Mine workers, the state and war: The Ereğli-Zonguldak coal basin as the site of contest, 1920-1947
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Atatürk lkeleri ve nkılap Tarihi Enstitüsü?nde Doktora derecesi için Nurşen Gürboğatarafından Kasım 2005?te teslim edilen tezinin kısa özetiBaşlık: Maden şçileri, Devlet ve Savaş: Bir Mücadele Alanı Olarak Ereğli-ZonguldakKömür Havzası: 1920-1947Bu çalışma, Ereğli-Zonguldak kömür havzasında erken Cumhuriyet döneminde yeraltıişgücünü sağlayan havza halkı ile devlet ve maden şirketleri arasında gelişen karmaşıkilişkileri ve kinci Dünya Savaşı döneminde havzada uygulanan ücretli iş mükellefiyetininhavza halkı ile devlet arasında yarattığı gerilimleri incelemektedir. Çalışmanın amacımadencilik ile geçimlik tarım arasında gevşek bir çalışma örüntüsü geliştiren yeraltı işçilerininçalışma ve yaşam koşullarını, kimliklerini, dayanışma ve mücadele örüntüleri ortayaçıkarmaktır. Dönem süresince havzadaki çalışma ilişkileri, şirketlerin düşük ücret politikası veemek-yoğun üretim tercihleri, kömür talebindeki dalgalanmalar, devletin sermayeninmillileştirilmesi ve korumacı-devletçi sanayileşme politikaları, tek-parti döneminin baskıcı emekpolitikaları ile ekonomi-dışı zor araçları ve işçilerin mücadeleleri tarafından şekillendi. şçilerinkimlikleri, diğer aktörlerle ilişkileri, dayanışma ve mücadele biçimleri madenlerle köylerarasındaki eklemlenme ilişkisinin yarattığı kavşakta oluştu.Savaş yıllarında uygulanan ücretli iş mükellefiyeti devletin havza halkı ile ilişkilerinigerilimli bir zemine taşıdı. Havza halkı mükellefiyet rejimine karşı geniş bir direniş repertuarıoluşturdu. Savaş sonrasında ise devlet işgücü arzını garantilemek için geçimlik tarım ilemadencilik arasındaki esnek çalışma örüntüsünü yeniden tesis etti ve köylerinde yaşayanmaden işçilerine yönelik bir dizi sosyal politika tedbirine başvurdu. Böylece tüm havza devletinidaresi altında bir `şirket-kasabası` na dönüştüBu çalışma, madencilikle geçimlik tarım arasında esnek bir çalışma stratejisi izleyenişçileri aslen köylülük dünyasına ve kapitalizm-öncesi toplumsal ilişkilere ait gören yaklaşımlarvyerine, madenlerdeki kapitalist üretim ilişkilerine uyumlu modern bir emek formu olaraktanımlamaktadır. Bu doğrultuda havzadaki maden işçileri, geçimlik tarımla işgücünün yeniden-üretim maliyetini üstlenen, bölgesel olarak bölümlenmiş emek piyasasının alt katmanınıoluşturan ucuz ve niteliksiz işgücünü oluşturmaktadır.vi An abstract of the Dissertation of Nurşen Gürboğa for the degree of Doctor of Philosophy fromthe B.U Atatürk Institute for Modern Turkish History to be taken November 2005Title: Mine Workers, the State and War: The Ereğli-Zonguldak Coal Basin as the Site ofContest, 1920-1947This study investigates the complex relations between the people of the Ereğli-Zonguldak basin, who supplied the underground workforce of the coalmines, the miningcompanies and the state in the early Republican era, and the tough relations between thebasin's people and the state brought by the compulsory paid labor regime during the SecondWorld War period. The study aims to reveal the conditions of the mineworkers followingflexible work pattern between mining and subsistence-agriculture, their identities, patterns ofsolidarity and of struggle. During the period, the labor relations in the basin were shaped bythe low-wage policy and labor-intensive production choices of the companies, fluctuations indemand for coal, the state's nationalization policy of the capital and protectionist-etatistindustrialization projects, the repressive labor policies of the single-party era, the means ofextra-economic coercion and the workers' struggles. The identity of the workers, their relationsto the other actors, their patterns of solidarity and of struggle came into being on a junctionformed by the articulation of the mining to the village community.During the 1940s, the forced labor regime made the relations between the state andthe people of the basin tense. Instead of submitting, the basin's people developed a wideresistance repertoire. In the post-war era, the state guaranteed labor supply throughreconstituting previous work pattern and offering social services to the mineworkers. Hence,the whole basin with its villages became a `company-village` under the control of the state.Contrary to the arguments which define the underground workers as belonging toprimarily a peasant universe and to pre-capitalist social relations, this study defines them as amodern form of labor compatible to the capitalist production relations in the mines. TheZonguldak mineworkers with their cheap and unskilled labor constituted the lowest stratum ofthe regionally-segmented labor market, who at the same time shouldered the reproductioncost of labor force through subsistence-agriculture.
Collections