Osmanlı Devleti ile Kırım hanlığı arasındaki ilişkiler (XVI. ve XVII. yüzyıllar arası)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
YÜKSEK LİSANS TEZ ÖZÜ OSMANLI DEVLETİ İLE KIRIM HANLIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİLER ( 16. Ve 17. Yüzyıllar Arası ) Nuri KAVAK Tarih Anabilim Dalı Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Haziran 1999 Danışman: Doç. Dr. Halime DOĞRU Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı arasındaki ilişkileri; ekonomik, idari, kültürel, sosyal ve askeri olmak üzere bir çok başlık altında toplamak mümkündür. Yalnız tüm bu konular incelenirken, Kırım Hanlığının Osmanlı idari yapısındaki yerini tespit etmek gerekmektedir. Çünkü, Osmanlı Devleti Kırım Hanlığını `Ayrıcalıklı Eyaletler` sımfma dahil ederek kendisine bambaşka bir statü tanımıştır. Yine önemli bir nokta, Kırım Hanlığı'nın iç dinamiklerinin ilişkilere yansımaları ayrıntılı olarak belirtilmelidir. Hanlığın yapışma ve dış ilişkilerine yön veren, Kabile Aristokrasisi ile Cengiz Ananesi tüm Osmanlı tesirleri ile birlikte ortaya konulmalıdır. Tüm bu gelişmelere kolaylık sağlayabilmek için; 1478 yılı, yani Osmanlı egemenliğine giriş tarihi, konuların başlangıç ve bitiş noktalan olmuştur. Bu da dolayısıyla konunun daha iyi işlenmesini mümkün kılmıştır. Kırım Hanlığının bilhassa askeri açıdan önemi ve Osmanlı Devletine sağladığı katkıları çok fazladır. Özellikle XVI. Yüzyıl sonu ile tüm XVII. Yüzyıl süresince Osmanlı Devletini bir çok cephede başarıya koşturan ya da yenilgiden kurtaran güç Kırım ordusu idi. Onlar sayesindedir ki, Lehistan, Avusturya ve Rusya cephelerinde başarılı mücadele verilebilmiştir. Ayrıca Kırım yarımadasının tarım ve hayvancılık alanındaki zenginlikleri, ticaret ile birleşince iyi bir ekonomi ortaya çıkarmıştır. Bu zengin ekonomi, Kırım'ın jeopolitik konumuyla bir araya gelerek bölgeyi oldukça önemli bir merkez haline getirmiştir. İşte bu elverişli durumun tahlili yapılırken, Osmanlı Devletine sağladığı katkıları da belirtmek gerekmektedir. Tabii bu bağlamda Kırım Hanlığı'nın geleceğine sağlanan teminatın ortaya çıkardığı yararlanda ifade etmek bir zorunluluktur. Kırım Hanlığı'nın ekonomi ve diğer alanlardaki katkılarına eklenmesi gereken önemli bir hususda, Kuzey Avrupa politikasını şekillendirmiş olmasıdır. Çünkü, Osmanlı Devleti başta Rusya olmak üzere, Çerkeş ve diğer hanklıklarla ilişkilerini Kırım Hanlığı sayesinde kurmaktaydı. Yine Kırım Hanlığı ile elde edilen bilgiler doğrultusunda bölgeyle ilgili politikalar geliştirilmekteydi. Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı ilişkileri tüm bu yönleri ile çok geniş ama kapsamlı bir araştırma konusudur. Bu açıdan değerlendirilerek konu detaylarıyla ele alınmaya çalışılmıştır. m ABSTRACT The relations between the Ottoman Empire and the Khanate of Crimea can be dealt with under more than one headings: Economic, administrative, social and military. In dealing with these relations of different aspects it is essential that the position of the Khanate of Crimea in the Ottoman administrative structure should be defined clearly. Because Crimea had the status of a `priveledged province (or state)` in the Ottoman Empire, which implied an autonomous character. Not only that, but also the dynamics unique to Crimea which are reflected to the relations between the Empire and the Khanate in their particular forms should be fully described, as well. The tribal aristocracy and the legacy of Chengiz, together with the Ottoman impact, all of which contributed to the internal and external orientation of Crimean state relations, should be pointed out. But, the origin of these developments goes back to the year 1478, which paved the way for all these developments. The contribution of Crimea to the Ottoman Empire, her military support in particular, is indispensable. The military power which won so great a number of victories in the 16th and 17th Centuries for the Ottomans was, for the most part, due to the support of Crimean Army. Thanks to this support, in a number of battles were fighted successfully against Poland, Austria and Russia. Set aside the military, her convenience in agriculture and husbandry, together with the potential of trade of the peninsula, makes Crimea economically important. This prospect of economic potential, together with the geo-political situation, underlines the role of the Khanate of Crimea as a `center`. In playing this role, Crimea, in return for her support to the Ottoman Empire, obtained some advantages as well, which provided her with guarantee for protection in the future. An other point to be clarified is that Crimea resided over the center of the Ottoman `Nort Policy` and helped to the formulation of this policy. In conducting this policy, Crimea acted as intermediary between the Ottoman Empire on the one hand, and Russia, Circassians and other Khanates on the other. Morover, the information coming through Crimea, eased, on the part of the Ottoman Empire, the development of new policies. The object of this research is to lie down the relations taking place between the Ottoman Empire and the Khanate of Crimea in detail, and in all aspects and in full extent.
Collections