The history of Yedikule and its place in military architecture
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Beşinci yüzyıla ait bir yapı olan Yaldızlı Kapı, formu ve işlevi açısından çeşitli tartışmalara konu olmuştur. Gerçekte bir zaler takımı yoksa bir sur geçidi olarak mı inşa edildiği son yüzyılın sonlarından itibaren ele alınmıştır. Kimi tarihçiler, tarihbilimsel ve karşılaştırmalı yaklaşımı benimserken diğerleri de arkeoijik buluntulardan yola çıkmaktadır. İlk öne sürülen görüş, yapının Theodosius l'in 388*de Maximus'a karşı elde ettiği zaferden sonra Konstantln surları dışında bir zafer takı olarak inşa ettirdiğidir. J. Strzygowski'nin temsil ettiği bu görüşe ilk kez E. Weigand karşı çıkarak, bu yapının Theodosius Surlarının bir parçası olduğunu ve 413 ile 439 arasında belirsiz bir tarihte Theodosius II tarafından yaptırıldığını ileri sürmüştür. Yetmiş yıllık bir dönem boyunca her iki görüşe de katkı da bulunan çeşitli yazarlar olmuştur. Bunların arasında Miliingen, Th. fvlacridy ve S. Casson, A. M. Schneider ve Schweinfurth sayılabilir. Yine de tartışmalar kesin bir sonuca ulaştırılamamış ve `beşinci yüzyıl` ifadeslndan daha belirgin bir tarlhleme kullanılamamaktadır. Yaldızlı Kapı ve Ön Kapı'ya ait bir mimari inceleme, bu yapının daha iyi anlaşılabllmesini sağlamaktadır. Yaldızlı Kapı'nın Yedikule'ye dönüşümü aniden oluşan bir gelişme değidir. Ondördüncü ?yüzyıl sonu Bizans'ında bu bölgedeki surlar Fatih Sultan Mehmed'inkine benzer amaçlar için kullanılmıştır. Politik açıdan çalkantılı bu dönemde ilk olarak John Cantacuzenus, daha sonra John V Paleologus, gerektiğinde bir sığınma yeri olarak kullanmak üzere Yaldızlı Kapı ve kulelerini bir kale şeklinde surlarla donatmışlardı. Ancak Bayezid, politik çıkarları için bir engel olarak gördüğü bu kaleyi, 1391 yılında yıkılmasını sağlamıştır. 1453*de İstanbul'un fethinden sonra şehir içinde müstahkem bir iç kale ihtiyacın» hisseden Fatih, devlet hazinesi ve arşivi İçin bu noktayı seçti. Yapımı 1458*de tamamlanan Yedikule'nin planının geometrik özellikleri, bu dönem Rönesans askeri mimarisinden etkilenilmiş olabileceğine dair bir tartışmaya temel teşkil eder. Bu iddiayı destekleyen ikinci örnek Çanakkale Boğazı'da inşa edilen Kilid-üi-Bahir kalesidir. Bu iki yapı, 2. Mehmet* in askeri mimari eserler zincirinin iki önemli halkasıdır. Planlanndakl geometrik ayrıntılar ve simetri, daha önceki Osmanlı askeri mimari örneklerinde görülmemektedir. Bu da şekil itibariyle Albert! ve Filaref nin ideal şehir planlannı akla getirmektedir. Filareti'nin İstanbul ile yazışmaları olduğu bilinmektedir. Şehirde güvenlik koşulları sağlandıktan sonra Yedikule bir ölçüde önemini yitirerek zindan, cephane deposu ve son olarak da müze olarak kullanıldı. ABSTRACT As a fifth century construction Golden Gate has been subject to discussions on the real character of its form; a triumphal arch or a gateway. Since the end of the last century, scholars have published lengthy discussions, some buiding up their argument on historiography and comparison, others on archeoiogical findings. The main discussion was that the edifice was constructed by Theodosius the Great in 388 A.D. after his victory over Maximus as a free standing arch outside the Constantinian walls. J. Strzygowski represents scholars following this line of thought. While E. Weigand has defended that it was a gateway incorporated in the Theodosian Walls, and built at an unspecific date between 413 and 439. New arguments to either view have been introduced by Millingen, Th. Macrldy and S. Casson, A. M. Schneider and Schweinfurth during the course of seventy years. The outcome of these arguments is still indefinite and no new evidence is available to enable authors to cite more specific dates than `5th century.` Examination of the architectural features Is attained for a better understanding of the Golden Gate together with its propylaea. Transformation of Golden Gate to Yedikule is not an Immediate development. Similar aims as that of Sultan Mehmed have been pursued during the end of the fourteenth century Byzantium. In fact, the walls formed by the Golden Gate and its towers were incorporated into a castle during the politically very instable period as a place of refuge by John Cantacuzenus first, and then by John V Palaelogus. But its presence, being against the political interests, was demolished according to Bayezid's will in 1391. After the conquest of Constantinople in 1453, Mehmed II chose this site for his citadel, state treasury and archives. Its construction was completed in 1458. The plan of Yedikule reveals a strictly geometric outline of a pentagon, which is the starting point of an argument about the influence of Renaissance military architecture. A second example, Killd-ul-Bahir, follows Yedikule to further support this theme. These are the two castles that are unique In Mehmed ll's chain of military defence structures. Their minute geometric details and symmetry, unobserved in earlier Ottoman structures, strongly suggest a correlance In form to the Ideal city plans of theorists Albert! and FHarete, especially Rlarete who, as is documented, had an indirect corresspondence with Istanbul. Once security was established within the new capital, Yedikule gradually lost its Initial Importance and was used first as a prison, as an artillery park and finally as a museum. iv
Collections