Femininity within the context of Kurdish nationalist discourse in the late nineteenth and early twentieth centuries
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, Osmanlı son döneminde ve Cumhuriyet' in kuruluş yıllarında gelişen Kürt milliyetçi söyleminde Kürt kadınına biçilen rol dolayısıyla yer etmiş feminen unsurları tartışmaktadır. Tezin önemli bir kısmı, merkez-çeper ilişkisinde kilit rol oynayan Kürt entelijansiyasının parçalı yapısını, birbiriyle çelişen politik duruşları temsil eden makaleleriyle gözler önüne seren dört Kürtçe-Osmanlıca yayının analizine dayanmaktadır. Amaçlanan; tarihin öznesi olmaktan uzak kalmış, marjinalleştirilmiş, gölgede bırakılmış bir cemaatin tarafında durarak ve aşağıdan yukarıya, çeperden merkeze doğru bakıp geleneksel tarih anlayışının dayattığı metaneratifler ezberini bozmak; güç ve temsiliyetin arasındaki paralelliği görerek iktidara sahip olanın tarihte aktör oluşu ve bu iktidardan yoksun olanın tarihsizleştirildiğinin farkında olmaya çağıran bir yaklaşımı benimsemekti.Bu tez aynı motivasyonla; Batı ve Batı dışı toplumların milliyetçilik, feminizm, insan hakları gibi kurgularında kendi dışında kalan `diğer-ler-i`ni sessiz bir referans noktası haline getirişini, özellikle Batının kendi kurgularını evrensel kabul edişi ve öncelikle Hindistandan sonrasında Üçüncü Dünyanın farklı noktalarından yükselen eleştirileri; sahip oldukları otonomiyi kaybeden Kürtlerin devleti ve devletin ürettiği söylemleri dışsallaştırarak Ermeniler, Türkler, Araplar ve Rumlardan kendilerini uzaklaştırıp karşılaştırmalar yapmasını; Kürt milliyetçi söyleminin Batı-merkezli, `evrensel` milliyetçiliklerden farkını-öznelliklerini; Kürt kadınlarının `ulusun ve modernleşme düzeyinin sembolü` haline getirilişi sürecinde üstlendikleri aktif ve pasif rolleri tartışmıştır. This thesis discusses femininty within the context of Kurdish nationalist discourse developed in the late Ottoman and early Republican period. A significant part of the study concentrates on the analysis of four Kurdish-Ottoman publications; each being representatives of contradictory political stances and displaying the fragmented nature of the Kurdish intelligentsia who played an important role in the center-periphery relationship. My objective is, firstly, to deconstruct the metanarratives imposed by traditional historical understanding by looking at history from below, by looking at the center from periphery, from the perspective of a marginalized community which was deprived of being the subject of history and left in the shadows; and secondly, to adopt an approach which calls us to see the relationship between power and representation and accordingly how those who hold power became the main historical actors while those deprived of power were turned into objects without history to speak of.With the same motivation, the thesis also examines how the Western/non-Western societies put the other(s) under erasure when they constructed concepts like nationalism, feminism or human rights; how the West assumed its constructions as `universal` and critiques raised against this assumption exteriorized the state and its discourses to make comparisons putting a distance between themselves and Armenians, Turks, Arabs and Greeks; how different and peculiar Kurdish nationalist discourse was from the Western-oriented `universal` nationalisms; and how the active/passive roles taken by Kurdish women as `the symbols of the nation and modernization` were developed.
Collections