Alternative claims on justice and law: Rural arson and poison murder in the 19th century Ottoman Empire
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma ondokuzuncu yüzyıl ortasından sonuna değin, Osmanlı devletinin merkezileşme çabalarının yoğunlaştığı ve adalet üzerindeki vurgunun hiçbir zaman olmadığı kadar güçlü olduğu bir dönemde, Anadolu ve Rumeli'de sıradan Osmanlı tebaasının adalet ve hukukla olan etkileşimini incelemektedir. Çalışmada Osmanlı devletinin gündelik hayata yaptığı müdahalelere, bunların sıradan tebaa üzerindeki etkisini göstermek amacıyla odaklanılırken; aynı zamanda tebaanın bu müdahaleleri nasıl algıladığı ve ne şekilde tepki gösterdiği toplumsal cinsiyet çalışmaları ve sosyal tarihten beslenen bir perspektif içinde ele alınmaktadır.Bu çalışmada, kırsal alanda vuku bulan kundaklama vakaları ve zehirle işlenen cinayetler, köylülerin ve kadınların adaleti gayrı-resmi yollardan tesis ettikleri ve kendilerini tarihsel özneler olarak kanıtladıkları iki özgün yöntem olarak değerlendirilmiştir. Nizamiye mahkemesi kayıtları ve özellikle de istintaknâmelerin sunduğu arşiv malzemesine dayanılarak, sıradan ahalinin adaleti nasıl kavradığı ve bu kavrayışın devlet tarafından tanımlanan adalet anlayışıyla ne ölçüde örtüştüğü veya ayrıştığı araştırılmıştır. Bu yolla ahalinin adalet ve hukuk üzerindeki iddialarıyla birlikte, kendi aralarındaki ihtilafları nasıl dile getirdiği ortaya çıkartılmaya çalışılmıştır. Köylüler arası çekişmeler ve hane içi çatışmalara odaklanan bu tez, resmi mekanizmaların gündelik kriz durumlarındaki acziyetleri karşısında, ahalinin kendi sorunlarına nasıl çözüm ürettiği ve gayrı-resmi yollardan adaleti nasıl tesis ettiğini araştırmaktadır. This study examines the ordinary Ottoman subjects? interplay with justice and law from the mid- to late nineteenth century Ottoman Anatolia and Rumelia at a time when the Ottoman state?s centralization efforts escalated and its claim on justice was much stronger than ever. It explores the Ottoman state?s interventions to the everyday life by regulations and instructions in order to show their impact on the ordinary subjects while at the same time concentrates on the subjects? perceptions of and reactions to these interventions from a perspective informed by gender studies and social history.Rural arson and poison murder, in this study, are regarded as two unique means to implement justice unofficially and assert agency by peasants and women. Based on archival evidence yielded by the nizamiye court records and particularly by the interrogation reports, this dissertation explores the way justice was perceived by common people and to what extent this perception overlapped or differed from the justice as defined by the Ottoman state. In doing so, it aims to uncover alternative claims on justice and law by common people and their own narratives of conflict. By focusing on intra-peasant disputes and domestic conflicts, it investigates the ways these people found solutions to their very real problems and implemented justice unofficially when the official mechanisms proved to be incapable of providing an outlet in situations of everyday crisis.
Collections