Etnografik bakış açısıyla kırsal kesimde okulöncesi fen eğitimine yönelik bir durum çalışması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Okulöncesi eğitim programları incelendiğinde, çocukların çok yönlü gelişimlerini sağlamak için serbest zaman, Türkçe dil, matematik, fen, müzik, sanat, oyun, drama ve hareket gibi değişik etkinliklere yer verildiği görülmektedir. Okulöncesi fen eğitiminde amaç, çocuğun inceleme, araştırma, keşfetme, sınıflama ve gözlem yapma gibi bilimsel süreç becerilerini geliştirmek için uygun ortamlar hazırlamaktır. Fen eğitimi, çocuğun çevresindeki nesneleri ve olayları denetleyerek problem çözme becerisini kazandırmayı hedeflemektedir. Bu araştırmanın amacı, kırsal kesimde okulöncesi dönemde fen eğitiminin niteliğinin, okulöncesi eğitim kurumlarının ve bu kurumlara devam eden çocukların içinde yaşadıkları toplumun kültürel yapısıyla etkileşimde bulundukları göz önünde bulundurularak betimlenmesi olarak belirlenmiştir.Bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden etnografik araştırma deseni ile durum çalışmasının sentezi olarak görülebilecek etnografik durum çalışmasından yararlanılmıştır. Araştırmaya, 2008-2009 öğretim yılı bahar döneminde Eskişehir ili Tepebaşı ilçesine bağlı iki farklı köyde 17 anasınıfı çocuğu, anasınıfı çocuklarının anneleri, anasınıfı öğretmenleri, köylerin eski/yeni muhtarları ve okul müdürleri olmak üzere toplam 30 kişi katılmıştır. Araştırmada katılımcı gözlem, yarı yapılandırılmış görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemleri kullanılmıştır. Araştırmada veri toplamak için ?Öğrenci Görüşme Formu?, ?Öğretmen Görüşme Formu?, ?Veli Görüşme Formu?, ?Oyun Gözlem Formu?, ?Öğrenci Sistematik Gözlem Formu?, ?Anekdot Kayıt Formu?, ?Video Kayıtları? ve ?Araştırmacı Günlüğü? kullanılmıştır. Araştırma verileri betimsel analiz yoluyla çözümlenmiş ve araştırma soruları doğrultusunda elde edilen bulgular tanımlanarak yorumlanmıştır.Araştırma sonucunda, veri toplanan bir köyde anasınıfında fen köşesinin bulunmadığı ve birkaç çalışma dışında sınıfta fen etkinliği yapılmadığı ortaya çıkmıştır. Diğer köy anasınıfında ise fen köşesinin bulunduğu ve fen etkinliklerinin farklı yöntem ve teknikler kullanılarak gerçekleştirildiği belirlenmiştir. Fen etkinlikleri düzenleyen anasınıfı öğretmeninin sınıf yönetimi konusunda yeterli becerilere sahip olmadığı ve etkinliklerin zaman zaman aksayarak verimin azaldığı tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda genel olarak köylerde annelerin fen ve fen eğitimi konusunda neredeyse hiç bilgiye sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır. Araştırma sonucunda, her iki köyde ailelerin çoğunluğunun çocuklarına karşı aşırı koruyucu tutum içinde oldukları, çocuklarına evde yeterli eğitim desteği sağlayamadıkları ve eğitimi evde devam ettirmeye yönelik okul-aile işbirliğinin zayıf olduğu belirlenmiştir. Araştırmada, her iki köy anasınıfı öğretmeni kırsal kesimle bağlarının olduğunu ve köyde öğretmenlik yaptıkları süreçte bu durumun olumlu yansımalarının olduğunu belirtmişlerdir. Araştırmada öğretmenlerin okul-aile işbirliğini artırmak konusunda yeterince girişimde bulunmadıkları ve kabullenici bir tutum sergiledikleri tespit edilmiştir.Kırsal kesimde okulöncesi dönem çocuklarına zengin uyaranlar içeren eğitim ortamları yaratılması ve okulöncesi fen eğitiminde kırsal kesim çocuklarının etkinliklere katılım düzeylerini artırmak amacıyla farklı yöntem ve teknikler kullanılarak etkinliklerin zenginleştirilmesi gerekmektedir. Kırsal kesimde görev yapan öğretmenlerin hizmet içi eğitim kursları yoluyla kırsala özgü olan zenginlikler, çocukların eğitimleri sırasında kullanılabilecek fırsatlar ve kırsal kesimde karşılaşabilecekleri sorunlar konusunda farkındalık kazanmaları sağlanmalıdır. Ayrıca kırsal kesimde okulöncesi eğitimin önemi ve fen eğitimi konularında aileleri bilinçlendirmek, okul-aile işbirliğini güçlendirmek için aile eğitim programlarının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Preschool education programs in Turkey include various activities including free play time, Turkish language, music, science and mathematics, creative arts, play, drama and physical movement. Among those activities, science education was specifically targeted for further study in this research. The purpose of preschool science education is to prepare appropriate environments for children to support the development of such skills and attitudes as inquiry, discovery, problem solving, classification, comparison and observation. In other words, science education aims at developing problem solving skills of children and an inquring attitude toward objects and events in their environment. The purpose of this research is to describe the quality of preschool science education in rural areas by taking into account the fact that school and children are interreacting with the larger cultural structure of the society that they are situated in.This qualitative research used ethnographic case study design as a synthesis of ethnography and case study methods. The participants of the research included 17 preschool children, the mothers of these children, preschool teachers, old/new headmen of the villages and school principals, totally 30 persons from two different villages of Eskişehir, Tepebaşı. Qualitative data collection techniques such as participant observation, semi-structured interviews and document analysis were used in the research. During data collection, ?Student Interview Form?, ?Teacher Interview Form?, ?Parent Interview Form?, ?Play Observation Form?, Student Systematic Observation Form?, ?Anecdote Form?, ?Video Records? and ?Researcher Diary? were utilized. Data were analyzed using descriptive analysis method and the findings were described and interpreted in line with research questions.The results of the study indicated that science center did not exist in one of the preschool classrooms and science activities were not performed in the classroom, except a few cases. As to the other village preschool classroom, there was a science corner and science activities were performed by using different methods and techniques. However, the teacher in this classoom appeared to have less classroom management skills and there were delays and unproductive results in science activities. The findings of the research also indicated that mothers in both villages had almost no knowledge about science and science education. Majority of the families in the villages were over protective about their children and they could not provide educational support to their children at home. Furthermore, school-family cooperation for continuing education at home was weak in both villages. Teachers in both villages stated that they had rural roots and this had positive effects on their work however both teachers did not seem to have initiative to increase family-school cooperation.In order to create stimulant-rich environments for education and increase participation level of preschool children in science activities, the content of science activities should be enriched using different strategies and techniques in rural areas. Teachers who work in rural areas should receive in-service training about the specific richnesses of rural areas; rural children?s strenghts and the problems that they can encounter in these areas and how they can use these as opportunities in the education of children. In addition, family training programmes on the importance of pre-school education and science education must be expanded to increase families? awareness about these issues and to strengthen family-schoolcooperation in rural areas.
Collections