Minding the gap between militancy and radicalism: The case of Topkapı porters
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma, Topkapı hamallarının sınıfsal militanlıklarının ve politik anti-radikalizmlerinin kaynaklarını incelemektedir. Topkapı nakliye ambarları sitesi, 90'lı yıllarda kargo firmalarının yükselişine kadar Türkiye'deki kara taşımacılığının en büyük merkezi konumundaydı ve hala kayda değer bir pazar payını kontrol etmektedir. Sitedeki işletmeler genelde küçük ölçeklidir ve 1979 yılındaki ilk sendikalaşmadan bu yana işçiler sosyalist liderliklere sahip sendikalarda örgütlüdür. Dolayısıyla tarihleri Anadolu işçi sınıfının büyük çoğunluğunu istihdam eden ufak işletmelerdeki işçilerle radikal liderler arasında az rastlanan bir uzun süreli ilişki örneğini teşkil etmektedir. Bu tezde sosyalist sendikacıların söylem ve eylemlerinin yanı sıra hamalların akrabalık ve hemşerilik ilişkilerinin ve bunlar çerçevesinde şekillenen erkekliklerinin militanlıklarının oluşumunda ve mücadelelerinin başarısında belirleyici öneme sahip olduğu iddia edilecektir. Diğer yandan işçiler sosyalist siyasete bu on yıllar boyunca mesafeli durmuşlar ve genelde merkez sağ partilere oy vermişlerdir. Dahası eskiden adından övgüyle bahsettikleri bir sendika başkanının partili siyasetle gittikçe artan meşguliyetini başka bir sendikaya topluca geçerek cezalandırmışlardır. Bu noktada girdikleri üretim ilişkilerinin sınıflar arası işbirliğine eğilimlerinde önemli bir etken olduğunu savunacağım. Ayrıca sendikalaşma sayesinde artan sosyal hareketlilikleri ve hem sol siyasal projelerin iflasının hem de yükselen işçi sınıfı hareketinin 90'ların başındaki başarısızlığının etkilerini göz önüne alacağım. This study scrutinizes the history of Topkapı porters for the sources of their class militancy and political anti-radicalism. Topkapı transport storages complex was the biggest hub of domestic land transportation in Turkey until the rise of cargo firms in the 1990s and still commands a considerable market share. The complex mostly consists of small-sized firms and had socialist union leaderships since the initial unionization in 1979. Hence their history provides a rare example of a long-lasting relationship between radical leaders and workers in small businesses which employ a significant majority of the Anatolian working class. This thesis will argue that not only the discourses and actions of socialist unionists, but also the kinship and co-local networks and the porters? masculinities formed through these networks were crucially influential in the formation of their militancy and the success of their struggles. On the other hand, these workers remained immune to socialist politics for decades and usually voted for center-right parties. Furthermore they punished their once-glorified union leader?s increasingly active participation into party politics by transferring to another union en masse. I will claim that the relations of production they enter present a significant factor for their inclination towards interclass cooperation. The influence of other factors like their increased social mobility thanks to the unionization and the failure of both left-wing political projects and the working class upsurge in the early 1990s will be taken into consideration.
Collections