A Comparative cultural and socio-political analysis of post-war Italian and Turkish societies in the context of realism in cinema
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
KISA ÖZET Bu çalışmanın temel amacı iki önemli sinema akımını, Italyan Yeni Gerçekçiliği ve Türk Toplumsal Gerçekçiliğini, toplumsal ve siyasi artalanları bakımından karşılaştırmaktır. Tartışılan temel tez, sanatta klasik gerçekçiliğin toplum içerisindeki sınıfsal çatışmaların minimize olduğu ve yönetici sınıfın (örneğin burjuvazinin) toplumun diğer katmanlarına karşı `ilerici` bir tavır takındığı toplumsal süreçlerde ortaya çıktığıdır. Bu tarz `dayanışmacı` ve `birleşik` toplumsal süreçlerde sanatçı ve yansıttığı sosyal gerçeklik arasındaki ilişki karşılıklı güven ve sevgi temellerine dayanır ve bu da `gerçekçilik akımının` yeşermesine olanak sağlar. Italya bağlamında, yeni gerçekçilik (1945-51), Mussolini faşizminin çöküşünü izleyen dönemdeki karşıt iki ideolojik siyasal oluşumun (Hristiyan Demokrat ve Komünist) biraraya gelerek oluşturdukları `ilerici` koalisyonun yarattığı olumlu sosyal havadan etkilenmiştir. Türkiye'de de 1960 darbesini izleyen süreçte, kentsoylu ilerici orta sınıfın kurduğu ve ordu, entellektüeller (örneğin Yön çevresi) ve endüstriyel burjuvazinin başını çektiği ittifak, Sosyal Gerçekçilik (1960-65) adı verilen bir sinema akımının Yeşilçam içerisinde hayat bulmasına olanak sağlamıştır. Öte yandan, bu çalışmada, sanatın `çokanlamlı` bir yapı olduğu ve bilgi üretmek gibi bir zorunluluğu olmadığı gözönünde bulundurularak, altyapı kurumlarının sanatın `içeriği` üzerindeki etkisi dışında, sanatın özerk biçimsel gelişmesi de göz ardı edilmemeye ve sanat-siyaset arasında bir denge kurulmaya çalışılmıştır. iv ABSTRACT The present study aims at comparing and contrasting two filmic movements: The Italian Neo-Realism and the Turkish Social Realism with respect to their political and social contexts. The main argument of this work is that classical realism as an artistic style occurs in socio-historical contexts where class contradictions reach a balance and the ruling stratum (bourgeoisie) assumes a `progressive role* vis a vis various segments of society. This creates a mutual bond of sympathy between the artist and the society, preparing the necessary conditions for a tealisi style to emerge... The birth of the Italian neo-realist movement (1945-51) that followed the fall of fascism was made possible through the coalition of two ideologically based parties: The Christian Democrats and the Communists. The flourishing of the movement coincided with this elite coalescence and progressivism that cut across many ideological, cultural and religious cleavages. Likewise in Turkey following the `progressive` coup of I960, the urban middle class coalition that comprised the members of the military, the intelligentsia (i.e. Yön movement) and the manufacturing bourgeoisie created the necessary socio political context for social realism in film (1960-65) to develop fully within the Turkish film industry (Yeşilçam). On the other hand, as it is acknowledged from the onset that art is polysemic and does not necessarily produce knowledge, the autonomous aspect of the aesthetic development of both film waves has also been taken into consideration together with the `progressive` and `cohesive* social context that constituted the `infrastructural* element in the emergence of realism in film. m
Collections