Zihinsel yetersiz tanısı alan çocukların tanılama süreçlerinin betimlenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırmanın amacı, büyükşehir statüsündeki bir ilin rehberlik araştırma merkezi bünyesinde oluşturulan, özel eğitim değerlendirme kurulu örneğinde 2006?2007 öğretim yılında zihinsel yetersiz tanısı alan öğrencilerin tanılama süreçlerindeki mevcut durumunu betimlemektir.Araştırmanın çalışma grubunu, 2006?2007 öğretim yılında rehberlik araştırma merkezinde zihinsel yetersiz tanısı alan 103 öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilerin dosyalarında yer alan bilgiler, her bir öğrenci için ayrı düzenlenen Dosya İnceleme Formundaki ilgili bölüm ve yerlere işlenmiştir. Bunun yanı sıra, her bir öğrencinin tanılama sürecinde görev alan uzman ve/ya da uzmanların özlük dosyaları incelenmiş, dosyalarda yer alan bilgilere dayalı olarak Dosya İnceleme Formundaki ilgili bölümler doldurulmuştur.Araştırma bulgularına göre, zihinsel yetersiz tanısı alan 103 öğrencinin %64,08'i erkektir. Öğrencilerin %61,17'sinin tanılandıkları yaşları 5?10 arasında değişmektedir. Öğrencilerin yarısı anasınıfı ve 1. sınıf düzeyinde tanılanmışlardır. Bu bulgular alanyazını ile tutarlık göstermektedir. Rehberlik ve araştırma merkezine başvuruların yarısına yakını aile ve özel özel eğitim kurumu tarafından birlikte yapılmıştır. Başvuru dosyalarında gösterilen gerekçelerin başında (%70,30) zekâ incelemesi ve özel özel eğitim kurumuna kayıt gelmektedir. Okulun da yer aldığı şahıs ve/ya da kurumlar tarafından yapılan başvuruların çoğunda öğrencinin gelişim özelliklerine ilişkin bilgi bulunmamaktadır. RAM'da tanılama süreci başlatılan öğrencilerin tamamına yakını için sağlık kurulu raporu istenmiştir. Bu raporlarda öğrencilerin sağlık durumları hakkında her hangi bir bilgiye rastlanmamaktadır. Öğrencilerin tanılama süreçlerinde 2 psikolog ve 3 psikolojik danışman olmak üzere toplam 5 meslek elemanı görev almıştır. Bu meslek elemanlarından biri dışında hepsi zekâ ölçekleri ve özel eğitim alanında çeşitli hizmet içi eğitimlere katılmışlardır. Zihinsel yetersiz tanısı alan 103 öğrenciden 77'sinin öğrenci dosyasında zihinsel işlevlerdeki sınırlılıkların belirlenmesine yönelik bilgiler yer almaktadır. Dosyaların hiçbirinde öğrencilerin uyumsal davranışlarına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Zihinsel yetersizliğin tanımında uyumsal davranışların ikinci bir ölçüt olarak yer aldığı düşünüldüğünde bu durum önemli bir eksiklik olarak gözükmektedir. Öğrencilerin zihinsel işlevlerine yönelik bilgiler çeşitli zekâ ölçekleri ile belirlenmiştir. Öğrencilerden yarısına yakınına tek bir ölçek, yarısından biraz fazlasında birden fazla ölçek kullanılmıştır. En sık kullanılan ölçekler Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, Goodenough-Harris İnsan Resmi Çizme Ölçeği ve Gessel Görsel Algı Testi olarak sıralanmaktadır. Bu ölçeklerden Leiter Uluslararası Performans Ölçeği, Stanford Binet Zekâ Ölçeği L Formu ve Cattel Uluslararası Zekâ Ölçeği için kullanıcı formasyonu gerekmektedir. Ancak, zekâ ölçeklerini uygulayan meslek elemanları, bu ölçekler ile ilgili bir hizmet içi eğitime katılmamışlardır. Bu durum, meslek elemanlarının ölçekleri kullanmadaki yeterlikleri açısından düşündürücüdür. Öğrencilerin tamamı için özel eğitim değerlendirme kurul raporu hazırlanmıştır. Öğrencilerin çoğunun (%94,17) yönlendirilmeleri özel özel eğitim okul ve kurumlarına yapılmıştır. Öğrenci dosyalarının tamamına yakınında, öğrencilerin kültürel ve dil özellikleri, iletişim becerileri, duyusal-motor beceriler ve/veya davranışsal özelliklerde çeşitlilik gösterdiklerine ilişkin bilgiler vardır. Ancak, bu öğrencilerden yalnızca 10'unda ilgili bilgilerin tanılama sürecinde göz önünde bulundurulduğuna ilişkin kanıtlar bulunmaktadır. Bu durum, zihinsel yetersizlik göstermeyen çocukların bu yetersizlikle adlandırılmaları olasılığını arttırmaktadır.Araştırma bulguları bir bütün olarak ele alındığında, zihinsel yetersiz tanısı alan öğrencilerin tanılama süreçlerinde önemli bazı eksikliklerin olduğunu, ilgili yönetmeliklerde belirlenen hususlara yeterince uyulmadığını göstermektedir. Tanılama süreçlerindeki bu eksiklikler, tanılama hizmetlerinin etkililiği yanı sıra kapsamı ya da yaygınlığı konusunda da kuşkulara neden olabilmektedir. The purpose of this study is to examine and describe the diagnosis process of children diagnosed with Intellectual Disability (ID) during 2006-07 school year by special education assessment board formed in Research and Guidance Center (RGC) of a metropolis in Turkey.Study group included 103 students who were referred to the RGC for further evaluation and diagnosed with ID between September 2006 and June 2007. Individual Folder Form (IFF) was developed by the researcher to collect the data. The IFF was filled out with information gathered from diagnosed students? individual folders and from individual folders of professionals who were special education assessment board members.Data indicated that out of 103 students, 64.08 % were male and 61.17 % were between ages of 5 to 10. Half of students were diagnosed at kindergarten and first grade showing. These results are parallel with related literature. Almost half of students were referred to the RGC for further evaluation purposes by their parents and private special education institutions together. Regarding the reasons of referrals, testing intelligence and registration to private special education institutions (70.30 %) were the reasons stated most in students? folders. No information on developmental characteristics of most students was found in the folders of students referred by individuals, state schools, and private institutions. For almost all students (95.15 %), Health Report was requested; however, there was no information on health situation of students. In diagnoses process of students at the RGCs, two psychologists and three psychological counselors played roles. Except for one, all others had certificates to use intelligence tests they used and attended various in-service trainings regarding special education. In 77 students? folders, there were Health Reports and information on determining limitations of intellectual functions of students. No information found regarding adaptive behaviors of students in students? folders. This is an important bias of assessment process since assessment of adaptive behaviors is one of two major areas need to be evaluated. Information on intellectual functions of students was gathered through intelligence tests. The most common intelligence test used in these cases was Leiter International Performance Test. Leiter International Performance Test, Goodenough-Harris Drawing Test and Gessel Visual Perception Test were tests found in folders where more than one intelligence test used. Although it is requirement to get certificate to use intelligence tests such as Leiter International Performance Test, Stanford Binet Intelligence Test L Form, and Cattel International Intelligence Test used during diagnosis process at the RGC, no professional had certificates to use these tests. Using these tests without having appropriate certificates make the outcomes of assessment process cautious since professionals did not have appropriate competencies. For all students, special education assessment board report was prepared. In these reports, ratios of students diagnosed with mild and moderate intellectual disability were found very close. After diagnosis processes, 94.17 % of students were referred to private special education institutions. Out of these students, there was information showing variabilities for almost all students in cultural and language characteristics, communication skills, sensory-motor skills and/or behavioral characteristics. There is evidence for only 10 students showing that related information was used during diagnosis process. It is possible that this situation increases the probability of students who might not have a diagnosis of ID, but diagnosed as ID. This info can be seen in parent interview forms, intelligence test forms used, and/or special education assessment board reports.
Collections