Türkiye`de 1980 sonrası uygulanan istikrar programlarının sanayileşme üzerindeki etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Gelişmekte olan ülkeler; ödemeler dengesi açıklan ve enflas yon sorununu gidermek için Ortodoks ve heterodoks adı verilen IMF önerileri doğrultusundaki istikrar programlarını uygulamaya koy maktadırlar. Ortodoks istikrar programlan, para arzının kontrol altına alın ması, kamu açıklarının azaltılması, döviz kurunun devalüasyonunu içerirken, heterodoks istikrar programları ise fiyat ve ücretlerin don durulması, sabit döviz kurları ve bütçe açıklarını ortadan kaldırmak ve yardımcı olarak parasal reform amacıyla mali disiplin sağlanma sını içerir. Arjantin, Brezilya, Meksika, İsrail ve Güney Kore gibi ülkeler is tikrar programları uygulamışlar, Latin Amerika ülkelerinin uygulama ları genellikle başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ayrıca bu programlar so nucunda üretim ve yatırımlarda da gerilemeler söz konusu olmuştur.Türkiye'de 1980 yılından sonra 24 Ocak 1980'de ve 5 Nisan 1994'de iki önemli istikrar programı uygulamaya konmuştur. 24 Ocak 1980 programının en önemli yönü ithal ikamesine dayalı sanayileşme stratejisinin yerine ihracata yönelik sanayileşme stratejisinin benimsenmiş olmasıdır. Bu istikrar programının enflas yon üzerinde çok önemli bir etkisi olmazken, dış ticarette özellikle ihracat üzerinde başarılı sayılabilecek bir etkisi olmuştur. 5 Nisan 1994 istikrar programı ise gelir artırıcı, harcama kısıcı, kamu maliyesi ile ilgili önlemler, döviz kuru ve fiyat politikalarıyla, Merkez Bankası ve bankacılık kesimi ile ilgili önlemler ve yapısal önlemler içermektedir. Bu istikrar programının enflasyon ve dış tica ret açıkları üzerinde kalıcı bir etki yaratamadığı görülmektedir. İki istikrar programının sanayi üzerindeki etkisi; sanayinin, üre tim, istihdam.yatırımlar, büyüme, dış ticaret, verimlilik, ve teknoloji sindeki değişiklikleri belirlenerek gösterilmeye çalışılmıştır. 24 Ocak 1980 sonrası sanayi yatırımlarında belirgin bir düşüş olduğunu, verimlilik ve teknolojik değişim adına bir gelişme sağla namadığı, ancak sanayi ürünlerinin ihracatında bir artış sağlandığı görülmektedir. 5 Nisan 1994 istikrar programı sonrasında da yine benzer bi çimde sanayi yatırımlarında ve istihdamda gerileme gözlenirken, ve rimliliğin artırılamadığı, AR-GE faaliyetlerine yeterli kaynak ayrılama- dığı ve sanayinin rekabet gücünü artırıcı bir gelişme sağlanamadığı görülmektedir. Buna rağmen krizin atlatılmasında da önemli rolü o- lan sanayi ürünlerinin ihracatında artış sağlandığı görülmektedir. Türkiye sanayileşme yönünde önemli adımlar atmış olmasına rağmen, makro düzeyde kısa, orta ve uzun dönemli öncelikleri iyi belirlenmiş ticaret ve sanayi politikalarına gereksinim vardır. -IV- ABSTRACT Developing countries have been putting into practice the sta bility programmes which are parallel to the advices of IMF named orthodox and heterodox, in order to solve deficits of the balance of payments and inflation problem. While the orthodox stability programmes are involving keeping the control of money supply, decreasing public deficits and devalua tion of exchange rate: Heterodox stability programmes involve freezing the prices and wages, removing the fixed exchange rates and budget deficits, besides they involve providing financial dicipline with the purpose of financial reform. The countries like Argentina, Brazil, Mexico, Israel and South Korea had practiced stability programmes, and the practices of Latin America countries had usually been resulted with failure. -v-Morever, in the result of these programmes; regressions in production and investments had been discussed. In Türkiye, two important stability programmes were put into practise after 1980, on 24 January 1980 and 5 April 1994. The most important side of 24 January 1980 programme is adopting the strategy which is aimed at export instead of the strategy becoming industrialist based to import.. While this stability pro gramme had no effect on inflation, it had a good effect on foreign trade, particularly over export. 5 April 1994 stability programme has been involving precau tions about increasing incomes, decreasing expenditures, public fi nance; exchange rate and price policy, Central Bank and banking section, and structural precautions. It is seen that this stability pro gramme couldn't have created a permanent influence over inflation and deficit of foreign trade. The influence of these two stability programmes over industry had been tried to be shown, as determining the changes in produc tion, employment, investments, growing, foreign trade, productivity and technology. After 24 January 1 980, it is seen that there had been a clear falling in industrial investments, no development as a technological change but it is seen that there had been an increase in the export of industrial products. After 5 April 1994, it is seen that, again in the similar way, while a regression in the industrial investments and employment were being observed, productivity could not be increased, enough source could not be reserved for Research and Development activi ties. Despite this, an increase was proved in the export of industrial products which had a great importance in recovering from crisis. -VI-Although Türkiye had made important steps in the way of be coming industrial, there is a need for trade and industry policy which their short, medium and long term precendes had been defined well in the macro level. -VII-
Collections