Sinir grefti ile periferik sinir rekonstrüksiyonunda trombositten zengin plazmanın (PRP-platelet rich plasma) iyileşmeye etkisi

Abstract

Periferik sinir yaralanmaları ve rejenerasyonu konusundaki ilerlemeler ayrıca mikrocerrahi tekniklerindeki gelişmelere rağmen periferik sinir yaralanmaları rekonstrüktif cerrahlar için halen yeterli başarılı sonuçların alınamadığı bir konu olarak önemini korumaktadır. Özellikle sinir defekti olan durumlarda birçok alternatif yöntem denense de sinir grefti ile onarım halen altın standarttır ve en başarılı sonuçlar bu şekilde alınır. Ancak sinir grefti ile onarımlarında dahi iyileşme oranları yüz güldürücü olmayabilmektedir. Bu nedenle mevcut altın standart yöntemi güçlendirecek sinir rejenerasyonunu hızlandırma potansiyeli olan büyüme faktörleri, hormon ve mediyatörler gibi ek yardımcı uygulamalar uzun zamandır denenmektedir. Birçok dokunun iyileşmesi üzerinde olumlu etkileri olan trombositten zengin plazmanın (PRP) son yıllarda sinir iyileşmesi üzerinde de olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir. Yapılan bu çalışma, PRP'nin sinir grefti ile yapılan onarıma etkisideğerlendirilmiştir. Primer onarım yapılan durumların aksine uzun bir sinir segmentinin değerlendirilebilmesi açısından PRP ile yapılan ilk çalışmadır. PRP 10 adet sıçanın tüm vücut kanları intrakardiyak kanülasyon yoluyla alınarak seri santrifüj işlemlerinden geçirilerek hazırlandı. Operasyon sahasına yine sıçan kanlarından elde edilen ototrombin ile aktive edilerek uygulandı. Cerrahi uygulama için her grupta 7 adet sıçan bulunan 4 grup Sprague-Dawley sıçan kullanıldı. Tüm sıçanların sadece sol arka siyatik siniri operasyonda kullanıldı. Üst uyluk seviyesinde 1 cm uzunluğunda oluşturulan sinir defekti yine sinirin kendisinden elde edilen otogreft ile rekonstrükte edildi. Grup 1: Standart sinir grefti ile rekonstrüksiyon uygulandı. Grup 2: Standart sinir greftinin bir miktar epinöriyumu soyuldu. Grup 3: Grup 1'deki ile aynı şekilde rekonstrüksiyona ek olarak greft çevresine PRP uygulandı. Grup 4: Grup 2'deki uygulamaya ek olarak sinir grefti çevresine PRP uygulandı. Denekler 10 hafta sonra elektromiyografik, ıslak kas ağırlıkları ve histomorfolojik sinir değişiklikleri açısından değerlendirildi. İstatistiksel sonuçlar Mann Whitney-U yöntemi kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirildi. Kas ağırlıkları açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Hem elektromiyografik (p< 0.001), hem de histomorfolojik değerlendirme sonrasında (p< 0.001), PRP uygulanan Grup 3'te kontrol grubuna kıyasla olumlu etkilerin olduğu saptandı. Epinöriyumun soyulmasının ise PRP'nin etkisini arttırmadığı, aksine sinir iyileşmesini olumsuz olarak etkilediği bulundu. Sonuç olarak, Sinir grefti ile yapılan sinir rekonstrüksiyonunda, PRP'nin nörotrofik faktörlerin bir kısmını içerdiğinden bu olumlu etkiyi sağladığı ve klinikte de uygulanabilir bir yöntem olduğu düşünüldü.

Despite the advances on understanding peripheral nerve injuries and regeneration, also in surgical techniques, peripheral nerve injuries still maintaining its importance for reconstructive surgeons as a matter that the successful results still cannot be sufficient. Especially in cases where the nerve defects repaired with several alternative methods, repairment with nerve grafts are still gold standard and the most successful results can be obtained by this way. However the recovery rates may not be satisfactory, even if nerve grafts used for reconstruction. Thus; growth factors, hormones and mediators as well as additional utilities that has the potential to nerve regeneration, have been tested for a long time in order to speed up and to strengthen the current gold standard method. With positive effects that have been reported on many tissues healing, in recent years it also had been reported that platelet-rich plasma (PRP) have positive effects on nerve regeneration. Our study is designed to evaluate the effect of PRP for recontruction with a nerve graft. This is a novel study in terms of evaluating the regeneration with PRP of a long nerve segment unlike primary repair. PRP is produced from the entire body blood of 10 rats which had been obtained by intracardiac cannulation by a series of centrifugations. Autologous thrombin, which is also obtained from the blood of rats, is used for activation of PRP that had been applied to operation area. At surgery procedures 4 group of Sprague-Dawley rats, which had 7 rats in each group, had been used. In all of surgery group rats, only the left rear limb sciatic nerves had been used. A 1 cm long nerve defect was created at the level of the upper thigh again reconstructed with nerve autograft obtained from nerve itself. Group 1: Standard nerve graft reconstruction was performed. Group 2: Standard nerve graft with a central part of epineurium resected used for reconstruction. Group 3: PRP is applied in addition around the graft reconstruction area which was performed as Group 1. Group 4: PRP is applied in addition around the graft reconstruction area which was performed as Group 2. After 10 weeks wet muscle weights, electromyographic findings and histomorphological changes in the nerve had been evaluated. Results were statistically analyzed using the Mann-Whitney-U statistical method. There was no significant difference in weight of muscles. Both electromyographic (p <0.001), as well as histomorphological findings (p <0.001) of the Group 3, which PRP applied, was significant compared to the control group. Partially resection of epineurium does not increase the effect of the PRP, also has a negative effect on the healing of the nerve. As a result, PRP which contains a portion of neurotrophic factors provided positive effects on nerve reconstruction with nerve graft and suggested that it is a method which can also be applied in the clinical cases