The integration of the Ottoman Empire in to the European state system during the reign of Sultan Selim III

Abstract

Onsekizinci yüzyılda Avrupa devletleri, onyedinci yüzyıl ortalarında kurmuş oldukları bir devlet sistemi içinde yaşıyor lardı. Güç dengesi üzerine kurulmuş olan devlet sistemi kendini ittifaklar, koalisyonlar, daimî diplomasi ve uluslararası hukuk ile ortaya koyuyordu. Avrupa'da toprakları olan ve Avrupa devletlerine komşu olan Osmanlı Devleti sistemin kurucuları arasında değildi. Fakat, onsekizinci yüzyılda sistemin vasıtalarından yararlanmak için bazı teşebbüsleri oldu. özellikle üçüncü Selim döneminde sistemin hemen bütün vasıtalarına başvuruldu, çünkü sistem 1790'larda çoktan bütün kıtaya yayılmış, onun ilkeleri ve vasıtaları ile devletler arasında vazgeçilmez ve doğal bir devletlerarası davranış tarzı yerleşmişti. Böylece Osmanlı Devleti de bu sistemin dışında kalamadı.

The states of Europe in the eighteenth-century were living in a state system which they established in the middle of the seventeenth-century. The state system, which was based upon the balance of power among states manifested itself with alliances, coalitions, permanent diplomacy and international law. The Ottoman State, which had lands in Europe and was a neighbour of the European states, was not among the founders of the state system. But, it had some attempts to make use of the means of the system in the eighteenth- century. Especially, during the reign of Sultan Selim III, it resorted to nearly all the means of the system. Because, the state system in the 1790 's was already extended over all Europe, and it was established an indispensable and natural mode of international conduct among states with its principles and tools. Therefore the Ottoman State, too, could not remain outside the system.