Discourses on the economic crises of 1979 and 2001 from a comparative perspective
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1979 Ve 2001 Ekonomik Krizlerine İlişkin Söylemlerin Karşılaştırmalı Analizi Bu çalışmada 1979 ve 2001 yıllarındaki ekonomik krizlere ilişkin söylemlerin karşılaştırmalı analizi yapılmaktadır. Krizlerin analiz için verimli bir alan oluşturduğu düşüncesinden hareketle ekonomi ve toplum kurgularının 1970'lerin son yıllarından 2000'lerin ilk yıllarına geçirdiği dönüşüm incelenmektedir. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre 1970'li yıllardan 2000 'li yıllara gelindiğinde ekonominin, basında, soyut ve sınırları daha belirgin ve daha az geçirgen bir alan halinde temsil edilmeye başlandığı görülmektedir. 1970'lerde gündelik hayat deneyimlerine referans verilerek kurulan ekonomi anlatısı yerini 2000 'li yıllarda soyutlamalara ve teknik bir anlatıma bırakmıştır. Ekonomi, yalnızca sahanın uzmanları tarafından anlaşılabilecek kendine özgü dinamikleri olan bir alan olarak temsil edilmektedir. Ekonominin gerçekliğin ayrı bir alam olarak ortaya konması, 1980'lerde doğan yeni bir yönetim zihniyetiyle ve buna bağlı olarak şekillenen toplum kurgusuyla örtüşmektedir. Bu dönemde, refah devleti uygulamalarının yerini alan neo-liberal politikaların yönetim nesnesi olarak toplum önemini kaybetmiştir. Bu dönüşüme paralel olarak kriz söylemlerinde de önemli farklılar görülmektdir. Kriz olarak tanımlanan görüngüdeki değişklik bu farklılardan en çarpıcı olanıdır; 1970'lerde kriz alt ve orta sınıfın gündelik hayatında yaşadığı zorluklardan hareketle tanımlanırken, 2001 'de finansal piyasalardaki değişiklikler kriz olarak adlandırılmaktadır. Benzer şekilde, basında temsil edildiği haliyle, krizin zamanı ve mekanı, ayrıca devalüasyonun anlatımı da farklılaşmıştır. iv Discourses On The Economic Crises Of 1979 And 2001 From A Comparative Perspective This study analyses the discourses on the economic crises of 1979 and 2001 from a comparative perspective. The different ways the field of economy was conceived, and how society was imagined in the late- 1970s, and early-2000s are examined, with the assumption that the crises provide fertile ground for analysis. The study shows that, as far as its representation in the media is concerned, the economy became a more abstract field with less permeable borders from the 1970s to the 2000s. The references to daily life experiences were replaced by abstractions and technical calculations. The economy started to be conceived of as a distinct sphere of reality, with particular dynamics that can be understood only by experts. The emergence of economy as a separate field was concomitant with the replacement of welfare state regimes with neo-liberal economy policies, and the consequent reconfiguration of the social. Under neo-liberal governmentality, the social lost its importance as the subject of government; while the people were started to be codified more market players than as citizens. In line with this transformation, discourses on the crises indicate that in the two periods what was called an economic crisis was quite different. In 1979, the daily experiences of the lower and middle classes were represented to be the crisis, while in 2001 the abstract financial markets were taken to be the centre of crisis. The temporal and spatial coordinates of the crisis changed accordingly as well as the representation of devaluation. iii
Collections