başlanmış, süre ve uzaklık dönüşümlü olarak arttırılarak 50 cm'den 5ya dek çıkılmıştır. Pulse US yara çevresine, 2,5 cm2ye dek olan yaralarda en az 5' olacak şekilde, her 0,5 cm2 için 1' ekleyerek maximum 10', lW/cm2 uygulanmıştır. Her üç gruba günde bir kez % 0, l'lik Rivanol solüsyonu ile pansuman yapılmıştır. 1, 7 ve 15. günlerde yapılan yara yüzey alanı ve derinlik ölçümleri ortalamaları ve bu değerlerin 1-7. günler ile 1-15. günler arasındaki farkları hesaplanmıştır. Buna göre, pansuman grubunda (III. grup) istatistiksel olarak anlamlı iyileşme saptanmazken, UV ve US gruplarında (I. ve II. gruplar) iyileşme anlamlı bulunmuştur. UV grubu ve pansuman grubu arasında yalnızca 7. gün derinlik farkı istatistiksel anlam taşımaktadır. UV grubu, US grubu ile kıyaslandığında ise (I. ve II. gruplar), US grubunun sonuçlan hem alan, hem de derinlik farkı yönünden üstündür. Bu bulguların ışığında, çalışmamızda uygulanan şekilleriyle pulse US'un bası yarası iyileşmesinde UV tedavisinden daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bası yarası iyileşmesini birlikte etkileyen pek çok faktör bulunduğundan, bu alanda daha geniş serilerle, çok boyutlu başka çalışmalar yapılmasının yararlı olacağı düşüncesindeyiz. 39
Collections