Stres koşullarında mast hücresi: degranülasyona ketotifen, askorbik asit, famotidin, propranolol ve verapamilin etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
IV ÖZET Son yıllarda hipersensitivite kavramı, atopik allerji ve nonatopik duyarlılık şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu nedenle immünolojik hastalıklara yeni sınıflamalar getirilmiştir. Atopik allejide IgE' lerin varlığı hastalığın nedeni değil sonucudur denmektedir. Nonatopik tipte ise IgE' ler hastalık nedeni olarak ele alınmaktadır. Atopilerde, emosyonel olaylar allerjene duyarlılık kadar etkili olmaktadır. Bu nedenlere ve farklılıklara dikkat edilmesi allerjik hastalıklarda tedavi ve profilaksinin hastaya uygun olmasını sağlayacaktır. Ayrıca her iki tipte ayrı biyolojik reaksiyonların düşünülmesi bu hastalıkların etyopatolojisindeki şüpheli yönleri aydınlatabilecektir. Allerjenle organizmada başlayan reaksiyonların streslede nasıl başladığının açıklanması, sadece alerjik hastalıkların değil psoriazis gibi stresle şiddetlenen veya tetiklenen diğer hastalıklar konusunda da yeni bilgiler kazanmamızı sağlayacaktır. Stresle organizmada bazı opioidler, P maddesi stres proteinleri vede sempatik tonusun artması sonucuIV noradrenalin artar. Tüm bu maddeler bir yandan da mast hücrelerinden mediyatör salınımına neden olurlar. Öyleyse stres mast hücre degranülasyonuna yol açan önemli bir faktördür. Toluidine blue ve Alcian blue - Safranin boya metodlarının kullanıldığı bu çalışmada stres ( + ) ve stres (- ) kontrol gruplarının deri altı sonuçlarında, stresin degranülasyona neden olduğu görüldü (z=-8.l6). Stresle oluşan ekzositozun sırası ile ketotifen (z=-0.82), verapamil (z=-1.13), askorbik asit (z=-1.63), famotidin (z=-4.11) ile önlendiği gözlendi. Propranolol' ün ise (z=-6.27) önleyici bir etkisi görülmedi. Sonuçlarımıza göre özellikle ketotifen, verapamil ve askorbik asidin mast hücre degranülasyonunu önemli bir şekilde önlediğini gözledik. Atopik bünyeli kişilerde hem emosyonal nemde allerjene bağlı atakların önlenebileceğini söyleyebiliriz. Yeni ve ileri düzeyde çalışmalarla mast hücrelerinin ve stresin bu olaylardaki rolünün kesinlik kazanmasıyla tedavide önemli gelişmeler oluşacaktır düşüncesindeyiz. İlaçların seçiminde her ne kadar degranülasyonu önleme düzeyleri birbirine yakın ise de titizlik gerekir. Örneğin atopik bünyesi nedeni ile migreni olan bir hastada aynı zamanda gastroözefegel reflü ya da gastritis görülüyorsa, famotidin seçilebilir. Bu şekilde hem degranülasyon, hem asidite, hem de kolinerjik refleks mekanizması ya da bronşIV yanıtını yükseltme yolu ile şekillenebilecek bir nokturmal astma önlenmiş olacaktır. Kalp hastası ya da hipertansiyonlu bir hastada zaten endikasyonu olduğundan migren, astma veya diğer atopik hastalıklar profilaksisi için verapamil seçilebilir. Verapamilin degranülasyonu önleme gücü yüksek olmasına karşın sistemik yan etkileri yönünden diğer hastalıklarda kullanılmamalıdır. Migren, ürtiker ve benzeri bir atopik hastalıkta askorbik asit verapamile tercih edilmelidir. Ancak atopik astmalı bir kişide atopiğe bağlı ürtiker, migren varsa profilaksi için ketotifen kullanılmalıdır. Propranolol ile ilgili bulgularımıza göre ise migrende profilaktik amaçla dikkatli kullanılması gerektiğini söyleyebiliriz. Mast hücrelerinde degranülasyonu önlememesi ayrıca, beta adrenerjik blokör oluşu nedeni ile, migren ataklarında sonuç alınmış olunsa da kullanılmamalıdır. Çok iyi bir anamnezle migrenin atopik bünyeden kaynaklanmadığı durumlarda tercih edilmelidir görüşündeyiz. Çünkü kişinin migren şikayeti atopik bünyeden kaynaklanıyor ise o ana kadar hiç astma şikayeti olmasada propranolol ile zaten predispozisyon taşıdığı için astma ile karşılaşma riski doğacaktır. SUMMARY Recently, hipersensitivity is redefined as atopic allergy and nonatopic sensitivity. Therefore, immunological disturbances are classified again. It is said that, in atopic allergy the presence of IgE's are the result of the disease, not the reason. In the nonatopic type, IgE's are accepted as the reason of the disease. In atopic reactions, emotional factors are as effective as the sensitivity to the allergen. If these differences and reasons are taken into account, therapy and prophlacsis will be the most convenient for the patient. The presence of different biological reactions for each type of hipersensitivity may enlighten the unclear points in their ethiopathogenesis. Understanding of; the same reactions which take place in the presence of emotional stress as well as allergen will give us new knowledge not only about the allerjic diseases but about the diseases which are triggered by the emotional stresses like psoriasis, as well. In the organism, that is under stress; some opioids, substance P, stress proteins and as a result of sympathic tonus noradrenalin levels increase. All these substancescause the release of mediators from the mast cells. That is to say, stress is an important factor that causes mast cell degranulation. In this study, toluidine blue and alcian blue safranin stain methods are used, and subcutan sample results of stress (+) and stress (-) control groups showed that stress caused degranulation (z=- 8,16). The exocitosis which is caused by stress is prevented by ketotifen (z=- 0,82), verapamil (z=- 1,13), ascorbic acid (z=- 1,63) and famotidin (z=- 4,11) respectively. No preventive effect of propranolol (z=- 6,27) is observed. According to our results, we observed that especially ketotifen, verapamil and ascorbic acid prevented the degranulation of mast cells. In atopic patients both emotional and allergen related attacks may be prevented. We believe that, new and advanced studies will show the effect of mast cells and stress in these reactions, and this will cause important developments in therapy. Although the prevesntive dose of degranulation of the drugs are close to each other we have to be peevish in choosing the drugs. For example in an atopic patient if both migrane and gastrooesefageal reflux or gastritis are present, then famotidin may be chosen. In this way, degranulation, acidity, and nocturnal asthma which way be precipitated by cholinergical reflex mechanism or by bronchial reaction increase may be prevented. In cardiac or hipertansive patients who have migrane, asthma or other atopic disease verapamil may be chosen for prophylacsis. Verapamil is a strong agent that prevents degranulation but because of its side effects it can not be used in otherdisturbances. Ascorbic acid may be preferred to verapamil in migrane, urticaria and alike atopic disturbances. If an atopic asthmatic patient has urticaria or migrane then ketotifen may be used for prophylacsis. Propronalol may be carefully used in migrane prophy lacsis. It is both a 3 adrenergic blocking agent and doesn't prevent mast cell degranulation, it must not be used in migrane even if positive results are taken in migrane attacks. If by the help of a careful history it is thought that migrane is not atopic then it can be used. Because, if migrane is the result of atophy and if he hasn't had as asthma attack yet, propronalol may cause asthma in prodiposan patients.
Collections