Sistemik lupus eritematosusda soluble IL-2 reseptör düzeyleri ve klinik aktivite ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET SLE'da tedaviye karar vermek, tedaviye yanıtı değerlendirmek için klinik aktivite durumunu belirlemek gerekir. Bunun için başta kompleman düzeyleri ve ant i -DNA antikor miktarı olmak üzere çeşitli göstergeler mevcuttur. Ancak bunların herzaman klinik ile uyumlu olmaması, yeni göstergelerin aranmasına sebep olmaktadır. Onlardan biri de lenfosit aktivasyonunun özellikle T hücre aktivasyonunun bir bulgusu olan sIL-2R'dür. Bu çalışmada 30 SLE'lu hastada ve 10 normal kişide SİL-2R düzeyleri sandwich enzim immün assay ile ölçülmüş, sonuçlar klinik aktivite ve laboratuvar bulguları ile kıyaslanmıştır. sL-2R konsantrasyonları, normal kişilere göre hastalarda ve inaktif hastalığı olanlara göre aktif hastalığı olan hastalarda, istatistiki olarak anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur. Hastalık aktivitesini gösteren LAI skoru ile sIL-2R düzeyleri arasında anlamlı bir korelasyon saptanmıştır. Bu bulgular, sIL-2R'ünün SLE'lu hastalarda hastalık aktivitesinin yeni bir göstergesi olarak kullanılabileceğini gösterir. Yüksek sIL-2R 48düzeylerine sahip hastalarda, klinik bulgular olarak ateş, kelebek raş, fotosensitivite, serozit (perikardit) ve enfeksiyon; laboratuvar bulguları olarak sedimentasyon yüksekliği, hipoalbuminemi, CRP yüksekliği, proteinüri daha sık olarak saptanmıştır. Koınpleman seviyeleri, ANA titresi ve anti-DNA miktarları ile sIL-2R düzeyleri arasında korelasyon saptanmamıştır. Sonuç olarak, sIL-ZR konsantrasyonunun ölçülmesi, SLE'da hastalığın klinik aktivitesinin belirlenmesinde, tedaviyi programlamada ve tedaviye cevabı değerlendirmede klinisyene yardımcı olur. SLE'da relapsın bir ön göstergesi olabilir.
Collections