Doğum şeklinin pelvik tabana etkisinin üç boyutlu ultrasonografi ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Vajinal doğum ile idrar inkontinansı, perineal defektler gibi komplikasyonlar sezaryen doğuma göre daha yüksektir. Biz bu çalışmada daha gelişmiş bir yöntem olan üç boyutlu ultrasonografi ile sezaryen ve vajinal doğum yapan hastaların pelvik tabanlarını değerlendirip kliniğe yansımasını değerlendimeyi amaçladık.Materyal Metod: Bu çalışmaya Eylül 2012 Nisan 2013 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Kadın Doğum kliniğne başvuran 29 sezaryen ve 28 vajinal doğum yapan hasta çalışmaya alındı. Hastalara doğum öncesi ve doğum sonrası 1. gün ile 6. hafta istirahat ve valsalva sırasında transperineal olarak GE Volusin E8 Expert BTO9 ultrasonografi cihazı ile 3D Levator hiatus alanı ölçümleri yapıldı. Levator hiatus alanı görüntülemelerinde doğum öncesi ve sonrası istirahat ve valsalva sırasında levator hiatustaki avulsiyon hasarı ve balonlaşma olup olmadığı değerlendirildi. Ayrıca doğum öncesi ve sonrası ekzoanal ultrasonografi ile anal sfinkter defekti için anal sfinkter görüntülemesi yapıldı. Vajinal doğum ve sezaryen doğum yapan her hastaya doğum öncesi ve doğum sonrası N-QOL, FSFI, OAB-AT, son 4 haftalık dirar yakınma anketleri uygulandı. Sonuçlar: Doğum öncesi vajinal doğum ve sezaryen grubu arasında istirahat ve valsalva sırasında levator hiatus alanı benzerdi. Doğum sonrası 1.günde pelvik taban ultrasonografisinde istirahat ve valsalva sırasındaki levator hiatus alanlarında vajinal doğum ve sezaryen olan grup arasındaki fark istatiksel olarak daha belirgin haldedir. Doğum sonrası 6. haftada vajinal doğum ve sezaryen doğum yapan grup arasında istirahat ve valsalva sırasında ölçülen levator hiatus alanlarında farklılık izlenmemiştir. Doğum sonrası 1. günde yapılan ölçümlerde vajinal doğum grubunda anal sfinkter defektinde istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu görülmüştür. Ancak bu farkın 6.haftadaki değrerlendirmede olmadığı ve sezaryen grubu ile benzer olarak ortaya çıktığı görüldü. Doğum sonrası 1. günde vajinal doğumda istirahat sırasında avulsiyon hasarı fazla iken 6. haftada iki grup arasında fark görülmemiştir. Her iki grupta doğum öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında aşırı aktif mesane sıklığında ve son 4 hafta boyunca idrar şikayeti sıklığında anlamlı düzelme mevcuttur. Doğum öncesine göre doğum sonrasında FSFI skoraları iki grupta benzerdi. Tartışma: Vajinal doğum ile Levator hiatusunda ve anal sfikterde değişiklikler meydana geldiği görüldü. Ancak klinik önemi konusunda vajinal doğum ve sezaryen doğum arasında belirgin bir fark saptanmamıştır. OBJECTİVE: With vaginal delivery complications such as urinary incontinence, perineal defects is higher than cesarean section. In this study, we aimed to evaluate clinical reflection of vaginal delivery and cesarean section patients with three-dimensional ultrasound which is a more developed method. METHODS:.In this study 29 cesarean and 28 vaginal delivery patients were included who admitted to Ege University Maternity Clinic between September 2012 and April 2013. Prenatal and postnatally after 1 day and after 6 weeks during rest and Valsalva transperineally levator hiatus volume measurements were performed to the patients with the GE Volusin E8 Expert BTO9 ultrasonography device. In Levator hiatus area imaging prenatal and postnatal at rest and during Valsalva on the levator hiatus whether there is avulsion and ballooning damage was evaluated. In addition, prenatal and postnatal ekzoanal anal sphincter imaging was performed for the anal sphincter defect by ultrasound. Antenataly and postnataly to each patient N-QOL, the FSFI, OAB-AT and last 4 weeks urinary symptoms surveys were applied. RESULTS: Prenatally three-dimensional ultrasonography between vaginal delivery and cesarean groups levator hiatus area was similar during rest and Valsalva. Postnatally pelvic floor Ultrasonography at 1 day levator hiatus area at rest and during Valsalva between the vaginal delivery and cesarean section groups differenceis statistically more obvious. Postpartum after 6 weeks between vaginal delivery and cesarean delivery group at rest and during Valsalva no difference was measured in levator hiatus area. Postnatally in the first day during the Valsalva and rest in patients who had delivered vaginally (p = 0.009 and p = 0.004 ) anal sphincter defect was seen more in transperineal ultarsonography.. However, this difference at 6 week evalution is not maintained and it was observed to be similar with the cesarean group. After the postpartum 1 day in vaginal delivery group during rest i avulsion injury is more, at 6 week evalution there was no difference between the two groups. In both groups, when before and after delivery is compared the frequency of overactive bladder and in the last 4 weeks urinary symptoms, a significant improvement is present. .After delivery than before delivery FSFI score was similar in the two groups. But six weeks later, in evaluations there were no differences between the two groups. CONCLUSİONS: With vaginal delivery in levator hiatus and in anal sphincter changes were seen to ocur. However, between vaginal delivery and cesarean delivery clinically significant difference is not obtained.
Collections