Lirik resim ve sanatçıları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ıu ÖZET 20.yüzyıl başlarından itibaren ekonomik-politik yapılaşmanın getirdiği değişim, toplumların tüm değerler sistemini altüst etmesiyle beraber kültür ve sanat yaşamında yeni oluşumlara neden olmuştur. Bu araştırmada; Avrupa ve Türk resminde bu değişime paralel olarak, soyut sanat akımlarında yer alan sanatçılar ve oluşum sürecinde ortaya çıkan lirik dilde ürün veren sanatçılar incelenmiştir. Soyut sanatın ortaya çıkışı tüm ayrıntılarıyla açıklanamaz belki ama Picasso ile Braque'in 1909-1911 yıllarında yaptıkları resimlerde betimlemeye karşı soyutlama sorunu ilk olarak ortaya çıkmıştır. Delaunay, çözümsel kübizmin esnek geometrisinden aldığı öğelerle resimlerine belirgin bir güç, gerilim kazandırmıştır. Geometrik renk lekeleriyle oluşan belli incelikte lirik kompozisyonları 1912 yıllarına rastlar. 1912-1913'te şiirsel havayı geliştirir. Anlatımını, konusu belli olmayan renk ve eğri biçimlerle sağlar öyle ki, bunlara renk ve biçimlerin çağrıştırdıklarından başka temaları olmayan soyut resimler denebilir. Kandinsky ile ana yönünü bulan soyut sanat, `yeni bir sanat ilkesinden yola çıkar`. Bu ilke, sanatı artık doğanın ve nesnenin bir anlatımı olarak göstermez; doğanın sanatı bozduğuna inanır. Sanat giderek doğa ile ilgisini azaltarak, doğanın bir deformasyonu olur. Sanat yapıtı doğa ile ilgisi olmayan figür dışı (non-fıgüratif) bir düzen olarak anlaşılır. Soyut sanatın nesnesi, renk ve çizgilerin matematik düzenidir.IV İki ana non-figüratif oluşur: 1. Salt geometrik ve konstrüktif bir resim anlayışı 2. Yalnızca renk ve biçim ilgilerine dayalı bir resim anlayışı Türk resim sanatındaki soyut gelişimler, geometrik non-figüratif çerçevede olmuştur. 1926-1930 yılları arası Avrupa'da eğitim gören sanatçılar yapıtlarında doğa biçimini koruyarak renkle ilgili bağımsızlıklarını vurgulamışlardır. Renk soyutlamasının anlaşılmasındaki gecikme, lirik non- figüratif anlayışın gecikmesine neden olmuştur. Türkiye'de soyut grafik sınıflama şöyledir; 1. Geometrik soyutlamalar, 2. Lirik soyutlamalar, 3. Geometrik non- figüratifler, 4. Lirik non- figüratifler. Resimsel lirizm, çağımız sanatçısının iç dünyasmdanki fırtınaların, bir çeşit yazısal boya tuşlarıyla anlatımıdır. Lirik soyutlama eğiliminde olan sanatçılarımız, geometrik non-figüratif resimlerde bilincine varılan, modlesiz, oylumlu biçimi yapıtlarında sürdürür. Bu hacim yani oylum boyasal anlatımdaki renk tonlarının zıtlığına ve farklılıklarına dayanır. Lirizm, serbest ve biçimsiz bir tutum değil, akılcı bir soğukkanlılığın yansımasıdır. Ülkemizde başlayan non-figüratife, geometrik bir soyutlama ile girişimde bulunulmuş ve sonra lirik, renkçi bir non-figüratife varılmıştır. Böylece Türk Resim Sanatında, hacimli, figüratife bağımlılık terkedilir ve modleye bağlı olmayan boya anlatımı, sanatsal değer olarak benimsenir. Türkiye'de Dışavurumcu-Soyut sanat araştırmaları, akademik resme tepki olarak başlar ve çağdaş sanat akımlarına katılma düşüncesiyle bu eğilimde sanatçılar ürün verirler. ıu ÖZET 20.yüzyıl başlarından itibaren ekonomik-politik yapılaşmanın getirdiği değişim, toplumların tüm değerler sistemini altüst etmesiyle beraber kültür ve sanat yaşamında yeni oluşumlara neden olmuştur. Bu araştırmada; Avrupa ve Türk resminde bu değişime paralel olarak, soyut sanat akımlarında yer alan sanatçılar ve oluşum sürecinde ortaya çıkan lirik dilde ürün veren sanatçılar incelenmiştir. Soyut sanatın ortaya çıkışı tüm ayrıntılarıyla açıklanamaz belki ama Picasso ile Braque'in 1909-1911 yıllarında yaptıkları resimlerde betimlemeye karşı soyutlama sorunu ilk olarak ortaya çıkmıştır. Delaunay, çözümsel kübizmin esnek geometrisinden aldığı öğelerle resimlerine belirgin bir güç, gerilim kazandırmıştır. Geometrik renk lekeleriyle oluşan belli incelikte lirik kompozisyonları 1912 yıllarına rastlar. 1912-1913'te şiirsel havayı geliştirir. Anlatımını, konusu belli olmayan renk ve eğri biçimlerle sağlar öyle ki, bunlara renk ve biçimlerin çağrıştırdıklarından başka temaları olmayan soyut resimler denebilir. Kandinsky ile ana yönünü bulan soyut sanat, `yeni bir sanat ilkesinden yola çıkar`. Bu ilke, sanatı artık doğanın ve nesnenin bir anlatımı olarak göstermez; doğanın sanatı bozduğuna inanır. Sanat giderek doğa ile ilgisini azaltarak, doğanın bir deformasyonu olur. Sanat yapıtı doğa ile ilgisi olmayan figür dışı (non-fıgüratif) bir düzen olarak anlaşılır. Soyut sanatın nesnesi, renk ve çizgilerin matematik düzenidir.IV İki ana non-figüratif oluşur: 1. Salt geometrik ve konstrüktif bir resim anlayışı 2. Yalnızca renk ve biçim ilgilerine dayalı bir resim anlayışı Türk resim sanatındaki soyut gelişimler, geometrik non-figüratif çerçevede olmuştur. 1926-1930 yılları arası Avrupa'da eğitim gören sanatçılar yapıtlarında doğa biçimini koruyarak renkle ilgili bağımsızlıklarını vurgulamışlardır. Renk soyutlamasının anlaşılmasındaki gecikme, lirik non- figüratif anlayışın gecikmesine neden olmuştur. Türkiye'de soyut grafik sınıflama şöyledir; 1. Geometrik soyutlamalar, 2. Lirik soyutlamalar, 3. Geometrik non- figüratifler, 4. Lirik non- figüratifler. Resimsel lirizm, çağımız sanatçısının iç dünyasmdanki fırtınaların, bir çeşit yazısal boya tuşlarıyla anlatımıdır. Lirik soyutlama eğiliminde olan sanatçılarımız, geometrik non-figüratif resimlerde bilincine varılan, modlesiz, oylumlu biçimi yapıtlarında sürdürür. Bu hacim yani oylum boyasal anlatımdaki renk tonlarının zıtlığına ve farklılıklarına dayanır. Lirizm, serbest ve biçimsiz bir tutum değil, akılcı bir soğukkanlılığın yansımasıdır. Ülkemizde başlayan non-figüratife, geometrik bir soyutlama ile girişimde bulunulmuş ve sonra lirik, renkçi bir non-figüratife varılmıştır. Böylece Türk Resim Sanatında, hacimli, figüratife bağımlılık terkedilir ve modleye bağlı olmayan boya anlatımı, sanatsal değer olarak benimsenir. Türkiye'de Dışavurumcu-Soyut sanat araştırmaları, akademik resme tepki olarak başlar ve çağdaş sanat akımlarına katılma düşüncesiyle bu eğilimde sanatçılar ürün verirler.
Collections