Meme kanserinde pS2 ve Katepsin D`nin prognostik önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
77 ÖZET pS2, genellikle ER + meme karsinomları tarafından sentezlenen ve fonksiyonel aktif ER'nün belirleyicisi olduğu kabul edilen düşük molekül ağırlıklı bir proteindir. Bu nedenle, pS2 nin meme kanserinde iyi prognostik grubu belirlediği ve hormonal tedaviye duyarlı tümörleri ortaya koyduğu öne sürülmektedir. Katepsin-D normal koşullarda tüm hücrelerde bulunan bir lizozomal proteazdır. Meme kanseri hücrelerinin, kat-D yi fazla miktarda sentezlediği ve bu enzimin ekstrasellüler matriksi yıkıma uğratarak tümörün metastatik potansiyelini arttırdığı kabul edilmektedir. Bu iki yeni belirleyicinin, immünohistokimyasal olarak değerlendirdiğimiz düzeylerinin prognostik önemini araştırmaya yönelik, 90 primer meme karsinomunun ele alındığı çalışmamızda pS2 pozitivitesini olguların % 50'sinde saptarken, pS2 immünreaktivitesini pre/perimenapozal olgularda ve iyi diferansiye tümörlerde daha yüksek oranda saptadık. pS2 immünreaktivitesinin uzun hastalıksız süre ve düşük metastaz oranı ile korelasyon gösterdiği ve pS2 pozitivitesi gösteren antiöstrojen tedavi almış olguların hormonal tedaviye daha iyi yanıt verdiği saptandı. Bu sonuçlarla hastalıksız sürenin belirlenmesinde pS2 nin klasik prognostik faktörlerden daha etkili olduğu, metastaz oranının belirlenmesinde ise ALNM ile aynı etkinliği gösterdiği izlendi. Katepsin-D immünreaktivitesi ile klasik prognostik faktörler ve prognostik bulgular arasında bir ilişki saptanmadı. Ancak, düşük kat-D HS/pS2 + olguların, yüksek kat-D HS/pS2 - olgulara göre daha iyi prognoz gösterdiği saptandı.78 Sonuç: *pS2 meme kanserinde prognozun belirlenmesinde, diğer prognostik faktörlerden bağımsız bir belirleyicidir. *pS2, hormonal tedaviye dirençli tümörleri ortaya koyarak meme kanserinin tedavisinde başarı oranını yükseltebilir. *Katepsin-D meme kanserinde bağımsız bir prognostik belirleyici değildir. Ancak, pS2 ile birlikte prognostik değeri olabilir.
Collections