Talamus tümörü olan hastalarda cerrahi öncesi ve sonrası görme alanı ölçümlerinin değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
AMAÇ: Talamus tümörü bulunan hastalarda tümör rezeksiyon cerrahi öncesi ve sonrası görme alanı testi değerlerinin karşılaştırılması.GEREÇ ve YÖNTEM: Şubat 2007 ile Aralık 2017 tarihleri arasında Yeditepe Üniversite Hastanesi Nöroşirurji servisine talamus tümörü nedeniyle yatmış ve cerrahi operasyon geçiren 85 hastadan; cerrahi sonrası kontrol görme alanları bulunan ve çalışmaya dahil edilme kriterlerine uyum sağlayan 29 hastanın 58 gözü çalışmaya dahil edilmiştir. Bilgisayarlı görme alanı testi, santral 30-2 programında Humphrey HFA-II 720i Otomatize Perimetri, (Carl Zeiss Meditec, Dublin, California, USA) cihazı kullanılarak gerçekleştirildi. Güvenilirlik kriterleri; fiksasyon kaybının %20'den, yalancı pozitif ve yalancı negatif hata oranının %33'den daha az olmasıydı. Preoperatif incelemeler cerrahi öncesi son bir haftalık dönem içerisinde yapıldı. Postoperatif incelemeler ise ameliyat sonrası 3.ayda ve sonrasında rutin kontroller sırasında gerçekleştirildi. Görme alanındaki değişimler sağ göz ve sol göz ayrı ayrı olmak üzere analiz edildi. Hastaların cinsiyeti, yaşı, kliniğe başvuru nedenleri, talamus tümörünün histopatolojik tipi, tümörün boyutu gibi görme alanı defektlerini ve cerrahi sonrası değişimlerini etkileyebilecek potansiyel belirleyici faktörler incelenmiştir. Ameliyat öncesi ve sonrası dönemde hastaların görme alanlarındaki MD ve PSD verilerine göre her iki göz ayrı ayrı olacak şekilde değerleri, total ve patern deviasyon haritaları ve defekt tipleri, görme yollarına bası olup olmadığı, görme alanı değerlerinde düzelme olup olmadığı gibi parametreler değerlendirmeye alınmıştır.BULGULAR: Çalışmaya katılan 29 hastanın 12'si (%41.3) kadın, 17'si (%58.7) erkek olup yaş ortalaması 34.9±17.08 idi. Hastaların 13'ü baş ağrısı (%44.8), 10'u kol veya bacakta motor güçsüzlük (%34.4), 7'si görsel problemler (% 24.1), 5'i duyusal problemler (% 17.2), 5'i artmış intrakraniyal basınç (% 17.2), 3'ü unutkanlık (%10.3) ve 2'si (%6.8) ise nöbet gibi şikayetlerle polikliniğe başvurmuşlardır. Talamus tümörlerinin yapılan histopatolojik sınıflaması sonucunda çalışma kapsamına dahil edilen 29 hastanın 7' sinde glioblastoma multiforme, 7'sinde pilositik astrositom, 4'ünde kavernöz hemanjiyom, 3'ünde anaplastik oligoastrositom, 3'ünde miks oligoastrositom, 1'inde diffüz astrositom, 1'inde angiosentrik gliom, 1'inde gangliogliom, 1'inde subependimom ve 1'inde papiller glionöronal tümör tanısı konuldu. Sağ ve sol göz cerrahi öncesi ve sonrası görme alanı MD ve PSD değerlerinin incelenmesinde istatistiksel anlamda sadece sol PSD önce sonra ölçümleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (p=0,027). Cerrahi öncesi ve sonrası ortalama MD ve PSD değerleri arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. (p>0,05). Cerrahi öncesi ve sonrası görme alanı test çıktılarında gri skala ve patern deviasyon haritalarının incelenmesi sonucu cerrahi sonrasında öncesine göre; 11 hastada değişimin olmadığı, 8 hastada defekt miktarında azalma olduğu ve 10 hastada defekt miktarında artış olduğu tespit edildi. İlk ve son bulgular arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Hastaların talamus tümörlerinin evreleri baz alınarak cerrahi öncesi görme alanının cerrahi sonrası görme alanıyla yapılan karşılaştırmasında iyileşme, kötüleşme olması veya değişimin olmadığını belirten incelemede, evre-1 grubunda toplam 15 olgu olup bunlardan 7'sinde değişim olmadığı, 6'sında iyileşme ve 2'sinde kötüleşme olduğu bulundu. 4 olgunun bulunduğu evre-2 grubunun 2'sinde değişim olmadığı ve 2'sinde kötüleşme olduğu kaydedildi. 3 olguyu içeren evre-3 grubundaki 3 hastanın da kötüleşme gösterdiği görüldü. Evre-4 grubunda ki 7 olguda ise 2'sinde değişim olmadığı, 2'sinde iyileşme ve 3'ünde kötüleşme olduğu görüldü. Evrelere göre son durumun karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır (p>0,05).SONUÇ: Talamus tümörü bulunan hastalarda görsel sonucu etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörler, optik yolağa uzun süreli bası, intraoperatif komplikasyon, preoperatif görme alanı değişikliklerinin derecesi ve görsel yolağın dolaşımsal beslenmesinin etkisi olarak sayılabilir. Bu çalışmada, talamus tümörünün, hastaların %72.4'ünde (21/29) görme alanı defektlerine yol açtığını göstermiştir. Cerrahi rezeksiyon, görme alanında genel bir iyileşme sağlamıştır. Talamustaki tümörün farklı bölgelerdeki yerleşimine ve çevre dokuda yarattığı bası etkisine bağlı olarak farklı görme alanı defektleri oluşturabilmektedir. OBJECTIVE: To compare the visual field results in patients with thalamus tumors before and after tumour resection surgery.MATERIALS AND METHODS: From February 2007 to December 2017, 58 eyes of 29 patients who had the control visual fields after surgery and met the inclusion criteria were selected from 85 patients who underwent surgery due to thalamic tumor at Neurosurgical Department of Yeditepe University Hospital were included in the study.The computerized visual field test was performed in the central 30-2 program using Humphrey HFA-II 720i Automated Perimetry, (Carl Zeiss Meditec, Dublin, California, USA). Reliability criteria of visual field test was less than 20% of fixation loss, and less than 33% of false positive and false negative error rates. Including last one week before surgery, preoperative examinations were performed. Moreover, postoperative examinations were performed at the 3rd week after surgery and the following post-operative visits. The changes in the visual fields were analyzed seperately that right and left eye. The potential determinants of visual field defects and postoperative changes such as gender, age, symptoms, histopathologic type of thalamus tumor, and size of the tumor were investigated. The parameters such as MD and PSD datas for each eye seperately, total and pattern deviation maps and defect types, whether there is pressure on the visual pathways or not, and also whether there is improvement in the visual field defects or not, were taken into consideration in the both of preoperative and postoperative periods according to the visual fields of the patients.RESULTS: A total of 29 patients with talamus tumours were identified and enrolled. The 12 patients (41.3%) were female and 17 patients (58.7%) were male and mean age was 34.9 ± 17.08. Owing to the 13 patients had headache (44.8%), 10 patients had arm or leg motor weakness (34.4%), 7 of them had visual problems (24.1%), 5 of them had sensory problems (17.2%), 5 of them had increased intracranial pressure (17.2%), 3 of them had forgetfulness (10.3%) and 2 of them (6.8%) had seizures, the these patients were applied to the hospital. The resulting of histopathologic classification of thalamus tumors, glioblastoma multiforme in 7 patients, pilocytic astrocytoma in 7 patients, cavernous hemangioma in 4, anaplastic oligoastrocytoma in 3, mixed oligoastrocytoma in 3, diffuse astrocytoma in 1, diffuse astrocytoma in 1, angiosentric glioma in 1, ganglioglioma in 1, subependymoma in 1 and parietal glioneuronal tumor in 1 patient were diagnosed. When the MD and PSD values of the right and left eyes were evaluated before and after surgery, there was a statistically significant difference in the measurements of preoperative and postoperative PSD values of the left eye (p=0.027). There was no statistically significant difference between the measurements of preoperative and postoperative average values of MD and PSD (P> 0.05). According to examination of gray scale and pattern deviation maps which is before and after surgery in visual field test; 11 patients had not any change, 8 patients had a decrease in the amount of defects, and 10 patients had an increase in the amount of defects was detected. There was no statistically significant difference between the first and last findings. There were 15 cases in the grade-1 group, 7 of them was not change, 6 of them improved and 2 of them deteriorated in the comparison of visual fields according to before and after surgery with regard to grades of thalamus tumours. Even though there was no changes in 2 of patients, 2 of them were deteriorated in the group of grade-2 in which 4 cases were found. Three patients in the grade-3 group that including 3 patients were observed worsening. In 7 cases of the grade-4 group, 2 of patient were not changed but also 2 of them were improved and 3 of them were to get worse. Lastly, there was no statistically significant difference in the comparison of the final state according to the grades (p> 0,05).CONCLUSION: There are many factors that effect visual outcome in patients with thalamic tumors. These factors include long-term pressure on the optic pathways, intraoperative complications, the degree of preoperative visual field changes, and also the effect of circulatory feeding of the visual pathway. This study has shown that the thalamus tumor results in visual field defects in 72.4% (21/29) of patients. Surgical resection is provided a general improvement in visual fields. The different visual field defects are obtained depending on the compression effect of tumour in the surrounding tissue and location that in different regions tumour in the thalamus.
Collections