Deutsch als zweite fremdsprache nach Englisch
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalısmada ?ngilizce'den sonra ikinci yabancı dil olarak Almanca öğrenenlerin her ikidil arasındaki benzerliklerin etkisiyle Almanca'nın öğrenilmesi sırasında karsılastıklarıdilsel benzerliklerden ne sekilde etkilendikleri arastırılmaktadır. Çalısma sadece sözcükboyutu ile sınırlandırılmıstır.Arastırmada Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Almanca öğretmenliğiProgramındaki öğrencilerin birinci yabancı dil olarak ?ngilizce öğrendikleri ve anılanprograma ?ngilizce yabancı dil puanı ile kayıt yaptırdıkları, ardından ikinci yabancı dilolarak Almanca'yı öğrendikleri gerçeğinden hareketle; önce ?ngilizce ve Almancayabancı dil bilgileri, standart seviye belirleme sınavlarıyla (Michigan Test ve Test-DaF)ölçüldü. Ardından, sözcük boyutundaki dilsel etkilesimlerin etkisini / kaynağınıgösterebilecek bir 5'li likert tipi ölçek gelistirilerek uygulandı. Anılan ölçeğin ilkbölümünde öğrencilerin öğrenim durumları ve demografik bilgileri yer aldı. Takip edenüç ayrı bölümde ise uluslar arası kabul edilebilirliği olan sözlük ve arastırma bulgularıile belirlenen sözcük çiftlerinden olusturulan üç ayrı kategori olusturuldu. Buna göre,önce Almanca sözcüklerin ortografik yazımla örtüstüğü veya benzestiği 113 Almanca?ngilizcesözcük çifti verilerek öğrencilerin bu alandaki sözcük bilgileri ölçüldü. Takipeden bölümde Almanca ve ?ngilizce anlam olarak örtüsen 114 sözcük çiftine yer verildi.Son bölümde ise ?ngilizce sözcükler ve bunların Almanca karsılıklarının verildiği 112sözcük çifti yer aldı.Gelistirilen ölçekten elde edilen veriler ile ilk iki testin sonuçları SPSS (StatisticalPackage for the Social Sciences) ortamına aktarıldı ve buradan elde edilen verilersayısal olarak yorumlandı.Sözcüklerin anlamları farklı bile olsa öğrenciler birbirine tam benzeyen veya çokbenzeyen sözcükleri birbirini anlamca karsılayan sözcükler olarak algılayıpkullanabiliyorlar. Bu da dilbilimsel bakısla, diller arasında olumlu veya olumsuzaktarımlar yapılabildiğini gösteriyor.Bu sonuçlara göre müfredatta bu durum dikkate alınabilir ve bu sözcük çiftlerinekısmen de olsa yer verilerek, öğrencilerin bu konuda bilinçlenmeleri sağlanabilir. Dillerarasındaki bu benzesmeyi dil öğrenimini olumsuz olarak etkileyen bir durum olarakdeğerlendirip, dil öğrenmeyi engelleyen bir olgu olarak kabul etmek yerine,öğrencilerin bilinçlendirilmesiyle, dil öğrenme sürecinde avantaja dönüstürülebilir.Böylece öğrencinin bu yolla özgüveninin ve dil bilincinin gelistirilmesine katkıdabulunulabilir. The aim of this study is to figure out the effects of linguistic similarities that theGerman foreign language learners - whose first foreign language is English - comeacross while learning German. The study is limited to the vocabulary dimension.The participants of the study are the students, who enrolled in German LanguageTeacher Training Program at Faculty of Education in Anadolu University. All of thestudents come to the German language teacher training program through a nationalplacement exam which was in English. The proficiency levels of the participants both inEnglish and German were examined through standard proficiency exams (MichiganTests and Test-DaF). Additionally, a 5 point Likert type questionnaire, which wasintended to figure out the source and reason of linguistic interaction in terms ofvocabulary, was developed and administered to the participants. The first part of thequestionnaire inquires the demographic information and educational backgrounds of theparticipants. The following parts of the questionnaire divided into three parts whichinclude word pairs. All of the word pairs that were used in this study either take place ininternationally acceptable vocabularies, or that are identified through the findings of thestudies of the researcher. Regarding this, 113 German-English word pairs, which looklike each other in terms of their orthographic features, were given to the participants inorder to examine their word knowledge. In the next section, 114 German word and theirEnglish equivalents, and in the final section, 112 English word and their Germanequivalents were given to the participants.The data that obtained through the questionnaire and through the proficiency examresults in both languages were computerized through SPSS 12.0 package program andthey were interpreted statistically.The interpretations of the results show that the learners perceive and use theorthographically similar words as equivalent words in both languages. In terms oflinguistic perspective, this finding shows that there are positive and negative transfersbetween the languages.Regarding this fact, the curriculum might be designed as covering those word pairs inorder to make the learners conscious about them. Accordingly, it can be claimed that,the similarities between the vocabularies of languages can be used beneficially in termsof developing the learners? self confidence and arising their language awareness, insteadassuming these transfers as negative attitudes while learning a foreign language
Collections