Stres inkontinans tedavisinde anal elektrostimülasyon ve/ veya biofeedback yardımıyla pelvik zemin kaslarının eğitimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Stres inkontinans, intraabdominal basınç artışı oluşturan aktiviteler sırasında, mesanedeki basınç, maksimum üretral basıncı aştığında, detrusor kontrasiyonu olmadan, istemsiz olarak idrar kaçırma durumudur. Son zamanlarda stres inkontinanslı hastalarda, cerrahi dışı tedavi yöntemleriyle, cerrahi tedavilerle elde edilen sonuçlara yakın başarı elde edilebileceği belirtilmektedir. Stres inkontinanslı hastalarda, pelvik zemin kaslarını, biofeedback yardımıyla kuvvetlendirmeye yönelik tedavi programının tek basma ya da anal elektrostimülasyonla birlikte uygulandığında alman sonuçların, birbirine üstünlüğü olup olmadığım saptamak amacıyla bu çalışma planlanmıştır. Stres inkontinans tanısı konan 19 hasta, iki gruba ayrılarak, 1. gruptaki hastalara sadece biofeedback yardımıyla pelvik zemin egzersizleri yaptırılmış, 2. gruptaki hastalara buna ek olarak anal elektrostimülasyon uygulanmıştır. 1. gruptaki hastalara, 28 gün süreyle, günde 15 - 20 dk. biofeedback eşliğinde, pelvik zemin kaslarım, kısa süreli kasıp gevşetme, kasıp tutma ve kademeli kasıp gevşetme şeklinde programlanmış egzersizler yaptırılmış, ev programı olarak, günde en az üç defa bunları tekrarlamaları, ayrıca kasıp gevşetme şeklindeki egzersizi, saat başı 10-15 defa yapmaları söylenmiştir. 2. gruptaki hastalara, 1. gruba uygulanan tedavi programına ek olarak, 28 gün süreyle, günde 1 saat anal elektrostimülasyon uygulanmıştır. Hastaların tedavi öncesi ve sonrası değerlendirilmelerinde kullanılan parametreler; günlük miksiyon sayısı, inkontinans sayısı, pad testte kaçırılan idrar miktarı ( gram ), biofeedback ile saptanan kısa süreli ve uzun süreli kontraksiyon gücü ( mikrovolt ), sübjektif değerlendirme - I ve II skalalandır. 701. grupta günlük mlksiyon sayısındaki azalma dışındaki parametrelerin, 2. grupta ise tüm parametrelerin tedavi öncesi ve sonrası farkları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde bulunmuştur ( Tablo - 3 ). İki grubun tedavi öncesi ve tedavi sonrası farkları karşılaştırıldığında; günlük mlksiyon sayısındaki azalma ( p < 0.01 ), haftalık inkontinans sayı sındaki azalma ( p < 0.05 ), sübjektif değerlendirme - I ( p < 0.01 ) ve sübjektif değerlendirme - II ( p < 0.05 ) skalalanndaki düzelme, 2. grup lehine istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Pad testte kaçırılan idrar miktarında azalma ve biofeedback İle saptanan kısa süreli ve uzun süreli kontraksiyon gücünde artma; 2. grupta daha belirgin olmakla beraber, gruplar arasındaki farklar istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır ( p > 0.05). Sonuç olarak, biofeedback eşliğinde pelvik zemin egzersizleri ve anal elektrostimülasyon şeklinde planlanan tedavinin, sadece pelvik zemin egzersizlerine göre daha üstün olduğunu ve cerrahi tedavi düşünülmeyen hastalarda, hatta cerrahi tedaviyi bekleyenlerde dahi, İlk basamak tedavisi olarak denenebileceğlnl düşünmekteyiz. 71
Collections