A discourse about normalization or fantasy and its reflections on everyday life: A cultural-historical analysis of two populer magazines of the 1950`s, Bütün Dünya and Hafta
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Her ne kadar İkinci Dünya Savaşı'na resmen katılmamış olsa da Türkiye'nin, etkileri tüm dünyaya yayılan bu savaştan etkilenmesi kaçınılmazdı. Bu nedenle savaşın sona ermesiyle birlikte ortaya çıkan gelişmelere paralel olarak, Türkiye yeni bir döneme girdi. Çetin savaş koşullarına kıyasla hissedilen iktisadi refah, ideolojik yansımalarım tabiri caizse bir patlamanın yaşandığı kültürel alanda buldu. Bu kültürel zenginleşmenin sonuçlarından biri de yayınlanan popüler kültür dergilerinin sayısındaki artıştı. Bu nedenle bu çalışma, dönemin iki önemli popüler dergisi olan Bütün Dünya ve Hafta üzerine bir incelemenin, savaş sonrası geçiş dönemini anlamak için uygun bir çerçeve sunduğunu öngörmektedir. Zira bu dergilerin söylemi, girişimci bir ruhun nasıl olması gerektiğini ele alan makalelere yer verdiği ölçüde savaş sonrası yılların değişen sosyal ve ekonomik çehresini de yansıtıyordu. Ancak bu dergilerin, girişimci çalışma ahlakım yeren bir karşı-söylemleri de vardı. Hatta, Hafta dergisinin aktardığı şekliyle `sıradan insanın` gündelik hayatı da dergilerin bu söylemiyle çelişen bir resim teşkil ediyordu. Dergilerin bu çelişkili söylemi, bu tezin hem tarih hem de kültürel çalışmalar disiplinlerine içkin bazı akademik tartışmaların ele alındığı teorik çerçevesini de biçimlendirmiştir. IV A Discourse About Normalization or Fantasy and Its Reflections on Everyday Life: A Cultural-Historical Analysis of Two Popular Magazines of the 1950's, Bütün Dünya and Hafta Even though Turkey did not enter World War II officially, it was inevitable for her to be affected by a war that had repercussions throughout the world. Therefore, in a parallel fashion to the new developments following the war, the end of it marked a new era in Turkey as well. The economic prosperity that emerged relative to the harsh war conditions found its ideological reflections in the cultural realm, where a - so to speak- boom was observed. One consequence of this cultural proliferation was an increase in the number of popular culture magazines published in Turkey. Thus, this study presumes that an analysis of two major popular periodicals, Bütün Dünya and Hafta, is a good means to get an understanding of this transition period that followed the war. Accordingly, these two journals had a discourse parallel to the changing socio-economic environment of the post-war years in that they included articles about the entrepreneurial spirit in their pages. However, they reserved a place for a counter-discourse that challenged the industriousness and work ethics of this spirit as well. Moreover, the everyday life of the `common people` that was narrated in Hafta also constitutes a picture of the reality that contradicted such a discourse. This contradictory nature of the discourse of these two magazines also shapes the theoretical framework of this study in which recent discussions in the academic circles of both history and cultural studies disciplines are examined. in
Collections