Kemalism as a political economic model for industrialization in Turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Tezimin konusu ve amacı Kemalizmin bir politik-ekonomik model kapsamında Türkiye'nin sanayileşme sorunlarına hangi oranda çare olabileceğini araştırmak ve ortaya koymaktır. Türkiye'de pek çok ekonomist ve politik araştırmacı, sanayileşmenin Türkiye'nin ekonomik, politik ve sosyal sorunlarının çözümünde ne kadar önemli ve hayati olduğu konusunda hemfikir. Ancak 1923'de Cumhuriyetin kuruluşundan, hatta ondan önce 1913'de ilk defa geçirilen Sanayi Teşvik yasasından beri, tüm çabalara rağmen sanayileşmede istenildiği veya beklenildiği kadar yol alınmadığı ortada. Şu anda Türkiye, sanayini çeşitlendiremenin ve yoğun işgücüne, düşük teknolojiye dayalı sanayilerde daha az işçi yoğun, yüksek ücretli ve yüksek teknolojiye dayalı sanayilere geçebilmenin zorluklarını ve sancılarını yaşamaktadır. İşte bu noktada Türkiye'de yeni bir sanayileşme stratejisine ihtiyaç duyulduğu bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır. Türkiye için yeni bir sanayileşme stratejisinin çerçevesinin ise `Kemalist-ulusalcı ilkelerin güdümlediği Türkiye'nin, sanayileşmesini işgücü yoğun sanayilerden, teknoloji yoğun sanayilere geçişi hızlandırarak küreselleşen dünyamıza süratle ayak uydurmak` şeklinde çizilmesi gerektiğini bu araştırmada ortaya koymuş bulunuyoruz. İÜ ABSTRACT An abstract of the Thesis of Suphi S. Galip for the degree of Doctor of Philosophy in the Atatürk Institute for Modern Turkish History to be taken January 2000. Title: KEMALISM AS A POLITICAL ECONOMIC MODEL FOR INDUSTRIALIZATION IN TURKEY The subject matter and objective of this thesis is to research into whether Kemalism as a political economic thought can act as a model to solve the problems of industrialization in Turkey and give a new momentum to its industrialization endeavours. Indeed, most economists and political scientists would agree to accepting industrialization as the single most important factor in solving the economic, political and social problems of Turkey. On the other hand, it is also true that since the foundation of the Republic in 1 923, and even before that in 1913 when the first time a law was enacted to incentivize industrialization, not much headway has been made and these endeavours have not been as successful as one would expect. Consequently, Turkey acting within the framework of an international division of labor based on low wages and low technology has not been able to build-up or develop those industries already started, that are medium to high-technology intensive with corresponding high wages. It is exactly at this point that the dire need for a new strategy of industrialization in Turkey has brazenly come about. A new strategy that not only motivates industrialization in the best traditions of Kemalism, by enabling Turkey to transform itself from a low-technology using country to that of a medium to high technology using one, but one that also gives due consideration to the internationalization and globalization processes in the contemporary world of today and that of the future.
Collections